İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermenistan´la `köprü´ arayışı

Soykırım iddialarıyla ilgili “belge değiş tokuşu” yapan Türkiye ve Ermenistan arasında iletişim kesildi. Türkiye’nin doğusundaki coğrafya ile köprü kurmaya çalışan Doğu Konferansı, tam da bu safhada Ermenistan’da. İlişkileri, tarihin kindar ipoteğinden kurtarıp aklıselimin zeminine çekebilmenin, normalleştirebilmenin yollarından biri de bu… Soykırım dışında da konuşabileceğimiz bir şeyler olmalı… Onları aramaya geldik Erivan’a…

ERİVAN

“4 yanımız düşmanlarla dolu”ydu ya… Yıllar yılı bu korkuyla hükmedenlerin işi hayli zorlaştı son zamanlarda…

Türkiye “düşman”larıyla barışmaya başladı.

Elde birkaç tane kaldı:

Biri Ermenistan…

Ermenistan deyince aklınıza ne geliyor?

“Katledilen Türk diplomatları…”

“ASALA teröristleri…”

“Ermeni lobisi”

“Sözde soykırım iddiaları ve tasarıları…”

Bin yıla yakın yan yana yaşadığımız insanlarla ilgili en çok duyduğumuz sözcüklerin bunlar olması acı değil mi?

Ne ortak yemeklerimizden dem vururuz, ne Türkiye’de Batı tiyatrosunu kuran Ermeni ustalardan…

“Karşı yaka”da da durum farklı değildir.

Kanlı mazi öne çıkarılır genelde; bizleri birleştiren değil, ayıran unsurlar vurgulanır.

O yüzden Türkiye, bağımsızlığını kazanır kazanmaz tanıdığı Ermenistan’la hâlâ diplomatik ilişki kuramamış, sınır kapılarını açamamıştır.

* * *

İşte yeni bir kavşakta yine o eski dosya var önümüzde…

AB’ye tam üyelik lafının geçtiği kimi yerlerde “Ermeni soykırımı” da telaffuz ediliyor hemen…

“Soykırım”ı tanımayı ve tazminat ödemeyi tam üyeliğin önkoşulu sayanlar var.

Yapılan “soykırım” mıydı, “kırım” mıydı, bir katliam varsa tek taraflı mıydı, karşılıklı mıydı; hep bunları tartışıyoruz.

* * *

Türkiye eskiden ağzına dahi almadığı ya da başına bir “sözde” ekleyerek sıyrıldığını sandığı bu iddiaları yeni yeni ciddiye almaya başladı.

AB yoluna çıkan bu ağır taşı kaldırma çabasına girişti.

İşin araştırma kısmını Türk Tarih Kurumu üstlendi.

Kurum bir süre önce İngiliz, Amerikan, Rus, Fransız, Alman ve Avusturya arşivlerine araştırmacılar göndererek ilgili belgeleri toplattı.

50 bin sayfa fotokopi çekildi.

Avrupa’dan bu konuda yazılmış 52 doktora tezi, Amerika’dan göçmen kayıt belgeleri getirtildi.

Bunlar tercüme ve tasnif edildi.

Kurum, bu belgeleri uluslararası toplantılarda sunmaya başladı.

Belgeler yabancı dilde de yayımlanacak. Almanca ilk kitabın ilanları çıktı bile.

Bunun üzerine Viyana Ermeni-Türk Platformu aracılığıyla Ermeni araştırmacılarla ilk temas gerçekleşti. İlk kez bu yıl bütçesine “soykırım ödeneği” koymayan Ermenistan’da Bilimler Akademisi ve Soykırım Enstitüsü ile “belge değiş tokuşu” konusunda anlaşmaya varıldı.

Her iki taraf, iddialarına ilişkin belgeleri birbirlerine iletecekti.

Temmuzda karşılıklı 100’er belge teslim edildi. Türk tarafının sunduğu belgelerin yarısı Osmanlı, yarısı Batılı belgelerdi.

Ermeniler, Osmanlıcaların tercümesini istedi. Bunlar hazırlanırken iletişim kesildi.

* * *

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’na göre “İş sadece Ermenistan ve Türkiye’deki Ermenilere kalsa ilişkiler sağlıklı bir zemine oturtulabilecek, ancak diaspora bırakmıyor. Batı’daki Ermeniler ilişkileri yokuşa sürüyor.”

Oysa diyor Halaçoğlu, “Tek çözüm yolu, işin bilim adamlarına bırakılması… ” Arşivleri açtıklarından, ama kimsenin bakmadığından yakınıyor.

* * *

1.5 yıldır, Türkiye’nin doğusundaki coğrafya ile siyasal, kültürel köprüler kurmaya çalışan Doğu Konferansı işte tam da Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin bu yeni safhasında Ermenistan’a gidiyor.

İlişkileri, tarihin kindar ipoteğinden kurtarıp aklıselimin zeminine çekebilmenin, normalleştirebilmenin yollarından biri de bu…

Mazinin yaralarını iyileştirmeden derin ilişkiler kurmak kolay değil tabii, ama o yarayı iyileştirmek için de önce bir araya gelmek gerekiyor. Soykırım dışında da konuşabileceğimiz bir şeyler olmalı… Onları aramaya geldik Erivan’a…

Yorumlar kapatıldı.