İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Uzman dediğin…

Burhan Ayeri

Avrupa Birliği başta, dışarıdan gelen ‘Soykırımı kabul ettirme heyetleri’ hep Prof. Dr. Halil Berktay’la görüşürler. Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi bu zatın, tarihçi sıfatı vardır ama Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili önemli çalışmasını hatırlayanlardan değiliz. Genelde de ‘1915’te birşeyler oldu’ der ve Erivan ile Diaspora’sının tezlerini destekler konuşmalar yapar. Hatta bunlardan bir örneğini de önceki akşam NTV’de izledik. Mete Çubukçu’ya ‘Türkiye bunu kabul etse ne olur? Aradan bunca yıl geçti’ diyecek kadar rahatttı. Hani bize kızmasın ama, konunun uzmanı olmayanlar bile ‘Kabulün arkasından neler geleceğini’ görmekte. İşte Türkiye’yi çıkmaz sokaklara sürükleyecek örnek tiplerden biri bu. Tıpkı ‘Kıbrıs’ı ver de kurtul’ diyenler gibi…

* * *

Aynı akşam SKY TÜRK’ün Stratejik Rapor’unda bir başka Profesör Nursen Mazıcı vardı. ‘Ermeni meselesi ve Kürtçülük’ başlığıyla ‘Osmanlı’nın Tehciri’ni enine boyuna anlattı. Bazıları gibi oturduğu yerden konuşmadı. Prof. Dr. Berktay gibi ‘Duyumlarla’ yargıda bulunmadı. Yıllar yılı çalıştığı İngiltere, Fransa ve diğer bazı ülkelerin arşivlerinde yakaladıklarını dile getirdi. Üstümüze fatura edilmeye çalışılan olayın, bir İngiliz tezgahı olduğunu Amerika’da bulduğu belgelerle ispatladı. O dönem İngiltere’nin aynı toprakları hem Ermenilere hem Kürtlere vaadedip, nasıl birbirlerine kırdırdığını anlattı. ‘Sorun coğrafyadadır. Ardında da bölgeye, başta enerji kaynakları, sahip olma yatmaktadır’ diye ilave etti. Prof. Dr. Mazıcı’nın ortaya koyduklarını ekrandan içeri girerek izledik. En çok da final cümlesini sevdik ‘Tarih tekerrür eder ama aptallar için’!

* * *

Size samimi itiraflarda bulunmak istiyoruz. KKTC’nin geleceğiyle ilgili tartışma programlarından artık fenalık geldi. Hemen hemen aynı isimler, ezberlediklerimizi tekrarlamaya devam ediyor. Bu kadar laf salatası arasında dikkatimizi çeken iki kişi var. Biri Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş. Hala taş gibi. Bazılarına göre dinozor ama ölene kadar -Allah uzun ömür versin- davasında bir adım gerilemeyecek. Diğer isim Başbakan Mehmet Ali Talat. Ondaki bezginlik yüzüne vurdu. Yavaş yavaş kaderine razı olmuş havalara büründü. Eğer Kıbrıs Türkü, sonunda birşeyler elde edecekse bu sadece tek kişinin eseri olacak; Rauf Denktaş. Hani espri de olsa söylemeden geçemeyeceğiz. Ankara’nın yerinde olsak AB ile görüşmelerde ‘Baş Müzakereci’ olarak onu atarız!

* * *

Kimi asırlık, bazısı 50 yıllık problemler arasında beşN birK’nın gündemi ‘Türkiye’de misyonerlik faaliyetleri’ idi. Cüneyt Özdemir’in zamanlamasının iyi mi kötü mü olduğuna karar veremedik. Bildiğimiz tek şey ‘Geliştim ve de değiştim’ diyenlerin sayısı hızla artmakta. Sonuç mu? Bu kafayla, İslamiyete inananların azınlığa düştüğü bir ülkeye doğru gidiyoruz. Önce Türk ve Türküm diyememek moda haline geldi. Şimdi de Müslümanım demek suç olacak…

Yorumlar kapatıldı.