İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türkiye ilk kez hakim karşısında

Zeynep GÜRCANLI

Fransa ile Türkiye arasında 2001 yılında çok büyük bir kriz yaşandı. Krizin nedeni, Fransa’daki Ermeni lobisinin bastırmasıyla, Fransız meclisi’nin ‘Ermeni soykırım yasasını’ kabul etmesiydi.

Yasa, Fransa’da ‘soykırımı inkar edenlere ceza uygulanmasını’ öngörüyordu.

Ankara’nın bu yasaya karşı tepkisi çok şiddetli oldu;

Askerler, Fransız şirketlerini ihalelerden çıkardılar;

Hükümet, tüm resmi ziyaretleri iptal etti. Paris’teki Türkiye Büyükelçisi, ‘danışmalar’ için geri çekildi;

Sivil toplum örgütleri, Fransız temsilciliklerine siyah çelenkler bırakmaktan, Fransız mallarını boykot kampanyalarına kadar pekçok faaliyete imza attılar.

Paris’ten gelen tepkiler ise, krizi ‘soğutmaya yönelik’ oldu.

Fransız hükümeti kamuoyu önünde ‘Kararı Meclis verdi. Yapacak birşeyimiz yok’ derken, el altından da Ankara’ya, ‘Bu yasa zaten sembolik. Uygulanmaz. Büyütmeyin’ mesajları gönderdi.

Üstelik ortada Türkiye’nin ‘Avrupa Birliği üyelik süreci’ de vardı.

Ve Fransa da, AB’nin en güçlü ülkelerinden biriydi…

Ankara çaresiz, biraz tepki verdikten sonra, olayı ‘olmamış kabul etmeyi’ seçti. Fransa’yla ilişkiler, birkaç ay aranın ardından, ‘kaldığı yerden’ yeniden başladı.

Türk diplomat yargı önünde

Ancak, Fransız hükümetinin ‘büyütmeyin, uygulanamaz’ telkinleri doğru çıkmadı.

İşin peşini bırakmayan Fransa’daki Ermeniler, yasayı kullanarak Türkiye’ye karşı ilk davayı açtılar.

Gerekçe; Türkiye’nin Paris Başkonsolosluğu’nun resmi sitesinde yer alan sözde soykırım konusundaki bilgiler.

Türkiye’nin hemen her yurtdışı temsilciliğinin internet sitesinde yaptığı gibi, Paris Başkonsolosluğu’nun sitesinde de Ermeni iddiaları, ‘yaşananların soykırım olmadığı’ vurgulanarak, tarihi tanıklıklar, belgeler ve rakamlarla yalanlanıyor.

Türkiye’nin sitede yer alan bu tezlerini kullanan Ermeniler de, Türkiye’nin Paris Başkonsolosu Aydın Sezgin aleyhinde dava açtılar.

‘Ermeni davasını savunma komitesi’ adlı örgütün açtığı davanın ilk duruşması, 11 Ekim Pazartesi günü yapılacak. Böylece, ilk kez Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi bir görevlisi de, sözde soykırım iddiaları nedeniyle hakim önüne çıkmış olacak.

Türkiye: Dava edemezsiniz

Davaya ilişkin resmi tebligat, Temmuz ayında Paris Başkonsolosu’na yapıldığında, Türkiye de harekete geçti.

Fransa Dışişleri Bakanlığı nezdinde girişimde bulunularak, ‘bu durum, konsolosluk muafiyetine girer. Dava açılamaz’ denildi.

Ancak Fransa’dan gelen yanıt son derece açık oldu:

‘Bizim ülkemizde yargı bağımsızdır…’

Şimdi gözler, Pazartesi günü yapılacak olan duruşmaya çevrildi.

Türkiye hala, duruşmaya katılıp katılmama kararını almadı.

Ankara’daki beklenti, mahkemenin ‘yetkisizlik’ kararı vermesi.

Ancak böyle bir karar verilmezse, dava sürecek ve soykırım iddiaları mahkemede tartışılmaya başlanacak.

Yasa, daha önce de tarihçi Bernard Lewis için uygulanmış ve yine Ermeni komitesinin girişimleri sonucunda Lewis yargılanmıştı.

Mahkeme, Lewis’i, ‘Ermeni soykırımını reddettiği’ için değil, ancak çalışmalarında ‘Ermeni iddialarını yeterince yansıtmadığı için’ mahkum etmişti.

Nitekim Ermeni komitesi, bu sonuçtan cesaret alarak, Türkiye Başkonsolosu aleyhinde dava açtı. Üstelik, dava için Fransa’nın en iyi avukatlarını da tuttu.

Davanın açılması bile, Türkiye açısından büyük bir sıkıntı.

Peki, ya mahkeme Türkiye Başkonsolosu Aydın Sezgin’i ‘suçlu’ bulursa?

Bunu düşünmek bile, Dışişleri yetkililerinin uykularını kaçırıyor…

Yorumlar kapatıldı.