İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

`ADALETİN ZAFER KAZANACAĞINA İNANIYORUM´

Bakü kırımları sonrasında 250 bin civarında olan Bakü Ermenileri, birçok yapısında kendi emekleri olan kenti terkedip olrada yaşamak hakkından mahrum bırakıldılar. 1988-1992 arasında Azerbaycan’dan zorla göçertilen 500 bin ermeniden 311 bini bugün Ermenistan’da yaşamakta. Çokları, yurt ve geçici konutlarda, ağır sosyal koşullar altında yaşamaktalar. Nor Nork II. Kısımda bulunan yurtta, Bakü kırımlarından 18 Ocak 1990 yılında kaçarak kurtulan 84 ayşındaki Evgenya Dzadurova kızı ve iki tornuyla beraber yaşamakta. Ocak soğuğunda, yarı çıplak bir vaziyette sokağa atılan Dzadurova ailesinin sorunları Ermenistan’a yerleştikten sonra da devam etmekte. Kızının 43 yaşında kanserden ölümü ve torunlarının Rysya’ya gitmesi sonrasında, 3900 dram emekli aylığı ve Paros programından yardım aldığını, bu yardımın da kesileceğine dair söylentiler dolaştığını kaydeden Dzadurova, komşusu gene Bakülü ve mülteci Lidia Amiryants’ın bakımıyla hayatını sürdürmekte. Amiryants “1998 yılında Bakü’yü terk ettik. Kardeşim albaydı ve hayatın çekilmez bir hal aldığını görünce, beni ve oğlumu Bakü’den uzaklaştırdı. O yıllarda Ermeni olduğumuz için bize ekmek dahi satmıyorlardı. Sumgait olaylarından sonra kimse başkentte de kırımlar olacağına inanmıyordu. 1988 yılında Azerbaycanlılar bizim evi tahrip ettiler. Ben çektiğim evin fotograflarını farklı mercilere gösteriyordum. Ancak benim bütün bu çabalarıma gülüyorlardı. Hala adalet yerini bulmuş değil, ancak ben adaletin kazanacağına inanıyorum, aksi takdirde yaşamak anlamsız olurdu” dedi.

Arevik Badalyan

Yorumlar kapatıldı.