İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Psikopat değilse nedir?

Oktay EKŞİ

BİZİM arkadaşların attığı haber başlıkları bazen harika olur. Onlardan biri 24 Ağustos 2004 tarihli Hürriyet’te çıktı.

Başlıkta aynen ‘Baş psikopatın geri dönüş rüyası’ deniyor ve Atina’daki Yunan Ortodoks Kiliseleri Başpiskoposu Hıristodulos’un, Yunanistan’ın kuzeyinde bir kilisede konuşurken, ‘Yunan halkını Küçük Asya’yı (Anadolu’yu) geri alma idealinin etrafında birleşmeye’ çağırdığı bildiriliyordu.

Başpiskopos ayrıca ‘Vatanımızı unutmadık’ demiş. Türk devletini ‘barbar’ olarak nitelemiş. ‘Yunan halkının ne olursa olsun bir gün meleklerin kanatları üzerinde Küçük Asya’ya geri döneceğini’ söylemiş.

Bu sözlerin sahibine ‘psikopat’ demek bile aslında iltifattır ama nedense Başpiskoposun Basın Sözcüsü Epifanios İkonomou;

‘Tanrı aşkına bu ülkede tarihi anıları korumak isteyen insanlar psikopat mı’ diye konuşmuş.

Sözcü ayrıca, ‘Tam aksine bu insanlar, vatanlarını seven ve tarihi unutmayan insanlardır. İşte böyle bir insan ve böyle bir şahsiyet de Başpiskopos Hıristodulos’tur’ demiş.

Şimdi ne yapalım?

Bir Türk vatandaşı olan ve bu sıfatı nedeniyle vatanını yani Türkiye’yi sevdiğinden kuşku duyamayacağımız Fener Rum Patriği Bartholomeos’un çıkıp bu Yunan vatanperveri Hıristodulos’u yanıtlamasını beklememiz gerekmez mi? Ona, ‘Küçük Asya felaketi’ sözünün ardında ‘Anadolu’yu istila etmeye kalkmış bir yabancı kuvvetin, kendisini savunan bir ulus tarafından denize dökülmesi’ gerçeğinin bulunduğundan söz etmesini beklemiyoruz ama hiç değilse;

‘Bir dakika! Kimin vatanını almaya kalkıyorsun?’ demesini beklesek fazla mı olur?

Tabii böyle bir beklentinin bile aşırı iyimserlik olduğunun farkındayız. Ama en azından Hıristodulos’un sözleri karşısında suskun kalmanın, bir yerde o sözleri onaylama anlamına gelebileceğini de belirtmeliyiz.

Bu bir… İkincisi, Hıristodulos isimli bu Başpiskopos, artık Yunanlı politikacıların bile terk ettiği ‘Türk düşmanlığı’ politikasıyla nereye varabileceğini sanıyor?

Türk halkı ile Yunan halkı geçmişin kötü anılarını unutmak istiyorlar. Hatta unuttular da… Ama kilise bunu içine sindiremiyor.

Doğrusu biz de onu anlayamıyoruz. Kilise yani bir din kurumu sevgi aşılamak için mi vardır, kin ve düşmanlık aşılamak için mi?

Hadi o kadarını da dikkate almıyor diyelim. Bu zata ‘A papaz efendi… Senin kilisede yaptığını Türkiye’de de imamlar camide yapmaya kalkarsa, soluğu nerede almak zorunda kalırsın?’ diye sormuyor mu?

Gerçekten, bunlar nasıl din adamları böyle? Makarios da böyleydi. Kendisi sureta iyilik, dürüstlük ve sevgiden yana görünür, öte yanda da cellat olarak kullandığı EOKA lideri Yorgo Grivas aracılığıya cinayet işletirdi.

Bizim arkadaşları tekrar kutluyoruz… Bu adama ‘psikopat’ diyerek iltifat etmişler.

Yorumlar kapatıldı.