İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Uyum için son adım

UTKU ÇAKIRÖZER – TÜRKER KARAPINAR Ankara

TCK Tasarısı’nın zina konusuna yer verilmeden yasalaşmasıyla, AB ile müzakerelere başlamak için önkoşul olan Kopenhag kriterlerinin karşılanması yönünde önemli bir adım atılacak.

TCK, kadın – erkek eşitliği, işkencenin önlenmesi ve düşünce – örgütlenme özgürlüğü alanındaki önemli eksiklerin giderilmesini sağlayacak.

Tasarının yasalaştırılacağı sözü, Katılım Ortaklığı Belgesi (KOB) doğrultusunda Türkiye’nin yapacaklarının taahhüt edildiği 24 Temmuz 2003 tarihli AB müktesebatının üstlenilmesine ilişkin Ulusal Program’ın (UP) adalet ve içişleri bölümünde yer aldı. “Yargının işlevselliği suretiyle etkin yargı sistemi tesisi” kısmında çıkarılacak mevzuat arasında bulunan tasarının 2004’te yasalaştırılacağı sözü verildi.

AB yetkilileri tasarı için, “TCK’nın çıkması başlı başına siyasi kriter değil. Ancak içindeki birçok yeni madde, KOB’da yer alan ve UP’de de sıralanan siyasi kriterlerin tamamlanmasına olanak sağlıyor. Kadın hakları konusunda Avrupa standartlarının ötesine geçen modern hükümler geliyor” değerlendirmesini yaptı.

Eksiklikler

AB kaynakları, İlerleme Raporu’nda mutlaka yer alacağını vurguladıkları şu eksikliklerin bir kısmının aralığa kadar, bir kısmının da müzakereler başladıktan hemen sonra tamamlanmasının bekleneceğini ifade etti:

Gayrimüslüm azınlıkların dini özgürlükleri için Vakıflar Kanunu’nda düzenleme bekleniyor.

Sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerini kolaylaştıracak Dernekler Yasası’na ihtiyaç var.

İfade özgürlüğü konusunda ilerlemelere rağmen hâlâ davalar açılıyor.

İşkence sistematik olmasa bile yaygın olarak sürüyor.

Sivil – asker ilişkilerinde ilerleme var, ama önemini koruyacak.

Güneydoğu Anadolu’daki durum, bölgesel eşitsizlik anlamında yerini koruyacak.

Aile içi şiddete ceza verilecek

TCK’nın çıkması, İlerleme Raporu’nda Türkiye’nin demokratikleşme siciliyle ilgili şu alanlarda olumlu ifadeler yer almasını sağlayacak:

Kadına Avrupa standardı (UP’de 7. siyasi kriter)

– Tecavüz eden, mağdurla evlense de, evlenmese de cezaya çarptırılacak. Böylece Avrupa’da benzeri olmayan “tecavüz ettiği kişiyle evlenerek hapisten kurtulma” sona erecek.

– Aile içi şiddete 8 yıla kadar ceza verilebilecek.

– İlk kez “eşe tecavüz” suç sayılacak. Eşe tecavüz edene 12 yıla kadar ceza verilecek. Ceza ağırlaştırılabilecek.

– ‘Namus cinayeti’ indirimi kalkacak. Cinayet, “töre ve kan gütme” gibi gerekçelerle işlenirse, ağırlaştırılmış müebbet hapis uygulanacak.

– Azmettirenler daha ağır cezalandırılacak.

İşkenceye ağır ceza (UP’de 3. siyasi kriter)

İşkence suçlarında 12 yıla kadar hapis getiren maddeyle, bu suçun çocuğa, hamileye, avukata ve kamu görevlisine karşı işlenmesi halinde 15 yıla kadar; cinsel yönden işlenmesi halinde 15 yıla kadar hapis cezasına hükmolunması öngörülecek.

Vücutta kalıcı sonuçlar bırakılması durumunda ceza yarı oranında; mağdurun iyileşme olanağı bulunmayan bir hastalığa yakalanması ya da bitkisel hayata girmesine, duyularından ya da organlarından birinin işlevini yitirmesine, konuşma, çocuk yapma yeteneğinin kaybolmasına, çocuk düşürülmesine neden olmuşsa bir kat artırılacak. Böylece 30 yıla kadar hapis verilebilecek.

Düşünce daha “hür” (UP’da 1. siyasi kriter)

– Değişiklikle, düşünce özgürlüğünün sınırı ABD ve Avrupa hukukundaki gibi “açık ve yakın tehlike” oluşması koşuluna çekildi.

Yorumlar kapatıldı.