İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Derviş yine sahnede

Kemal Derviş’in son günlerde söyledikleri de şimdiye kadar yaptıkları gibi ihanet kokuyor. Fransa’da katıldığı bir televizyon programında kendisine sorulan “Ermeni soykırımı”yla ilgili soruya, kısaca “Ermeni katliamından, derin bir acı duydum. Kıyımı kabul ediyorum ve bundan üzüntü duyuyorum” sözleriyle cevap vermiş. Bu konuşmayı “densizlik” olarak niteleyen Takvim gazetesine ve Aydın Ayaydın’a, hem Vatan’da Okay Gönensin hem de Sabah’ta Ergun Babahan karşı çıkıp Derviş’in haklı olduğunu savunuyorlar. Neymiş, “soykırım”la “katliam” ve “kıyım” arasında fark varmış ve Derviş “soykırım”ı değil de “katliamı” ve “kıyım”ı kabul etmiş, bu yüzden haklıymış.

Bakın beyler,

a) Derviş bu ayağı yere basmaz konuşmaları, Avrupa Birliği müzakerecisi olmak amacına yönelik olarak, Avrupa’ya ve özellikle Fransa’ya yaranmak için yapıyor.

b) Perşembe günü Başbakan Erdoğan’a soru soran bir Fransız Ermeni gazetesi muhabiri de “soykırım”dan bahsedip Erdoğan’ın “soykırım”ı telaffuz eden ilk Türk Başbakanı olduğunu söyledi. Başbakan cevabında ne “soykırım”dan ne de “katliam”dan bahsetti ve bu iddialarda bulunanların Osmanlı arşivlerini incelemeleri gerektiğini anlattı.

c) Siz “katliam”ı kabul eder, ama “soykırım”ı kabul etmedim derseniz, aslında “soykırım”ı da kabul edeceksiniz demektir. Almanlar da “Yahudi katliamını” kabul ediyorlar ama dünyanın çeşitli yerlerinde “katliam” değil, “soykırım” müzeleri var. Derviş “efendi” Osmanlı’nın bir ırkın dünya yüzünden silinme isteği olduğunu değil de, bir ırkın büyük yüzdesinin katledildiğini kabul etmiş, masumdur diyorsunuz. Siz bu kabullere başladınız mı, artık aradaki sınır tartışmalıdır.

d) Haklı olduğumuz konularda bile ödün vermeye başladınız mı, bunun arkasından güney illerimizde Kürt devleti kurulma ödünü, Kıbrıs’ı terk etme ödünü gelir. Sonunda, her şeyinizi, bağımsızlığınızı kaybedersiniz. Avrupa Birliği’ne girme uğruna, bunları kabul etmeye başlarsanız, Avrupa Birliği’ne girmenin zaten önemi kalmaz.

e) Okay Gönensin’in Derviş’in yakın arkadaşı olduğu biliniyor. Ama, Babahan’ın Derviş’i savunmaya neden soyunduğunu anlayamadım.

f) Derviş’in “soykırım” olmasa bile “Ermeni katliamı” yapıldığını kabul etme, bu acıları tanıma yolundaki görüşünün CHP’nin resmi görüşü olup olmadığı ve eğer değilse, Derviş’in partisince uyarılıp uyarılmayacağı açıklanmalıdır. Çünkü, Derviş’in söylemi anlamsız, zamansız, tarihi gerçeklerle bağdaşmayan, bize cephe kaybettiren bir söylemdir. Derviş de böyle bir demeç vermişse, yetkisiz, sorumsuz ve Takvim’in dediği gibi davranmıştır.

g) Bizim yurttaşımız olan Ermenilerle bir sorunumuz yokken, yurtdışında “soykırım” ve “katliam” iddialarının ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilmesinin temel nedeni, Türkiye’den bu nedenle çok büyük tazminatlar koparılmak istenmesidir. Bu tazminatları sorumsuz Derviş mi verecektir?

Bugün elini veren, yarın kolunu verir!

Yorumlar kapatıldı.