Rahim Er
30 Kasım 2004 Salı
Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, ABD’nin Felluce’de soykırım yapıp atom bombası kullandığını ileri sürdü. Seyreltilmiş uranyum kullandıklarını herkes söylemekte. Her gün yüzlerce insanın öldüğü ise gözler önünde. Elkatmış’ın işaret etmek istediği bu gerçek olmalı. Yoksa klasik silah ve taktiklerin uygulanmadığını o da bilmekte. Ondan önce de Başbakan Tayyip Erdoğan ABD başkan yardımcısı Dick Cheney’e “Felluce’de ne yaptığınızı sanıyorsunuz?” demişti. Erdoğan’ın bir suçu daha var, varlığı lafta olmaktan öteye geçemeyen İslam âleminin derlenip toparlanmasını da telkin etti!
Washington yönetiminin bu iki tavrı bir türlü hazmedemediği görülüyor. Kaldı ki dışişleri bakanı Abdullah Gül, Elkatmış’ın dediklerini tevil ederek yumuşattı da. Buna rağmen hazımsızlık devam etmekte. O kadar ki ağızlarından baklayı çıkarttılar, “siz Irak’ta soykırım yaptığımızı söylerseniz biz de Ermeni soykırımının kabulüne engel olamayız”. Bir tarafta stratejik ortaklık sözleri bir tarafta bu diplomatik tehdit, diğer tarafta tarihin kaydettiği en insafsız zulümlerden biri. Türk kamyon şoförleri işgal ordusunun Amerika’dan getiremediği ihtiyaç maddelerini taşıyacak, taşırken öldürülecek, İncirlik bugün de zilyetliklerinde kalacak. Diğer taraftan iki cümleyle halkın hissiyatına tercüman olunmasına en sert şekilde tepki verilip başımızın üstünde Ermeni kılıcı sallandırılacak!!!..
İşte…
Lider olmak…
İktidar olmak…
Bu noktada kendini gösteriyor.
Daha ne zamana kadar batılılar Ermeni kozuyla bizi tehdit edecekler?
Bu kozun, bu oyuncağın Fransız’ın, Amerikalının ve daha nelerin ve kimlerin elinden çekilip alınması lazım.
Amerikan, İngiliz ordularının Irak’ta, İsrail ordusunun Filistin’de yaptıkları soykırım değilse Türklerin Ruslarla iş birliği yapıp Türk askeriyle Türk-Kürt halkına karşı mezalimler işleyen Ermenileri cezalandırması hiç soykırım değildir.
17 aralıktan sonraki en önemli ataklarımızdan biri bu olmalı, bu balonu patlatmalıyız..
Yok dedikçe, tarihte kalsın dedikçe üstümüze geliyorlar.
Her şey apaçık yazılıp söylensin.
Ermenilerin yaptıkları da ortaya konsun, İttihat Terakki hükümetinin hataları da. Bu korkutan oyuncağın ellerinden alınması lazım. Yoksa her vesileyle üstümüze gelip ya taviz koparacak veya susturacaklar. Ermenilerle doğrudan diyalog kurup hem tarihteki hem de bugünkü Dağlık Karabağ meselelerini çözecek çareler üretmeliyiz. Kürt meselesinde çok esaslı mesafeler alındı. Şimdi sıra Ermeni problemine geldi. Mutlaka fanatikleri çıkar ama bütün Ermeniler de kindar değildir herhalde. Türk hariciyesi, Ermeni hariciyesi, Türk tarihçileri, Ermeni tarihçileri, Azerbaycan, Türk ve Ermeni heyetleri bir masanın etrafında toplanmalı. Aynı çatı altında asırlarca birlikte yaşadığımız insanlarla halledemeyeceğimiz hiçbir dert yoktur. Ermenileri batılıların kullandığına ikna etmeli, onların da şikâyetlerini anlamalıyız. Anlamak için de dinlemek lazım.
Ermeni’ye de dostluk elimizi uzatmalıyız.
Ertelenen dış borç gibi bu problem daha ne güne kadar ileriye atılıp durulacak?
Korkulu rüya görmektense uyanık oturmak daha iyidir.
Unutulmasın…
Sadece Osmanlı Türkiye’si yok, Türkiye Osmanlısı da var. Bu toprakların her taşına da her insanına da biz sahip çıkmalı, yaraları biz sarmalıyız.
Ermeni soykırım iddiasını gündemden çıkartan lider ve iktidar tarihe geçecektir.
Yorumlar kapatıldı.