İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

`Azınlık´ta U dönüşü

ÖNDER YILMAZ Ankara

Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu, sert taştırmaların yaşanmasına yol açan “Azınlık Raporu”nun bazı bölümlerini yumuşattı. ‘Sevr Sendromu’ ve ‘Devletin bölünmez bütünlüğü’ne ilişkin bölümlerde değişiklik yapmayan kurulun Dışişleri Bakanı Gül’e gönderdiği 7 sayfalık raporda yaptığı değişiklikler şöyle:

“Azınlıklar” kavramının tartışıldığı bölüme “azınlık statüsünü tanıyıp tanımamak tamamen ulus-devletin yetki alanına girer. AB’nin, Türkiye’den farklı kültürel gruplara azınlık statüsü ve hakları tanınması yolunda bir talebi kesinlikle yoktur. Yalnızca, kültürel bakımdan farklı bütün yurttaşlara eşit muamele yapılması istemektedir. Bu nokta çok iyi anlaşılmak zorundadır” ifadesi eklendi.

Türkiye’deki mevzuat ve uygulama bölümünde ise “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kendi önüne getirilen davalarda, ‘ülkede azınlıklar bulunduğunu ileri sürmenin’ milli güvenlik nedeniyle engellenemeyeceğini belirterek ihlal kararı vermektedir” cümlesinden “milli güvenlik nedeniyle” ibaresi çıkarıldı.

Anayasa’dan ekleme

Yine aynı bölümde “devletin resmi dilinin yanı sıra ülkede çeşitli dillerin konuşulabileceği” ifadelerinin yer aldığı paragrafa, “ve bu dillerde yayın yaparlar. Nitekim, 1961 Anayasasındaki ifade: ‘Resmi dil Türkçedir’ biçimindedir (md.3)” ifadesi eklendi.
TSK, Emniyet, Dışişleri ve MİT gibi kurumlarda Türk olmayanların çalıştırılmadığı belirtilen bölüme ise “‘Türk’ teriminin ırk ve hatta din bağlamındaki kullanımını yansıttıkları için” ifadesi konularak, Türkiye’nin uluslararası planda layık olduğu yere ulaşamadığı vurgulandı.

Raporun “kurumsal nedenler” bölümünde ise daha önce üst kimlik bağlamında ifade edilen “Türklük” kelimesi “Türk” olarak değiştirildi. 1982 Anayasası’ndaki vatandaşlık tanımıyla 1924 Anayasası’ndaki tanımın farklı olduğuna ilişkin bir paragraf eklendi. 1924 Anayasası’nda vatandaşlık konusunda “Türkiye ahalisi” tanımının yapıldığı, bunun “Türkiyeli” üst kimliğini çağrıştırdığı belirtildi.

Yorumlar kapatıldı.