İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türk ve Yunan sanatçılar Aya İrini’de buluşuyor

Doğan Hızlan

YARIN (cuma) saat 19.00’da Aya İrini’de Türk ve Yunan sanatçıların eserlerinden oluşan bir sergi açılıyor.

Serginin tam adı; Yunanistan-Türkiye Buluşma Noktası Modern Sanat.

Inge Baecker’in küratörlüğünde düzenlenen sergide, aşağıda adlarını vereceğim sanatçıların eserlerini göreceğiz:

Michalis Arfaras, Adnan Çoker, Theodolos Gregorui, Ender Güzey, Gülsün Karamustafa, Serhat Kiraz, Hüsamettin Koçan, Murat Morova, Angelos Papadimitrou, Leda Papakonstantinou, Yannis Psyhopedis, Rania Rangou, Nazif Topçuoğlu, Costas Tsoclis, Ayşen Urfaıoğlu, Andreas Voussouras.

Sanatın ulusal, yerel, evrensel yanı, sanatçının eserinde bir bileşime kavuşur. Türk ve Yunan sanatçıların, eserlerinde katalogdan izlediğim kadarıyla, sanatın/sanatçının yaratıcı dostluklarına rastlayacaksınız.

Sergi Almanya’da, Yunanistan’da açıldı, şimdi de Türkiye’de açılıyor.

Buluşma Noktası: Modern Sanat’ta, iki açı da benim için önem taşıyor:

Birincisi, ulusların sağlıklı, sağlam ilişkilerinin sanatçılar aracılığıyla kurulabileceğini gösteriyor.

İkincisi; sanatın bugün geldiği yer konusunda, yeni bilgiler öğrenmemizi sağlıyor.

Günümüzde sanat en çok değişkenlik kazanmış olan, işlevi her an sorgulanan özelliğiyle, bu sergide kendini belli edecek.

Kendi ressamlarımızın, sanatçılarımızın çalışmalarını yurtiçindeki sergilerde görebiliyoruz. Oysa karşılaştırma ölçütleri kazanabilmemiz için, özellikle coğrafi kültürel bağlarımız olan ülkelerin sanatçılarının eserlerini de görebilmeliyiz. İşte ortak sergi bize bu fırsatı sunuyor.

* * *

İKİ ülkenin resmi, sanatçıları üzerine, katalogdaki Beral Madra ile Yannis Kolokotronis’in yazıları, sanatçının bireyselliği ile toplumsallığı, karşılıklı etkileşimleri, zaman içinde inceleniyor.

Beral Madra, Sanatçılar Bakışı Yönlendiriyor yazısında, ‘70’li, ‘80’li, ‘90’lı yılların sanat ortamını, sanatçı kimliğini anlatıyor:

‘Hangi açıdan bakılırsa bakılsın, Türkiye’de 70’li yılların sonuna kadar üretilen sanat yapıtları ile günümüzdeki yapıtlar karşılaştırıldığında, günümüzdeki üretim kışkırtıcı ve ataktır.’

Madra’nın yazısının tamamını okuduğunuzda, Türkiye’deki toplumsal, siyasal hareketlerin sanattaki izdüşümünün derecesi konusunda epey bilgiler edinirsiniz. Hiç kuşkusuz, bu yazı aynı zamanda tartışma için de zengin inandırıcı malzeme sunuyor, gerekçeli yargılarla donatılmış.

Yannis Kolokotronis, katalogdaki; Yunan Resminin Yaratıcıları’nda, göç olgusunun sanata katkısını belirtiyor:

‘1922’de bizim, Küçük Asya Felaketi adını verdiğimiz olaylardan sonra bugünkü Türkiye topraklarından kaçıp Yunanistan’a sığınmak zorunda kalan Anadolulu Yunan göçmenler, Yunanistan’da sanatın gelişme sürecini belirleyici bir biçimde zenginleştirdiler. Bu öğelerin başında aralarında gölge oyunlarının da (Yunanca: Karagiosis, Türkçe: Karagöz) bulunduğu geleneksel halk sanatı dallarını ve Bizans resim geleneğine yeniden yaklaşma eğilimini sayabiliriz.’

* * *

SERGİYİ gezerken katalogdaki yazıları da göz önüne almakta yarar görüyorum.

Yorumlar kapatıldı.