İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Değiştirilen ‘Rapor’a Gül tepkili: Bunlar doğru değil

Kamuoyunda büyük tartışmaya sebep olan İnsan Hakları Danışma Kurulu’nun ‘Azınlıklar Raporu’ Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e verildi. Kısmi değişiklikler yapılmasına karşılık raporun özüne dokunulmadı.

İnsan Hakları Danışma Kurulu, kamuoyunda tartışmalara neden olan ve hükümetin tepkisini çeken ‘Azınlık Hakları ve Kültürel Hakları Raporu’nda özüne dokunulmadan birtakım değişiklikler yaptı. Önceki gece geç saatlerde Başbakanlık’a sunulan nihai metinde, ‘Türkiyelilik’ kavramının yerine “üstkimlik” çağrışımı yaptığı belirtilen “Türkiyeli” terimi kullanıldı. ‘Mozaik’ kavramı son metinde de yer aldı. Anayasa’nın 3. maddesinde bulunan “Devletin resmi dili olmaz.” ifadesi yumuşatıldı. İnsan haklarından sorumlu birimlerin bağlı olduğu Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, raporla ilgili olarak, “Bunlar doğru değil.” tepkisini verdi.

Raporun sonuç kısmında yer alan ve azınlıklar konusunda hayata geçirilmesi istenilen önerilerin bulunduğu kısım tümüyle çıkarıldı. Bu paragrafta, “Türkiyelilik” teriminin yerine “Türkiyeli” ifadesinin kullanıldığı görüldü.

Metinde 1923 tarihli Lozan Antlaşması’na yönelik eleştiriler aynen korundu. Türkiye’nin azınlıklarla ilgili sıkıntılarının iki kaynaktan meydana geldiği savunulan bölüme ekleme yapıldı. Türkiye’nin bu alandaki “sınırlayıcı” tutumunun dünyadaki eğilimlere ters düştüğü ileri sürülen paragrafa “BM İnsan Hakları Komitesi’nin 1990’lardaki yorumundan sonra eğilim, bir ülkede azınlık olup olmadığını o ülkeye sormamak ve eğer “etnik, dilsel, dinsel bakımdan farklılık gösteren ve bu farklılığı kimliğinin ayrılmaz parçası sayan” gruplar varsa, o devlette azınlık bulunduğunu kabul etmek yönündedir. Fakat, bunlara azınlık statüsü tanıyıp tanımamak tamamen ulus-devletin yetki alanına girer.” şeklinde ekleme yapıldı. Bu bölümde, “Avrupa Birliği’nin, Türkiye’den, farklı kültürel gruplara azınlık statüsü ve hakları tanınması yolunda bir talebinin bulunmadığı, yalnızca, kültürel bakımdan farklı bütün yurttaşlara eşit muamele yapılmasını istediği” görüşü de kesin bir dille ifade edildi. Bu ifade bir önceki metinde yoktu. Raporun, “Sevr sendromu” bölümünde değişiklik olmadı. Bu bölümde, “Kendi yurdunda böyle bir paranoyayla demokrasiyi geciktirmek Türkiye’ye hizmet değildir.” deniliyor.

‘Bunları garip buluyorum’

Paris’e giden Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, raporla ilgili eleştirilerde bulundu. Gül, “Böyle önemli konuların bu şekilde olması zaten doğru değildir. Azınlık kavramlarıyla ilgili bu tip çok hassas, her zaman tartışmaya açık konuların, 78 üyeli olup 24 kişinin katılımıyla onaylanıp sonra da basına dağıtılması; bunları garip ve düzensiz buluyorum. Bunlar doğru değildir. Bu davranışları biraz kapris ve şahsi çabalarla ilgili görüyorum.” dedi.

24.10.2004

Süleyman Kurt

Ankara

Yorumlar kapatıldı.