İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

‘AB üyeliği garanti değil’

5 Kasım 2004— Bağımsız Türkiye Komisyonu üyelerinden Rocard, Türkiye ilgili tartışmaların, Avrupa kamuoyunun ve siyasetçilerinin Türkiye’yi tanımamasından kaynaklandığını belirtti.

Fransa’nın Sosyalist Partili eski başbakanlarından Michel Rocard, Türkiye’nin üyeliği hakkında yürütülen tartışmanın Fransa’ya özgü olmadığını, birçok AB ülkesinin Türkiye ile ilgili aynı kaygıları paylaştığını söyledi.

Rocard, “Bu tartışmanın birçok nedeni var. Birincisi, Avrupa kamuoyu Türkiye’yi tanımıyor. Son 5 yıldır gerçekleştirdiği reformları ve kaydettiği ilerlemeyi hiç bilmiyor. Hatta birçok avrupalı parlamenter, Türkiye’nin gerçekleştirdiği anayasa değişikliklerinden bihaber. Durum böyle olunca, insanlar Türkiye’yi sanki ortaçağda kalmış bir ülke gibi algılıyor .

İkincisi, Türkiye insan hakları alanında modern uygarlığın evrimini bizden 300 yıl sonra yakaladı. Basın özgürlüğü, polisin sorgu yöntemleri hala batı normlarında değil. Mahkemelerinizde hala işkence davaları görülüyor. Bunlar kötü, ama eski alışkanlıklar; eski alışkanlıkların değişmesi de uzun zaman alır.” dedi.

‘ÜYELİK GARANTİ DEĞİL’

Müzakere sürecinin üyelikle sonuçlanacağı konusunda bir garanti olmadığını belirten Rocard, Türkiye ile ilgili başarısızlık olasılığına bu denli vurgu yapılmasını İngiltere örneği ile açıkladı.

Eski Başbakan, “Herkes unutuyor. Avrupa Topluluğu, ilk müzakereyi Britanya ile yaptı ve başarısız oldu. Aradan 4-5 yıl geçti; her iki tarafta da seçim oldu, daha büyük bir kararlılık ve daha ikna edici formülasyonla yeniden masaya oturuldu ve ancak o zaman sonuç alınabildi. Şimdi, gelişmişlik düzeyi, insan haklarına saygı, coğrafi ve tarihi yakınlık açısından birbirine bu denli yakın olan iki blok arasında bile müzakereler sonuçsuz kalabiliyor” diye konuştu.

‘ERMENİ SORUNU SÜREÇTE ÖNMELİ’

Türkiye’nin Ermeni meselesi konusunda yapıcı adımlar attığını belirten Rocard, hiçkimsenin Türkiye’ye ahlak dersi vermek niyetinde olmadığını söyledi. Rocard, soykırımı tanıma noktasında atılacak adımları, üyelik sürecinde ilerleme için gereken unsurlardan biri olarak gördüğünü de belirtti.

SÜRECE ÖZEL TANIM

Michel Rocard, 17 aralık’la ilgili tahminde de bulundu ve şöyle dedi:

“Kesinlikle ‘evet’ olacak ama süreçle ilgili yeni ve özel bir tanım getirilecek. Çünkü daha önce üyelik müzakeresi yapan diğer tüm ülkelerden daha önemli, ciddi ve ağır sorunlarla geliyor Türkiye. Kriterler aynı; yani Kopenhag siyasi kriterleri prosedürler ama denetim açısından daha ayrıntılı, özel bir süreç olacak ve Türkiye bunu hakaret olarak algılamamalı.”

Yorumlar kapatıldı.