İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türkiye eziyet ediyor

Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan ile söyleşi:

Almanya ve Avrupa Birliği’nden ülkeniz adına ne bekliyorsunuz?

Almanya, Avrupa’nın yeni komşularıyla ilgili projesine Güney Kafkasya’nın da dahil edilmesine katkıda bulundu. Şimdi bölge için ilginç bir hale gelmesi açısından, bu projenin içeriğinin somutlaşmasını bekliyoruz.

Yani AB, Güney Kafkasya’da istikrar unsuru haline mi gelmeli?

Evet. AB ile ortaklık, istikrar sağlayıcı etki yapar, bölgedeki reform sürecini hızlandırır ve Kafkas devletlerinin işbirliğini teşvik eder.

Ülkenizin hedefi AB üyeliği midir?

Biz kendimizi Avrupa’nın bir parçası olarak görüyoruz. Avrupa Konseyi’ne üyeyiz ve AGİT’te Avrupalı devletlerle birlikte çalışıyoruz. Reformlarımızla Avrupa standardına ulaşmayı hedefliyoruz. Bu konuda bir gün gündeme gelecektir.

Peki ya NATO üyeliği?

Gündemimizde yok.

Türkiye ile sınır 11 yıldan beri kapalı. İlişkileriniz ne ölçüde sorunlu?

Aslına bakarsak hiç ilişki yok; hatta diplomatik açıdan bile. Sınır işlevini görmüyor, ticaret yok. Türkiye, Ermenistan’ı tamamen engelliyor. Bu sadece eziyet olarak tanımlanabilir. Biz, ikili ilişkilerin önkoşulsuz olarak başlatılması gerektiğini düşünüyoruz. Şu anki durum normal değil.

Bu durumda, Ankara’dan, 1915’te Jöntürkler tarafından başlatılan tutuklama, tehcir ve yüz binlerce Ermeninin öldürülmesiyle ilgili olaylardan dolayı özür dilemesini beklemiyorsunuz, öyle mi?

Soykırımın tanınması bizim için tabii ki çok önemli, fakat bu ikili ilişkilerin gelişmesinde hiçbir zaman önkoşul olmayacak.

Yine de Türkiye ile ilişkilerdeki muhtemel normalleşmenin sonunda, Türklerin suç itirafında bulunmaları gibi bir şey olması gerekiyor mu?

Böyle bir şey, havayı önemli ölçüde değiştirirdi. Bu olay bir gerçektir, inkâr edilemez. Ankara’nın bu gerçeği kabullenmesi, normalleşme yönünde atılan büyük bir adım anlamına gelir.

Türkiye’nin ambargosu neyle açıklanabilir? Diğer komşunuz Azerbaycan’a olan yakınlığından mı, yoksa Ermeniler, Türkler için bir çeşit vicdan azabı oldukları için mi?

Türklerin bilinçaltında vicdan azabı bir rol oynayabilir. Fakat Ankara bugün, Ermenistan’a yönelik amborgoyu Azerbaycan’daki Karabağ enklavıyla ilişkilendirmeye çalışıyor. Biz ise, ülkemizin Türkiye ile ilişkisinin hiçbir şekilde üçüncü bir ülke tarafından dikte edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Neticede, biz de Türkiye ile ilişkilerimiz için Kıbrıs sorununun çözülmesini şart koşmuyoruz.

O zaman Türkiye’nin AB üyeliğini, Ermenistan’ın ‘normal’ bir sınıra kavuşmasına yol açacağı için memnuniyetle karşılamanız gerekmez mi?

Tabii ki AB’ye üye bir Türkiye’nin, ne yapacağı daha kestirilebilir olacaktır. Ayrıca bu durumda Ermenistan’ın AB ile doğrudan sınırı olurdu.

Ancak bizim düşüncemize göre, kendisiyle katılım müzakerelerine başlanmış bir ülke, komşularını engellememeli. Bu tür koşullar altında müzakerelere başlanması halinde, şu andaki durum belirli ölçüde tescillenmiş olacaktır. Şimdiye dek hiçbir ülkeyle bu koşullar altında müzakereler yapılmadı.

Bunlar bizim korku ve endişelerimiz. Kendi saadetini başkalarının mutsuzluğu üzerine kurmak haksızlıktır. (19 Kasım 2004)

Yorumlar kapatıldı.