İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Moskova patriği minnettar kalacak

Halit Kakınç

Konu son derece hassas. Yanlış anlamalara müsait. Bu sıkıntıya rağmen, üzerinde konuşmalıyız.

Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos, son günlerde yine gündemde. ABD Büyükelçisi Eric Edelman’ın resepsiyonunun davetiyesinde Bartholomeos için ‘ekümenik’ sıfatını kullanması, ortamı gerdi. Türk tarafı resepsiyonu boykot etti.

Bartholomeos, ‘Ankara’nın, sorunlarına çözüm getirmediği’ şeklinde bir beyanda bulununca, tansiyon iyice tırmandı.

Patrikhane hakkında çok yazdım. Türkiye Cumhuriyeti Devleti iyi kullanacak olursa, çok önemli bir koz teşkil edeceğini anlatmaya çalıştım. Alışılmışın dışında, kışkırtıcı söylemlere ters, aykırı yazılardı bunlar.

Yunanistan’daki Türkiye düşmanı bazı kilise ileri gelenlerin, Bartholomeus’a da düşman olduklarına… Moskova’daki Rus Patriği’nin ortodoks dünyasının başına geçebilmek için, bu Bartholomeos düşmanları ile işbirliği yaptığına dikkati çektim.

En önemlisi, 17 Aralık öncesinde bu konunun ısıtılıp gündeme getirileceği, aklı başında insanların tahriklere kapılmamaları yolunda uyarılarda bulundum. Ne yazık ki, her şey söylediğim şekilde oldu.

Kafanız basmıyorsa

ya koyverin, gitsin!

Bu işe yön veren çok sayın yetkilileri bir kez daha düşünmeye davet ediyorum. Ve de, ya farkında olmadıkları ya da farkında olup da ulusal ve uluslararası planda Türk Devleti’nin çıkarları ile paralellik kuramadıkları önemli gerçekler üzerinde düşünmelerini tavsiye ediyorum.

Bakın Beyler. Ben ve benim gibiler, başka bir olguyu anlatmaya çalışıyoruz. Soyağacımızda bir karışıklık yok. Günün birinde hıristiyanlığı seçmek gibi bir niyet içinde de değiliz.

Tek dileğimiz, bu ülkenin güçlenmesi ve uluslararası platformda ağırlıklı olabilmesi. Bunun için de kısa günün kolay polemiklerinin dışına taşıyoruz. Ve diyoruz ki, Türkiye’nin Fener Rum Patrikhanesi’ni elden çıkartması, Türkiye ve Türk düşmanlarının ekmeklerine yağ sürecektir.

Türk düşmanı Yunan kiliseleri güç kazanacak, patriklik sıfatı da, bir ihtimal yine Türk düşmanlığı şampiyonluğunu kimselere bırakmayan Moskova Patrikhanesi’nin eline geçecektir.

Eğer dar dünya görüşünüz bu ise olayı saptırmayın. İşler olacağına varsın. Bizi de yormayın.

Bu sıfatını Uzay’dan

almış olsa, kime ne?

Dar hesapçılar, patriğin ‘ekümenik’lik sıfatını dillerine dolamışlar. Yahu olsa ne olur, olmasa ne olur. Tersine, olması Türkiye için avantajdır.

Ortodoks kiliseleri, tarihin bir döneminde, İstanbul Patriği’ne bu sıfatı vermişler. Veren şuymuş buymuş, ne umurumda… İşime yarıyor mu, işime yarayacak mı, ben ona bakarım.

Her manevi cemaat gibi, bu ünvanın onları farklı kıldığına inanıyorlar. Varsın inansınlar. Ekümeniklik ünvanını ister düşlerinde görsünler, ister uzay’dan gelmiş olsun, bana ne, size ne, bize ne!

Anayasal ve yasal reformları yaptık. İş uygulamada tıkandı. Cemaat vakıfları ve bu azınlık cemaatlerine verilen dinsel hizmetlerin düzeltilmesi konuları lafta kaldı. 17 Aralık öncesinde öküz altında buzağı arayacakların ellerine koz vermeyin dedik, dinletemedik.

ABD’nin bu konuda bu şekilde devreye girmesinin arkasında yatan nedenleri de yanlış yorumlamaya başladılar. Biraz düşünün, beyler – biraz düşünün!

ABD’nin derdi, Ortodoks Dünyası’nın kontrolünün Ruslar’ın eline geçmemesi. Bu yüzden Fener Patrikhanesi dışındaki özellikle Slav kiliselerinin güç kazanmasını istemiyorlar.

Ya büyük devlet gibi düşünelim ve davranalım ya da birbirimizi oyalamayalım.

Yorumlar kapatıldı.