İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

TÜRKİYE´DE MUTLUYUZ

Ermeni Patriği Mutafyan, Hahambaşı Haleva ve Rum Patrikhanesi Temsilcisi Aragnostopulus, Tercüman’a konuştu. Üç dini lider, Avrupa’ya bu mesajı iletti. PATRİK İKİNCİ MESROB MUTAFYAN: Avrupa’da kiliseye gidenlerin nüfusa oranı yüzde 5’i geçmez. Bu yüzden AB, bir Hristiyan Kulübü değildir. Bunlar daha çok, ucuz yakıştırmalardır. Türkiye ise medeniyetler buluşmasına iyi bir örnektir.

MUSEVİ HAHAMBAŞI İSHAK HALEVA: İsrail devleti bizleri çağırdı ama, biz Türkiye’de gayet rahatız. Bir problemimiz yok. İbadethane açma konusunda herhangi bir sıkıntıyla karşılaşmadık.Her yerde sinagogumuz var. Yeter ki millet gelsin.

PEDER DASİTEOS ARAGNOSPULUS: Lozan’da, Fener Rum Patrikhanesi’nin Türkiye’deki ortodoks hristiyanlarla ilgilenceği belirtildi. Ancak Türkiye dışında Rum ortodokslar da bulunuyor. Patriğin onlara karşı da vazifeli olması gerekir.

* * *

Türkiye’de bulunan azınlıkların ruhani liderleri Tercüman’a konuştu. Türkiye Ermeni Patriği 2. Mesrob Mutafyan, Fener Rum Ortodoks Patrik Temsilcisi Peder Dasiteos Aragnostopulus, Türkiye Musevi Hahambaşı İshak Haleva, Türkiye’de bulunmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdiler. AB sözcülerinin aksine Türkiye’de ibadethane kurmakta sıkıntı çekmediklerini söyleyen dini liderler, “Yeter ki cemaatimiz ibadethanelere gelsin. İbadethane kurmak gibi bir sıkıntımız yok” dediler.

Türkiye Ermeni Patriği 2. Mesrob Mutafyan, 3 dinin ibadethanelerinin tek bir mekânda birlikte bulunmasının Türkiye dışında başka bir ülkede olmadığını hatırlatarak, “3 dinin ibadethanelerinin tek mekânda toplanması medeniyetler buluşmasına iyi bir örnek teşkil edecektir. Türkiye’nin AB üyeliğinde iyi bir imaj oluşturacaktır. Ama ben bu tür yapıların böyle beklentiler yüzünden yapıldığını düşünmüyorum” dedi.

AB HIRİSTİYAN KULÜBÜ DEĞİL

AB’nin bir “Hıristiyan Kulübü” olarak algılanmasının yanlış olacağını söyleyen Mutafyan, “Avrupa’da bir çok ülke halkının büyük çoğunluğu Hıristiyan olmakla birlikte seküler bir anlayışla yönetiliyor. Seküler devletler var. Kiliseye gidenlerin sayısı yüzde 5’i bile geçmez. Su nedenle orayı ‘Hıristiyan Kulübü’ olarak değerlendirmek yanlış olur. Bunlar ucuz yakıştırmalardır” dedi. Mutafyan, Rum Patrikliğinin “ekümeniklik” ibaresini kullanmasını ise kendilerinin kabul ettiğini ve saygı ile karşıladıklarını söyledi.

LOZAN’DA EK PROTOKOL

Fener Rum Ortodoks Patrik Temsilcisi Peder Dasiteos Aragnostopulus, Rum Patrikliğinin “ekümeniklik” ibaresini 4. yüzyıldan bu yana kullandığını, tüm dünyanın da kendilerini bu şekilde kabul ettiğini belirterek, bunun siyasi bir konu değil, dini bir durum olduğunu söyledi. Lozan Antlaşması’nda, Patrikhane’den direkt bahsedilmediğini anlatan Aragnostopulus, İsmet İnönü ile Lord Curzon arasında imzalanan ek protokolde Rum Ortodoks Patriği’nin görevlerinin tanımlandığını vurguladı. Aragnostopulus, “Orada Patriğin Türkiye’deki faaliyetlerinin yalnız Türkiye’de olan Ortodoks Hıristiyanlarla alakalı olacağı belirtilmiştir” dedi. Aragnostopulus Türkiye dışında da Rum Ortodoks Hıristiyanların bulunduğunu ifade ederek, Patriğin bunlara karşı da vazifeli olması gerektiğini söyledi.

TÜRKİYE BİZE KUCAK AÇTI

Türkiye Musevi Hahambaşı İshak Haleva ise Türkiye’nin tüm dinlere karşı hoşgörü ile yaklaştığını ifade ederek, “Türkiye, 500 yıl önce İspanya bizi kovarken kucak açtı. Bizleri kabul etti. 2. Dünya Harbi sırasında da Nazizmden kaçan Yahudiler Türkiye’de kabul gördü. Biz Türkiye’de çok rahatız”dedi.

Türkiye’de bulunan Yahudilerin, İsrail devleti tarafından çağrıldığını hatırlatan Haleva, “Bizi herkes çağırabilir. Ama biz burada rahatız. Bir problemimiz yok. Burada bir baskıdan dolayı bulunmuyoruz, gayet rahatız” diye konuştu. Türkiye’de ibadethane ve Havra açma konusunda bir sıkıntı ile karşılaşmadıklarını söyleyen Haleva, “18-19 tane Sinagog var. Her yerde sinagogumuz var. Yeter ki millet Sinagoglara gelsin. Sinagog açma ihtiyacımız da yok, ama istenirse de açabiliriz. Bu konuda bir sıkıntı çekmiyoruz” dedi. .::İsa YILDIRAN::.

Yorumlar kapatıldı.