İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Gül: `Soykırım´ ifadesi yanlış

Murat Yetkin

Meclis’teki tepkilerde ‘soykırım’ sözcüğünün kullanılması ABD kadar hükümeti de rahatsız etti

TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun AKP’li başkanı Mehmet Elkatmış’ın Felluce’de ABD ordusunca yürütülen harekâtı soykırım olarak nitelemesine, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’den itiraz geldi. Gül, Türkiye’nin Felluce’deki olaylara ilişkin tepkilerini en üst düzeyde dile getirdiğini ancak ‘soykırım’ gibi abartılı tanımların, Türkiye’nin amacına hizmet etmeyeceği gibi, ‘eleştirilerin inandırıcılığına ve haklılığına da gölge düşüreceğini’ söyledi. Gül aynı eleştiriyi, ABD’nin Felluce’de nükleer silah kullandığı iddialarına da getirdi.

Olayın perde arkasına girmeden önce Gül’ün açıklamasını vermekte yarar var: “Her konuyu kendi boyutları içinde tartışmak gerekir. Felluce’deki olaylar, ABD dahil, dünya ve Türk kamuoyunda tartışılmaktadır. Gerekli eleştiri ve uyarılar yapılmaktadır. Eleştiri ve tepkiler iletilirken dikkatli ve yapıcı olmak, mesajların doğru algılanması bakımından daha etkili olur. Ayrıca hassas konularda tartışmaları kendi boyutları dışına taşırmamak gerekir. Soykırım, atom bombası kullanma gibi abartılı tanım ve nitelemeler, amaca hizmet etmeyeceği gibi, eleştirinin inandırıcılığına ve haklılığına gölge düşürür.”

Gelelim, dün akşam saatlerinde açıklamanın yapılmasına zemin hazırlayan perde arkası gelişmelere. Önceki gün Elkatmış’ın Felluce olaylarını araştırmak üzere bir özel komisyon kurulması kararını açıklarken kullandığı ‘soykırım’ sözcüğü Ankara kulislerinde yeni bir gerilim kaynağı oldu.

Soykırım, hassas bir sözcüktü. Bir halkı, bir etnik, ya da dini grubu, siyasi görüş, yaş, iş veya herhangi bir ayrım gözetmeden topluca ve bir daha soyunu sürdüremeyecek şekilde ortadan kaldırma çabasını anlatıyordu. İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerin, Yahudilere yapmaya çalıştıkları bu sıfatla anlatılıyordu. Yıllardır Ermeni gruplar, Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Birinci Dünya Savaşı sırasında Türklerin Ermenilere soykırım uyguladığı iddialarını Batı’nın güçlü devletlerine kabul ettirmeye çalışıyorlardı. Buradaki en kritik eşik ABD idi.

ABD Senatosu ve Temsilciler Meclisi’ndeki güçlü Ermeni lobisine karşın, ABD yönetimleri hep son anda müdahale ederek Türkiye’ye karşı uluslararası çapta zincirleme reaksiyon başlatabilecek bu girişimin Kongre’den geçmesini engelliyorlardı. Oysa şimdi, Felluce’de uluslararası haber ajanslarıyla dünyaya yayılan görüntüler ve olaylar tüyler ürpertici ve kabul edilemez olsa da ‘soykırım’ sayılmayacağı gibi, Türk dış siyasetini ABD Kongresi’ne karşı Beyaz Saray desteğinden mahrum bırakabilecek bir ifade kullanılıyordu. Soykırım sözcüğünün ABD içinde Türkiye’nin en büyük destekçilerinden olan Yahudi lobisi üzerinde ne kadar olumsuz bir etkiye sahip olduğu, daha önceki başbakan Bülent Ecevit’in Filistin’de olanlar konusunda bu ifadeyi kullandığında görülmüştü.

ABD’nin Ankara büyükelçiliği kaynakları önceki gün bu ifadenin kullanılmasından duydukları rahatsızlığı Ankara’daki diplomat, siyasetçi ve gazetecilerle paylaşmaya başladılar. Konu dün Mehmet Elkatmış’a da soruldu. Elkatmış, “Tepkilerden haberim yok. Sözlerimin arkasındayım” dedi.

O sıralarda Ankara’da Kocatepe Camii’nde öğle namazından çıkanlar, Felluce’de ölenler için cenaze namazı kıldı ve öldürenlere ‘Kahrolsunlar’ bedduasıyla namazı bitirip, ‘Dünya uyuyor, Amerika vuruyor’ sloganıyla dağılıyordu.

Biraz sonra Dışişleri Bakanı Gül, beş günlük dış temaslarından dönüyordu. Esenboğa Havaalanı’nda bu konu sorulunca, tepkisi “Biz de tepkimizi iletiyoruz. Türkiye’de herkes dilediğini söyleyebilir” oldu.

Bakanlığa gittiğinde müsteşarı büyükelçi Ali Tuygan, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman ile görüşüyordu. Aslında görüşme daha önceden Irak’ın dış borçları ve ABD’nin Türkiye’nin AB üyeliğine verdiği desteğin sürmesi konuları üzerine ayarlanmıştı. Ancak söz bu konuya gelince Tuygan, Edelman’ı bakanının yanına götürdü. İçeride yapılan görüşmede, her iki taraf da, eleştiriler olabileceği, ancak soykırım sözcüğünü kullanmanın işin rengini değiştirdiği konusunda mutabık kaldılar. Edelman ayrıca, camilerin (Türk şoförlerin öldürülmesinden de sorumlu olan) silahlı gruplar tarafından silah deposu, karargâh ve çatışma
mevzii olarak kullanılması nedeniyle, hedef olduğu gibi bir açıklama getirdi. Gül, yine de bunun durumu açıklamaya yetmediği ve Amerikan askerlerinin daha dikkatli davranması gerektiğine inanıyordu.

Konuşma sonrasında Gül’ün yazının başındaki açıklaması geldi.

Yorumlar kapatıldı.