İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeniler…

Oktay Ekşi

AVRUPA Birliği’ne üye olma arzumuz galiba bazı kafaların karışmasına yol açtı. Yahut da evvelce dolapta saklı duran bazı düşüncelerin ortaya çıkmasına sebep oldu.

Örneğin Türkiye’nin kabul ettiği ‘azınlık’ kavramının Lozan Antlaşması’na dayalı olduğu bilinir. Bu sadece bizde değil Lozan’a imza atan Yunanistan için de böyledir.

Ama son günlerde bakıyoruz, herkesten öne çıkma gayretindeki birileri nerdeyse her mahallede bir etnik azınlık oluşturmak için çırpınıyorlar.

Bu konuya daha sonra değineceğiz.

O arada hem Türkiye’den bir şeyler koparmanın tam zamanıdır diye düşünenler hem de Türkiye’nin AB üyeliğini engellemek isteyenler boş durmuyorlar. Bunlar arasında da ‘Türkiye’nin Ermeni soykırımını kabul etmesi’ talebi başta geliyor.

Eski Dışişleri Bakanı İlter Türkmen bu gazetedeki sütununda dün, ‘Türkiye’nin soykırım iddialarını kabul etmesi kuşkusuz hiçbir zaman söz konusu olamaz’ dedikten sonra özetle ‘Ancak Türkiye’nin sorunu aşabilmesi için Ermenistan ile ilişkilerimizi bir ölçüde normalleştirmemizi’ öneriyordu.

Zaten Ermenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı da birkaç gün önce ‘İlişkileri normalleştirmek için Türkiye ile ön koşulsuz görüşme yapmaya hazır olduklarını’ açıklamıştı.

Açık söyleyelim:

Ne Sayın Türkmen’in görüşüne ne de Ermenistan ile ilişkilerin iyileşmesine karşıyız.

Kaldı ki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin özellikle Türkiye’nin komşusu ülkelerle ilişkilerimizi normalleştirme yönündeki gayretini içtenlikle benimsiyor ve destekliyoruz.

Ama bu tek tarafın iyi niyetiyle ve gayretiyle gerçekleşmiyor.

Örneğin Ermenistan bir yandan ‘İlişkilerimizi normalleştirelim’ derken öte yandan hem diyasporadaki (Ermenistan dışındaki) Ermenilerin Türkiye aleyhindeki insafsız ve iftira içerikli kampanyalarını destekler, sonra da ‘İyi ilişki içinde olalım’ derse buna kulak verenin aklından zoru vardır.

Yeri gelmişken… Ermenistan’ın kuruluşu ile ilgili temel belgedeki Türkiye düşmanlığı orada duruyor ve şimdiki Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan, ABD’deki ‘Ermeni Asamblesi Yönetim Kurulu’ üyelerine 26 Ekim 2000’de, ‘soykırımın tanınmasına çalışacaklarına’ dair verdiği sözden hiç de vazgeçmiş görünmüyor.

Buna rağmen söyleyelim… Biz Ermenistan ile ilişkimizi bir şekilde yoluna koyarız. Ama bu arada hem bizi hem de Azerbaycan ile Ermenistan’ı ilgilendiren bir husustan söz edelim:

Biliyorsunuz Ermeniler bir yandan da tazminat talep ettikleri ‘sigorta şirketleri’ yoluyla Türkiye’yi sıkıştırmaya çalışıyorlar.

Tazminat deyince doğrusu merak ediyoruz:

Azerbaycan halkı içinde Titina Loizidu kadar hakkını arayan kimse yok mu?

Azerbaycan’ın Karabağ bölgesini işgal eden Ermenistan’dan niçin tazminat talep etmezler?

Yorumlar kapatıldı.