İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Patrik´e ne demeli?

Şakir Süter

Bir an için Ertuğrul Özkök’ün dün Hürriyet’teki yazısını benimsemiş olalım.

‘Biz, Fener Patrikhanesi’nin ekümenikliğini (evrenselliğini) neden kabul etmiyoruz? Tanısak ne olur? Fener Patriği ekümenik olmuş olmamış bize ne?’

Bir büyük devletin mensubu olmanın getirdiği ‘hovardalık’ kompleksi mi dersiniz?

Devletinin ‘vesveselerle’ yönetilmesinden rahatsız bir aydın tepkisi mi?

‘Ver patriğe ekümenikliği kurtul’ yaklaşımı mı?

Yoksa, bir sosyoloğun derin hoşgörüsü mü; bilemiyoruz.

İyi ama konu bu kadar basit ise Fener Patriği’nin kendini ‘ekümenik’ diye tanımlamasına niçin çok yaygın ve keskin tepkiler gösterildi?

Başbakan ve AKP, ana muhalefet CHP, DYP, MHP ve çok sayıda sivil toplum örgütü ile birlikte, ülkenin neredeyse tamamını temsil eden kesimlerden ortak bir tepki vardı ekümenik tanımlamaya…

Hem de, son dönemde aramızdaki gerginliğin ciddi biçimde tırmandığı ABD’yi bir kez daha karşımıza alma pahasına…

Neden acaba?

Yukarıdaki zevat; Ertuğrul Özkök’ün gördüğünü görmekten aciz mi acaba?!

Bütün dünya bizim patriğimizi ‘ekümenik’ sayıyormuş.

Eğer bu mantıktan yola çıkacak olursak…

‘Bütün dünya Kıbrıs Rum Kesimi’ni tanıyor, biz de tanıyalım.

Bütün dünya KKTC’yi tanımıyor, biz de tanımayalım.

Bütün Avrupa Türkiye’nin Güneydoğu bölgesine Kürdistan diyor, biz de diyelim’ noktasına gelmez miyiz?!

Kendi ülkemizle ilgili ölçüleri kendimiz koyamıyor…

Kendi yasalarımız ve altına imza attığımız uluslararası anlaşmalardan doğan haklarımıza kendimiz sahip çıkamıyorsak, devlet olmayı nasıl becerebiliriz ki?

AB’ye üye olma adına bir ‘şirinlik yarışıdır’ gidiyor.

Hazır elimiz, dilimiz değmişken..

Bari…

17 Aralık arefesinde birilerine ‘şirin’ görünme pahasına ‘Teröristbaşı Öcalan’a da uygun bir sıfat bulunmuşsa, onu da söylesinler lütfen!..

Yorumlar kapatıldı.