İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Avrupa Birliği Türkiye ile ilgili genişleme raporunu açıkladı

Türkiye, Aralık ayındaki
kesin karar öncesi adaylık müzakereleri konusundaki son engeli de Avrupa
Birliği Komisyonu’nun verdiği olumlu rapor ile aşmış
oldu. Türkiye’nin AB üyeliğinin Türkiye’de yaşayan herkes için hayırlı olacağını
da kısaca belirttikten sonra asıl konum olan, raporun HyeTert okuyucularını
yakından ilgilendiren kısımının analizini yapmaya çalışayım.

Komisyon bu konuda üç ayrı belge döküman
üretmiş. İlerleme raporunun yanı sıra Türkiye’nin üyeliği perspektifinden
doğacak sonuçlar raporu ve bir de tavsiye raporu var. Tavsiye raporu-adı
üzerinde-Türkiye’nin AB üyeliğinin Komısyon tarafından olumlu tavsiyesini
içeriyor. İlerleme raporu 2004 yılındaki ilerlemeleri anlatırken, perspektif
raporu ise Türkiye’nin üyeliğinin AB’yi nasıl etkileyeceğini kestirmeye
çalışmış.

İlerleme raporunun "Medeni ve
Siyasal Haklar"
başlığında henüz kanunlaşma sürecini tamamlamamış olsa da
TBMM tarafından kabul edilmiş olan TCK’nun 305.maddesi vurgulanıyor.
Raporun bu bölümünde 305.maddenin gerekçesinde temel
milli yarara karşı olarak sıralanan eylemlerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
tarfından kabul edilemez olduğu vurgulanıyor.

Raporun Ekonomik ve Sosyal
Haklar başlığınd
a ise Türkiye’deki Azınlık okullarının durumu ele alınıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından atanılan Müdür Yardımcıları’nın Okul
Müdürleri’nden daha yetkili olduğu belirtilirken bu konuda yetkililerle
diyaloğun sürdürüldüğü de eklenmiş. Ayrıca artık sadece babası ilgili azınlık
grubun üyesi olan çocukların da Azınlık okullarına kayıt edilebildiği de raporda
yer alan ilerlemelerden.

Ermeni cemaatinin ise Ermeni dili eğitimi
konusundaki yetersizliği (Bu noktada kendi yazımın arasına girip, artık
okulları savunmayı bırakıp, bir an önce eğitim kalitesinin yükseltilmesi için
çalışılması gerektiğini biraz da raporda geçen bu cümleden güç alarak
söyleyeyim.Yoksa raporda geçiyor diye kimse gelip okullarını eğtimini düzeltecek
değil, ve de sadece Ermeniceyi de değil…
) konusundaki hassasiyetini
belirtiği de raporda yer almış. Rum öğretmenlerin birden fazla okulda ders
verememesi sadece Rum okullarının sorunuymuş gibi raporda yer alsa da, bu konu
gelecekte diğer azınlıkları da yakından ilgilendirebilir.

Türkiye’nin üyelik
perspektifinin ele alındığı raporda i
se Türkiye’nin Ermenistan ile
ilişkilerinin geliştirilmesi ve iki ülke arasındaki sınırın açılmasının
gerekliliği vurgulanıyor. Ayrıca burada 1915-1916 yıllarında yaşanan olaylara da
bir gönderme var. Türk basınındaki birçok şahin tarafından "soykırımı tanımamız
isteniyor" dense de, raporda Türkiye’nin üyeliğinin, Ermenistan ile
ilişkilerinde bir düzelmenin yanı sıra, 1915-1916 olayları konusunda da bir 
"uzlaşma"ya varılmasına yol açması gerektiği belirtiliyor. Soykırım kelimesi ise
hiç telaffuz edilmemiş.

Komisyon’un raporları önemli noktalara temas
etmiş, bakalım ilerlemeler ne zaman gerçekleşecek.


Not:

Aşağıdaki parçaları orjinal metinden kopyaladım. Tercümeleri
için Ankara’daki Avrupa Birliği Genel Sekreterliği’ni
bekleyeceğiz. Tam metinler için ise HyeTert’in Kaynaklar bölümüne
bakabilirsiniz.

 2004 Regular Report on Turkey’s progress
towards accession

page#38

Article 305, which penalises those who receive pecuniary
benefits from abroad for “activities in contravention of fundamental national
interests” has also been limited in scope as compared with Article 127 in the
current Code. However, it is of concern that in the accompanying reasoning, the
examples of activities which could be considered in contravention of national
interests go well beyond what would be acceptable under the ECHR.

 page#49

The dialogue with the authorities on the issue of the dual
presidency in the Jewish, Greek and Armenian schools (the deputy head of these
schools is a Muslim representing the Ministry of Education and has more powers
than the head) is ongoing. In May 2004 the Ministry of Education stated that
children with mothers from the minority could also attend these schools
(previously only those with fathers from the minority could attend). However,
the declaration by parents of their minority status will be subject to an
assessment by the Ministry of Education. The Greek community has encountered
problems obtaining the approval of new teaching materials and the recognition of
teachers trained abroad. Moreover, in contravention of the 2003 Labour Law and
in contrast with the situation of their colleagues of Turkish origin, Greek
minority teachers are only permitted to teach in one school. The
Armenian community has expressed its concern regarding the inadequacy of the
teaching of the Armenian language.

 ISSUES
ARISING FROM TURKEY’S MEMBERSHIP PERSPECTIVE

page#7

In particular, its relations with
Armenia will need to be improved with the establishment of diplomatic relations
and the opening of the land border which is currently closed. As regards the
tragic events, in particular the human suffering in the region in 1915/1916, the
prospect of Turkey’s accession must lead to an improvement in bilateral
relations with Armenia and to reconciliation as regards these events.

Yorumlar kapatıldı.