İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Devlet Bahçeli terör mü istiyor?

İsmet Berkan

Bazılarının bundan bir süre önce ‘devlet adamı’ diye nitelediği Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli’nin önceki gün partisince Adana’da düzenlenen bir mitingde yaptığı konuşma öyle kolayca göz ardı edilecek bir konuşma değildi.

İsterseniz önce Doğan Haber Ajansı’nın haberinden Bahçeli’nin sözlerinin bir bölümünü aynen aktarayım:

“İstanbul’da piskopos, elindeki haçı Haliç’e atıyor. Diğerleri de haçı Haliç’ten çıkararak kendince bir gelenek oluşturmaya çalışıyor. Bunu 81 yıldır görmüyorduk, üç yıldır AKP iktidarında ne oluyor da görüyoruz? Fakat ülkücüler kayıklarla Haliç’te gezip mesajı veriyorlar. ‘Zamanında atalarımızın yaptığını yine yaparız’ diyorlar. Haliç’ten haç çıkarmak, İstanbul’u Konstantinopolis yapmak istemek demektir.”

Önce Bahçeli’nin sözlerinde birkaç düzeltme yapayım… Haç, Haliç’e değil Boğaz’a atılıyor, cemaatten gençler de dalıp haçı denizden çıkarıyorlar.

Bu gelenek, Bahçeli’nin sandığı gibi son üç yıldır değil belki 1000 yıldır uygulanıyor. Ortodokslara göre ‘Noel’ 24 Aralıkta değil 6 Ocakta. O yüzden denize haç atma töreni de her yıl 6 Ocak’ta yapılıyor. Denizden haç çıkarmak neden İstanbul’u Konstantinopolis yapmak olsun, bunu anlamaya da imkân yok.

Şimdi gelelim Bahçeli’nin ‘vahim’ sözlerine…

Demek ülkücüler Haliç’te kayıklarla geziyor ve mesajı veriyormuş. Neymiş bu mesaj? ‘Zamanında atalarımızın yaptığını yine yaparız’ diyorlarmış.

Acaba ne demek istiyor geçmişin ‘ciddi devlet adamı’ MHP lideri?

Sakın kastettiği şey, İstanbul’da yaşayan Rum ve Ermeni vatandaşlarımıza zaman zaman gönderilen ‘ülkücüler’ imzalı tehdit mektupları olmasın…

Galiba Türkiye’de herkes bir biçimde değişti de bir tek MHP ve ülkücüler değişemedi. Hâlâ şiddet kokan bir üslup, hâlâ kaba kuvvet kullanımını ima eden laflar, hâlâ ‘Bizim tosunlar size gösterir’ lafları…

Şimdi yarın öbür gün İstanbul’da bazı Rum kiliselerine ya da Rum vatandaşlarına karşı saldırılar olsa, MHP lideri ne diyecek? Kendisinin dolaylı olarak dahi bu saldırılarda bir rol oynadığını kabul edip özür dileyecek mi? Yoksa zaten o saldırıları özlüyor ve istiyor mu?

Devlet Bahçeli’nin sözlerini biz nasıl okuyacağız? Acaba ülkücü kesim nasıl okuyacak?

Dediğim gibi bu sözler öyle, ‘Bir mitingde yapılmış siyasi bir konuşma, üstünde durmaya değmez’ denilerek geçiştirilecek türden sözler değil.

Türkiye’de siyaset ve siyasetçinin geçmemesi gereken bazı çizgiler var. Bu çizgilerden biri de, dine ya da etnik kökene dayalı ayrımcılığı körüklememek.

Ama görüyorsunuz, Bahçeli bu ayrımcılığı körüklemekle kalmıyor, kolayca şiddet çağrısı-terör çağrısı gibi okunabilecek konuşmalar da yapıyor.

Bildiğim kadarıyla Türk Ceza Kanunu’nun 312. maddesine göre bu çeşit konuşmalar suç. Ben kişisel olarak bu sözlerde şiddet yaratıcı ‘açık ve yakın tehlike’yi görüyorum. Acaba Adana’daki savcılar da benim gibi mi düşünüyor?

Yorumlar kapatıldı.