İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türkiye Ermenistan´a Sınır Kapılarını Açmalı mı? -2- (Ekonomik İlişkiler Açısından)

Yrd.Doç.Dr. Şenol KANTARCI

Süleyman Demirel Üniversitesi Fen – Edebiyat Fakültesi
Tarih Bölümü Öğretim Üyesi

29 Kasım 2004

Coğrafi olarak denizlere açılımı olmayan; batısında Türkiye, doğusunda Azerbaycan, güneyinde İran ve kuzeyinde ise Gürcistan’la komşu olan Ermenistan, tam bir kara ülkesidir. Dolayısıyla dış dünyayla bağlantı kurabilmesi için komşularıyla iyi geçinme zorunluluğu olan bir Ermenistan bulunmaktadır.

Coğrafi konumu Ermenistan’ı Avrupa, Amerika ve Doğu Asya pazarlarından mahrum bırakmaktadır. Ülke, doğal kaynakları açısından kendi kendine yetebilir bir konumda olmadığından bu konuda da komşusu olan devletlerin doğal kaynaklarına ve ulaşım ağlarına muhtaç kalmaktadır. Ekonomik açıdan Sovyet güdümlü devletçi merkezi planlama temellerinde bir altyapıda olması, Ermenistan’ı serbest piyasa ekonomisine geçiş aşamasında güç durumda bırakmıştır.

Bağımsızlığını ilan ettiği 1991 yılından sonra Ermenistan ekonomisi, kısmen liberalleşmenin sonucu (1) kısmen de -bölgede politika üretmeye çalışan önemli güçlerin desteği ile- Karabağ’da takındığı işgal politikası ve 1988 yılı depreminin önemli etkileri yüzünden ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. (2) 1991-1993 arasında GSYİH’deki % 60’lık düşüş, Ermenistan sanayisini henüz 1990’ların başında çökme noktasına getirmiştir. 1994 yılında enflasyonun spiral şekilde yükselerek hiperenflasyonu ortaya çıkarması Ermenistan genelinde işsizlik ve fakirliği yaygınlaştırmıştır. 1994’te hiperenflasyon %5273 gibi bir rakamla rekor seviyeye ulaşmıştır. (3)

1994 sonrası özellikle Batı destekli istikrar ve bir takım yapısal reform çalışmaları yürüten Ermenistan Hükümeti, 1994-1995’te orta ve büyük ölçekli sanayi kuruluşlarında yapmaya çalıştığı özelleştirme çalışmalarındaki ihalelerde yapılan yolsuzluklar ve usulsüzlükler yüzünden önemli bir mesafe kaydedememiştir. En önemli zaaflarından birisini dış ticaret açığındaki performansının zayıflığında yaşamıştır.

1988 depreminin Ermenistan ekonomisine vurduğu darbe, henüz bağımsızlık sürecinde başlayan işçi grevleri, Azerbaycan topraklarını işgalle birlikte başlayan Ermenistan – Azerbaycan savaşı,(4) bu konuya Türkiye’nin gösterdiği hassasiyetin yanı sıra Ermeniler tarafından Türkiye’ye yönelik düşmanca karalama kampanyaları, Gürcistan’la yaşadığı sorunlar, İran dışında çevresinde dost bulamayan bir Ermenistan yaratmış ve bunun en büyük yansımasını da ekonomisinde göstermiştir. Ayrıca, bölgede Abhazya, Osetya ve Çeçenistan’daki çatışmalar ve/veya çatışma olasılıkları, Karabağ ve Cavehetya’daki gelişmeler yabancı yatırımcının Ermenistan’a olan güvenini sarsmış ve dış yatırımların Ermenistan’a girmesini engellemiştir. (5)

Şubat 1992’de Ermenistan’da ilk yabancı büyükelçiliği açan Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçisi Harry Gilmore, bağımsızlık sonrası Ermenistan’ını şöyle anlatmıştır: “Erivan’da diplomatlarımızı da Erivan yerlileri gibi sıkça elektriksiz, ısınmasız ve susuz yaşar buldum. Günde bir yada iki saat civarında elektrik vardı, hâlâ da öyledir. (Büyükelçi Gilmore bu konuşmayı 1995’te yapmıştır) İlk kış boyunca diplomatlarımız sıklıkla telgraflarını gaz lambası ışığında yazdılar. Bir diplomatımız diz üstü bilgisayarını odun sobası üzerinde ısıtmadan çalışmadığını fark etti.” (6)

“Şimdi evlerimizde ve elçilikte jeneratörler ve gazlı ısıtıcılar olduğu için şanslıyız. Bir çok Ermeni bu kadar şanslı değil. Nükleer fizikçiler mum ışığıyla çalışıyorlar. Bir zamanlar mikroişlemci üreten bir fabrika şimdi gaz sobası yapıyor.” (7)

“Günlük gazetelerden birisi olan ‘Ermenistan’ın Sesi’ dondurma ambalajının üzerine basılıyor. Ben gitmeden önceki kış, okullardaki dersliklerde sıcaklık sıkça donma düzeyinin altındaydı. Bazı derslikler zıplayarak sıcak kalma seviyesinden biraz daha iyi durumdaydılar.” (8)

2000’li yılların Ermenistan’ı, Amerikan Büyükelçisi Harry Gılmore’ın anlattığından farklı değildir. 2000’lerin Ermenistan’ında % 50’si açlık sınırında ciddi sıkıntılar çeken halk, geçimini, diğer ülkelerde yaşayan akrabalarının ile çeşitli diaspora ve uluslararası hükümet dışı örgütlerin (NGO) gönderdiği yardımlarla sürdürmektedir.

Göç nedeniyle kalifiye işgücünü sürekli kaybedişi, Ermenistan ekonomisini etkileyen bir diğer önemli faktördür. Ermenistan resmi rakamlarına göre, 1990-2001 yılları arasında 900 bin Ermeni, ekonomik nedenlerden dolayı Ermenistan’ı terk etmiştir.

2001 yılı Ekim ayında yapılan nüfus sayımında ülke nüfusunu 3 milyon gösteren (9) Ermenistan’da bu rakamın oldukça abartılı olduğu, bu gün için Ermenistan’da ancak 1-1,5 milyon kadar Ermeni vatandaşının yaşadığı bilinmektedir.

Ekonomideki kötü tablonun nedenlerinden birisini de rüşvetin neredeyse resmiyet kazanması (10) hususu ile açıklamak mümkündür. Özelleştirme ihalelerinde yapılan yolsuzluklar ve usulsüzlükler (11) serbest ekonomik ilişkilerin gelişmesine ciddi şekilde engel olan bir diğer faktördür.

Ermenistan’ın 1997 yılında dış ticaret hacmi 1,126 milyon Dolardır. Bu rakamın 233 milyon Doları ihracat, 893 milyon doları ithalattır. 1996 verileriyle karşılaştırıldığında ihracat’ın % 80,1 oranında küçülmüş olduğu gözlemlenmektedir. (12)

2002 yılına gelindiğinde, Ermenistan Hükümeti, ihracat ile ithalat arasındaki açığı kapatamamıştır. 2002 yılının ilk yarısında Ermenistan dış ticaret hacmi, ihracat 225,3, ithalat 407 toplam 623,3 milyon dolar olmuştur. (13)

Ermenistan ekonomi tablosunda bir de detay renkler söz konusudur. Bir süre önce 101 milyon Dolar borcuna karşılık Razdan Termik Santrali ve üç bilimsel araştırma enstitüsünü Rusya’ya devretmesi, ülkenin tek uluslararası havaalanı olan ‘Zvartnots Havaalanı’nı Arjantin’e, Erivan Konyak Fabrikası’nı Fransa’ya, ‘Armentel’ telekomünikasyon tesislerini Yunanistan’a, Erivan’daki en önemli otelleri ABD’ye, altın üretim tesislerini Romanya’ya satması, umumi ekonomik durumu hakkında ciddi ipuçları vermektedir.

Türkiye’nin yıllardır doğrudan olmasa bile dolaylı olarak Gürcistan ve İran üzerinden Ermenistan’la ticari faaliyetleri devam etmektedir. İki ülke arasında 40 ilâ 45 milyon Dolarlık bir ticaret hacminin olduğu (14) söylentiler arasındadır. Ermenistan’ın her yıl Türkiye’den dolaylı olarak 40 milyon Dolarlık ithalat, 1-1,5 milyon Dolarlık ihracat yaptığı belirtilmektedir. Bazılarına göre ise söz konusu rakam 100-150 milyon Dolar civarındadır.

Türk – Ermeni İş Geliştirme Konseyi ve bazı çıkar gruplarınca Ermenistan ile iyi ilişkiler kurulması halinde iki ülke arasındaki ticaret hacminin 350 – 400 milyon Doları bulacağı ifade edilmektedir. Mevcut rakamlar ve Ermenistan ekonomik potansiyeli göz önüne alınınca, ifade edilen rakamların inandırıcı olmadığı anlaşılmaktadır. (15) Nüfusu Ermenistan nüfusunun neredeyse iki katı, kişi başına düşen milli geliri Ermenistan’la hemen hemen eşit düzeyde ve tüketim alışkanlıkları benzer olan Gürcistan’la Türkiye’nin gerçekleştirmiş olduğu ticari ilişkilerde ticaret hacmi 2000 yılında en yüksek seviyeye, 286 milyon Dolara ulaşmıştır. Söz konusu rakam Azerbaycan ile olan ticaretin bir kısmını oluştururken Ermenistan’la da dolaylı ticareti içermektedir. Ayrıca, bu rakamın yaklaşık yarısını ihracat yarısını ise ithalat oluşturmaktadır. (16) Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda en iyi ihtimalle olası bir Ermenistan – Türkiye ticaretinde rakamın 100 – 150 milyon Dolar civarında olacağı tahmin edilmektedir. 2001 yılında İran-Ermenistan arasında gerçekleşen ticarette ulaşılan 120 milyon Dolarlık hacim, (17) yukarıda Türkiye-Ermenistan için verilmiş olan yaklaşık rakamı doğrular niteliktedir.

1) Bisnis İndirme Tarihi: 13 Eylül 2000.

2) Bisnis

3) Bisnis

4) Hatem Cabbarlı, “Bağımsızlık Sonrası Ermenistan Ekonomisinin Karşılaştığı Sorunlar ve Çözüm Arayışları” Stratejik Analiz, (Eylül 2003), C. 4., S. 41, s. 88.

5) Sedat Laçiner, “Ermenistan Dış Politikası ve Belirleyici Temel Faktörler 1991 – 2002”, Ermeni Araştırmaları, C. 1., (Bahar 2002), Sa: 5, s. 173.

6) U.S. Congressional Record, 5 January 1995, s. S518.

7) U.S. Congressional Record, 5 January 1995, s. S518.

8) U.S. Congressional Record, 5 January 1995, s. S518.

9) Dangerdav

10) Laçiner, “Ermenistan Dış Politikası…”, s. 172.

11) Cabbarlı, “Bağımsızlık Sonrası Ermenistan …”, s. 86.

12) Cabbarlı, “Bağımsızlık Sonrası Ermenistan…”, s. 87.

13) Cabbarlı, “Bağımsızlık Sonrası Ermenistan…”, s. 87.

14) Milliyet İndirme Tarihi: 5 Ağustos 2002.

15) Cabbarlı, “Bağımsızlık Sonrası Ermenistan…”, s. 88.

16) www.igeme.org.tr

17) Armeniaglobe İndirme Tarihi: 30 Ağustos 2002

Yorumlar kapatıldı.