İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

‘Boş bayrak’ sallamak müzayede etiğine uymaz

Vahap MUNYAR

ESKİDJİ Müzayede Evi’nin patronu Dikran Masis, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) ‘fiyatı yükseltmek için ihaleye girme’ yöntemine itiraz ediyor.

Dikran Masis, ‘Bu davranış müzayedecilik etiğine aykırıdır. Böyle yöntemlere başvurmak, müzayedeciliği bitirir’ diyor.

Konuyu biraz daha açmak için özellikle itiraz ediyorum:

‘TMSF’nin amacı, el koyduğu malların mümkün olduğunca iyi fiyatla satılması. Bakın batık bankalarda uçan para 40 milyar doları aşıyor. TMSF, tahsilat için her yolu deniyor. Esentepe gibi İstanbul’un en merkezi yerindeki Telsim arsasının mümkün olan en yüksek fiyata satılmasına çaba göstermek, bu amaçla bünyesindeki Bayındırbank’ı müzayedeye sokmak mazur görülemez mi?’

Dikran Masis, aynı düşüncede değil. Hemen itirazını aktarıyor:

‘Fiyatı yükseltmek için başka yollar deneyebilir. Eğer fiyat uygun bulunmazsa mal müzayededen çekilir. Sonra daha iyi koşullar oluştuğunda yeniden müzayedeye çıkılır. Fiyatı yükseltmek amacıyla ‘boş bayrak’ sallamak müzayede etiğine aykırıdır. O zaman müzayedeye katılanların güveni sarsılır. Oysa müzayedecilik şeffaflık gerektirir.’

Masis, konu şeffaflıktan açılınca, şu örneği veriyor:

‘Bizim bazı müzayedelerde telefonla pey süren olur. Bu durum bile müzayedeye katılanlarda şüphe uyandırır, ‘bir numara mı dönüyor’ diye. Onun için ben 400 milyar lira harcadım, sistemi kurup, Ankara, Adana ve İzmir’e canlı bağlanmaya başladım. Artık İstanbul’daki salonumuzda müzayedeye katılanlar, Ankara’dan, Adana’dan ve İzmir’den kimin bayrak kaldırdığını canlı olarak görebiliyor.’

Dikran Masis, gerek TMSF’nin, gerekse bazı bankaların müzayede şartnamesine koydurduğu bir maddeye takılıyor. Madde, ‘Müzayedede birinci olan malı almaktan vazgeçerse, ikinci bayrağa dönülür’ kuralını içeriyor.

Masis, bunun sakıncasını da şöyle dile getiriyor:

‘İşin en doğrusu, birinci bayrağın almaması durumunda malın o müzayededen çekilmesidir. Aksi halde ‘birinci bayrağı fiyat yükseltme amacıyla kullandığınız’ izlenimi verirsiniz. Biz böyle durumlarda söz konusu malı müzayededen çekeriz. Malı almaktan vazgeçen birincinin teminatını yakarız. Komisyonumuzu tahsil edip, Eskidji’nin kapısından bir daha sokmayız.’

Masis’e bir dönem kendilerinin de batık bankaların mallarını sattıklarını, söz konusu maddeyi uygulayıp, uygulamadıklarını soruyorum. Şu yanıtı veriyor:

‘O maddeye biz imza koyduk ama uygulamayacağımızı söyledik. Bu durum müzayede sırasında kürsüden de hep söyledik.’

TMSF’nin batık banka mallarını ‘en yüksek fiyattan satma’ çabasını yadırgamamak gerekiyor. Sonuçta, o paralarla Türk halkının sırtına binen 40 milyar doları aşkın yükün ‘devede kulak’ bölümü de olsa karşılanıyor.

Ancak, Dikran Masis’in uyarılarına kulak vermekte de yarar görünüyor.

Yorumlar kapatıldı.