İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

YeniCag: VATAN namustur satılamaz

Mukaddes yurdun öz varisiyiz

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah
arkadaşlarının kanla, irfanla kurup gelecek nesillere emanet ettiği
Türkiye Cumhuriyeti Devleti zor bir dönemden geçiyor.
Topsuz, tüfeksiz yedi düvele karşı mücadele eden,
kahramanların kutsal kanlarıyla suladıkları topraklarımız, “parayı
bastıran” abdestsizler tarafından “yasal” yoldan kirletiliyor.

Avrupa Birliği hayaliyle çıkarılan yasalardan güç
alan şer odakları, Edirne’den Hakkari’ye yurdun her karışını talana
başladı. Doğal kaynakların ve tarihi bölgelerin bulunduğu kıymetli
araziler, tarlalar çil çil dolarlar saçan
Yahudilerin, Hristiyanların elinde kalıyor. Hadi “turizmdir” deyip
Antalya’yı, Kemer’i, Kaş’ı anladık da, ne işleri var Karaman’da,
Giresun’da, Bartın’da?… Ne diye oralardan ev, arazi satın alırlar..
Şırnak’ta fabrika mı kuracaklar? İnanç turizmi adı altında
Ürgüp, Göreme’yi papazların cirit alanına
döndürdüler!…

Daha düne kadar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin
egemenliğini savunanlara, “Orada mülkünüz mü var?
Onu mu koruyorsunuz?” diyerek saldıranlar, bugün, “Ne var bunda
canım! Türkler de Amerika’da, İtalya’da, Fransa’da, İngiltere’de
ve Almanya’da gayrimenkul satın alıyor” diyerek “satış” yasasına destek
vermeye çalışıyor. Vatanı namus bilenleri, “komploculuk ve
paranoya” ile itham ediyor. Acaba köşeleri tutan
“satışçı”lar Avrupa veya Amerika’da bir gayrimenkule sahip
olmanın verdiği dayanılmaz dürtüyle mi “kirli yasayı” savunma
ihtiyacı duyuyor!..
Sözün özünü büyük asker, eşsiz
kumandan Mustafa Kemal Atatürk şöyle söylüyor: “Bu
mukaddes yurdun öz varisi Türkiye Cumhuriyeti’nin yılmaz
harisi o büyük, yüksek, asil Türk kavminin
bugünkü genç ve dinç çocuklarıdır;
biziz.”

l Hayri KÖKLÜ

——————————————————————————————————————–

MEHMET ŞANDIR (MHP):
AKP, Türk’e ihanet ediyor

TÜRKİYE’yi etnik ve inanç farklılıklarına dayalı olarak
federal bir yapıya götürmenin fiziksel alt yapısı
oluşturulmaya çalışılıyor. Bu bir ihanettir. Bu, AKP iktidarının
Türkiye ve Türk milletine karşı ihanetidir.

GÜROL ERGİN (CHP)
AKP, önemini kavrayamıyor

AKP’nin vatan toprağının nasıl kazanıldığı konusunda bir fikri yok.
1924’ten beri yasak olan köy arazisi satışını yasal hale
getirdiler. Toprak satmak da vatana ihanet değilse ihanet nedir
bilemiyorum.

OĞUZ TEZMEN (DYP)
Yahudiler de böyle başladı

TÜRKİYE bazı duyarlılıklara sahip olmak zorunda. İstanbul’da,
Karadeniz’de, Güneydoğu Anadolu’da birçok dış
gücün hesabı var. Yahudiler de işe Filistin’de toprak alarak
başlamış, sonra hak iddia etmişlerdi.

H. İBRAHİM ÖZSOY (ANAP)
Kim alıyorsa alsın denmez

TÜRKİYE coğrafi durumu itibarıyla çok titiz davranmak
zorunda. Etrafı ateş çemberiyle çevrili bir ülkede
çok dikkatli olmalıyız. “Kim gelirse gelsin, kim alırsa alsın”
anlayışına kesinlikle karşı çıkmalıyız.

DOĞU PERİNÇEK (İP)
Misyonerlik operasyonu

AKP, “Urfa’yı Yahudileştirme Projesi” yürütüyor.
Şanlıurfa’yı küçük İsrail yapmak istiyorlar. Şehrin
göbeğinde, 186 bin metrekarelik alanda misyonerlik merkezi
kuruyorlar. Halkımızı mücadeleye çağırıyoruz.

AYTUNÇ ALTINDAL
Egemenliğimiz tehdit altında

TÜRKİYE’nin egemenliği, AB hayali uğruna tehlikeye atılıyor.
“Efendim, siz de alın!” denemez. AB ve ABD’nin tamamında tapu kadastro
işlemleri bitti. Türkiye’nin ise yüzde 35’inin daha tapusu
bile yok. Amaçları ortada!

SİNAN AYGÜN
Ülkem adına endişeliyim…

Bu tür toprak talepleri son derece tehlikelidir. Özellikle
belli bölgelerimizde yabancıların sürekli arazi satın alması,
beni düşündürüyor. Niçin sürekli arazi
alıyorlar? Ülkemin geleceği adına çok endişeleniyorum.

MUSTAFA ERKAL
Sevr’i parayla uyguluyorlar!

YABANCILARIN Türkiye’de toprak alması çok tehlikeli. Toprak
satışı, Sevr’in parayla uygulanmasıdır. Bu tamamen işgaldir. İnanılmaz
ölçüde, blok alımlar oluyor. Ama Avrupa buna karşı
tedbirini almış durumda…

VURAL SAVAŞ
Yerel yasalar satış için çıktı

HEM bölücü teröristler, hem ABD, hem de İsrail,
Güneydoğu üzerine sürekli planlar yapıyor. Yerel
yönetim yasaları da zaten bunun için çıkartılıyor.
İnanç turizmi adı altında yavaş yavaş temel atıyorlar.

ANIL ÇEÇEN
Sistematik bir yapılanma var

GELİŞMELER beni hiç şaşırtmıyor. Yahudiler ve Hristiyanlar
inanç turizmi maskesi altında Anadolu’yu paylaşıyor, kutsal
toprak ilan ettikleri yerleri sahiplenmek istiyorlar. Türk ve
Müslüman yapı, devre dışı bırakılıyor.

——————————————————————————————————————–

Egemenlik tehdit altında

Araştırmacı yazar Aytunç Altındal, yabancıların Türkiye’de
arsa almalarına tepki gösterdi

tratejist araştırmacı Aytunç Altındal, Türkiye’nin AB
hayali uğruna egemenliğinin tehdit altında olduğunu söyledi.
AItındal, yabancıların Türkiye’de toprak ve mülk satın
almaları ile ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Yabancıların
Türkiye’de aldığı toprak miktar her geçen gün artıyor.
Daha da önemlisi, araştırmacı Mustafa Çınkı’nın verdiği
rakamlara göre de 15 milyon metrekare maden arama tahsisleri var.
Yani Kıbrıs’ın bir küçük misli
büyüklüğünde. Doğrudan doğruya yabancı şirketlere
tahsis edilmiş. Buralar da girilemiyor. Bu durumda özellikle
Şanlıurfa bölgesinde İsral’in gözü var. Şirketleri
aracılığıyla bu bölgeyi şu veya bu gerekçeyle tekrar kutsal
mekan haline getirme çabaları var. Buralara inanç turizmi
adı altına gayri müslimleri getirip oturtacaklar. Özellikle
İsrail GAP bölgesinde, Almanlar, Alanya bölgesinde,
İngilizler Marmaris ve çevresinde, Suriyeliler Hatay ve Mersin
çevresinde, son zamanlarda Ruslar’da Antalya bölgesinde
sürekli geliyor. Bir süre sonra burada yaşayan gayri
müslimler için kilise ve havra isteyecekler. Nitekim Bodrum
Ortaca’da hemen bir kilise açıldı. Maalesef bugünkü
hükemet durumun farkında değil. Diyorlar ki, “Efendim Almanya’da
da işte Türkler cami, okullar açıyor” şeklinde beyanat
veriyorlar. Şimdi orada mülk edilenlerin elindekini almak kolay.
Mesala ABD’de ev alanlar mülklerini satmaya hem de yarı
fiyatlarına satmaya başladı. Bu topraklar üzerinde
Türkiye’nin hakimiyeti devredilmek üzere. Eğemenlik hakkı,
AB’ye devredilmek üzere. Türkiye’nin eğemenliği tehdit
altında. Eğemenlik devredilence bu topraklar üzerindeki hakkın
gider.

TAPU KADASTRO YOK

AB ve ABD’nin tamamında tapu kadastro işlemleri bitmiştir.
Türkiye’nin ise yüzde 35’i, İstanbul’un ise yüzde
80’inin tapusu yok. Bunun ötesinde, ormanlık alanlar şehir olmuş.
Türkiye’de tapu kadastro düzenlik olarak yapılmamış. AB
Türkiye’ye sürekli baskı yapıyor. Fakat şu tapu kadastro
işini yapın demiyor. Bu konuda kimsenin sesi çıkmıyor.
Çünkü yukarıdaki nedenlerden dolayı seslerini
çıkarmıyorlar. Hiçbir zamanada tapu kadastor işlemi
için seslerini çıkarmazlar. Tapu kadastro biterse devlet
garantisi olur. O zaman da yabancıların bu şekilde toprak almaları
kısıtlanır.

——————————————————————————————————————–

SİYASİLERDEN TEPKİLER

Şandır: MHP olarak
konuyu takip ediyoruz

AKP iktidarının AB talepleri doğrultusunda çıkartmış olduğu uyum
yasalarında yabancıların toprak satın alması kolaylaştırıldı.
Özellikle daha önceki hükümetler döneminde
köy topraklarını köy hükmü şahsiyetine bağlı
mülkiyetlerin yabancıya satılmaması bir stratejik karadı, AKP bu
kararı da kaldırdı. Şimdi Anadolu’nun özellikli önemli
bölgelerindeki köy toprakları yabancıların eline
geçmektedir. Biz MHP olarak tüm toplum kesimlerini bu
noktada duyarlı aydınlarımızı ve devlet birimlerini dikkatli olmaya
davet ediyoruz. Bu bir ihanettir.

Ergin: AKP’nin
vatan sevgisi yok

AKP’nin vatan toprağının nasıl kazanıldığı konusunda bir fikri yok.
1924 yılından bu yana yasak olan köy arazisinin yabancılara satışı
TBMM’de 3 Temmuz 2003 tarihinde kaldırıldı. Bununla beraber
Türkiye üzerinde ciddi emelleri olanlar harekete
geçti. Bir yıl içerisinde yaklaşık olarak 300 milyon
metrekare köy arazisi satın aldılar. Ege’de ve İstanbul’da
Yunanistan’ın, Hatay’da Suriye’nin, Güneydoğu Anadolu’da İsrail’in
Doğu’da Ermenistan’ın çok ciddi olarak talepleri var.

Tezmen: Dış
güçlerin hesabı var

Türkiye bazı duyarlıklara sahip olmak zorunda. Bu ülke
üzerinde çok değişik hesaplar var. İstanbul
bölgesinde, Karadeniz bölgesinde, Güneydoğu Anadolu
Bölgesi’nde, bir çok dış gücün hesabı var. Burada
ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik zafiyeti de dikkate
alarak bu büyük ve geniş alanları sahiplenmeye
çalışıyorlar. Ülke olarak bu toprak satışlarının ardından
bazı sürprizlerle karşı karşıya kalabiliriz. Özellikle
Filistin’de yıllar önce Yahudilerin izlediği politikaları dikkatle
incelemek gerekiyor.

Perinçek: Türkiye’nin
İsrail olması isteniyor

AKP hükûmetinin ve AKP’li Şanlıurfa Belediye Başkanlığı’nda
“Urfa’yı Yahudileştirme Projesi” yürütülüyor.
Şanlıurfa’yı küçük İsrail yapmak istiyorlar.
Şanlıurfa’nın göbeğinde, 186 bin metrekarelik alanda misyonerlik
merkezi kurulacak.Dinler ve Kültürler Parkı adı verilen
merkezde, bir kilise ile bir de sinagogun yer alacak. AKP’li Turizm
Bakanı Erkan Mumcu, 4 yıldır projeyi hayata geçirmek için
çalışıyor. Turizm Bakanı Mumcu, eski Belediye Başkanı
Bahçıvan’a, proje için verilecek 20 milyon doların
sinagog yapılması şartına bağlı olduğunu itiraf etmiştir. Bu bilgi,
Aydınlık dergisinde yer alıyor. Urfa’da Yahudi bulunmamasına rağmen,
düzenlenecek alanın merkezine bir sinagog yapılması, projenin
kimliğini de açıklamaktadır.
Projeye göre, parkın hemen giriş avlusundan sonra karşınıza, 1700
metrekare alana kurulu, Holovizyon gösteri birimi ve peygamberler
tabletleri çıkıyor. Burada kurulu 8 ayrı kapalı mekânda,
tarih boyunca yaşamış peygamberlerin yaşamları dev ekranlardan
Urfalılara görsel olarak sunulacak. Burası, aslında misyonerlerin
propaganda alanı olarak planlanıyor. Biraz ilerleyince karşınıza
peygamber tabletleri birimi çıkacak.

CHP, arsa satışı için
Meclis’e soru önergesi verdi

Yabancılara arsa satışı şimdi de Meclis gündemine taşındı. CHP
Kars Milletvekili Selami Yiğit, ‘’Geçen yıl Temmuz ayında
çıkarılan yasa çerçevesinde 81 ilimizde
yabancılara satılan konut, tarım ve orman arazisi sayısı ve
yüzölçümleri ne kadardır?’’ diye sordu. Yiğit,
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu tarafından yanıtlanması
istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, 19 Temmuz
2003 tarihinde çıkarılan ve Hazine’ye ait arsaların satışını da
içeren 4916 sayılı yasanın yürürlüğe girmesiyle
Türkiye’de yaklaşık beş bin parça gayrimenkulun
yabancıların eline geçtiğinin iddia edildiğini bildirdi. Daha
önce alınan arsalarla birlikte bu sayının 42 bin dolaylarında
olduğunun tahmin edildiğini ifade eden Yiğit, l Mayıs 2004’te Avrupa
Birliği’ne yeni katılan ülkelerin, geçiş sürecinde
yabancılara toprak satışını yasakladıklarını kaydetti.
Önergesinde, Bulgaristan, Hırvatistan ve Amerika Birleşik
Devletleri’nin bazı eyaletlerinde de yabancıların toprak satın
almalarının yasak olduğunu bildiren Yiğit, önergesinde şu sorulara
yer verdi: ‘’Yukarında örneklerini verdiğim çeşitli
uygulamalar karşısında, Türkiye AB’den müzakere tarihi dahi
almadan, hangi gerekçelerle arazi satışını serbest bırakmıştır?

UZMANLARDAN TEPKİLER

Vural: ABD ve İsrail baskı yapıyor

Güneydoğu her bakımdan hedef alınmış vaziyette. Bizi rahatsız eden
konu bu. Hem bölücü teröristler, hem de İsrail, ABD
tarafından bu bölge üzerine sürekli planlar yapıyor. ABD
ve İsrail AKP hükümetine bu konuda sürekli baskı
yapıyor. Yerel yönetim yasaları zaten bunun için
çıkartılıyor. Oradaki yerel yöneticileri daha
güçlü kılmak ve yolsuzluklar dahil hiçbir şeyin
doğru dürüst soruşturulamamasını amaçlayan bir
düzenleme bu. Bu kapsamda bölücü eylemlere,
Belediyeler bile çanak tutabilir.

Erkal: Satış çok
ciddi sorun çıkarır

Yabancıları Türkiye’de toprak alması çok tehlikeli. Bu
durumu bizi açık pazar haline getirildi. Toprak satışı Sevr’in
pratikte uygulanmasıdır. Bu tamamen işgaldir. 2-3 dönüm yer
alınmıyor, blok alımlar oluyor. O bakımdan AB içinde de söz
konusu değil. Mesala Fransız belediyeleri bazı bölgelerde
Almanlar’ın toprak alma taleplerini kırmak için yeni yasalar ve
yönetmelikler çıkarıyorlar. Ama Türkiye bir
açık pazar haline getirildi. Topraklarımız blok bolak Sevr’e
uygun olarak satılıyor.

Aygün: Talepler
son derece tehlikeli

Bu tür toprak talepleri son derece tehlikelidir. Kimin nereden ne
kadar toprak aldığı resmi olarak açıklanmadı ama duyduklarımız
ve gördüklerimiz bizi endişelendiriyor. Bir defa Hatay’ın
bize geçişinden bugüne kadar Suriyeli Arapların Hatay’da
toprak aldıklarını biliyorum. Bugüne kadar yabancıların aldığı
daire sayısı oldukça fazla. O konuyla ilgili olarak bu kadar
büyük bir endişemiz yok. Ancak, bazı özellikli
bölgelerimizde yabancıların arazi satın alması Türkiye’nin
geleceği açısından beni düşündürüyor.
Niçin arazi alıyorlar?

——————————————————————————————————————–

Yasa medyayı ikiye böldü

Avrupa Birliği’ne yeni katılan ülkelerin tamamı kendi
ülkelerinde yabancıya toprak satışını yasaklarken, AKP iktidarının
19 Temmuz 2003’de 4916 sayılı yasayla yabancıya toprak satışını serbest
bırakması medyayı da ikiye böldü. Yabancıların blok halinde
ve özellikle kendi hedefleri doğrultusunda toprak satın almasına
Türkiye için bir tehdit olarak gören yazarlar, haklı
gerekçelerle karşı çıkarken, bazı yazarlar da olayı
saptırarak, toprak satın alınmasını Türkiye’ye duyulan güven,
karşı çıkmayı da paranoya olarak görüyor.

Yasaya HAYIR diyenler

Serdar TURGUT: BU yasa çıkar çıkmaz büyük bir
satış başladı. Satışlara baktığınızda yabancıların belirli
bölgelere konuşlandıklarını, ilgi alanlarının belirli alanlara
yoğunlaştığını görüyorsunuz. Çok kıymetli tarım
alanları da var satılan topraklar arasında ayrıca
önümüzdeki yıllarda çok daha kıymete binecek
alanlar da bulunuyor. Yerleşenlerin bir bölümü
çok eski dini toprakları, imparatorlukları yeniden canlandırma
amacını taşıyorlar, bunu da açıkça ifade ediyorlar.
Çıkardıkları lokal gazetelere ‘Land of Light’ (Işığın
Ülkesi) gibi dini sembolü çok yüksek olan adlar
takıyorlar. Üstelik kimse de bu olan biteni çok moda olduğu
şekilde Avrupa Birliği’ne üyelik bunu gerektiriyor ne yapalım diye
anlatmaya çalışmasın. Türkiye bunu araştırmalı.

Yalçın DOĞAN: 267 milyon metrekareyi bulmuş yabancıların satın
aldığı topraklar. Yabancıların satın aldıkları topraklar, dikkat
çekici biçimde, su kaynaklarına yakın!.. Yani, stratejik
satın alımlar!.. Turistik yörelerde ev almak ya da Ankara,
İstanbul, İzmir’de, büyükelçilik ya da konsolosluk
amacıyla kullanılan binaları satın almak değil bu. Garip ve hızlanma
sinyali veren bir satın alma!.. AKP Hükümeti Temmuz ayında
yabancılara toprak satışına izin veren bir yasa çıkartıyor. Bu
yasayla birlikte, yabancılara bina ve arsa satışı, daha kolay hale
geliyor. Özellikle, sınır boyları, su kaynakları ve tarım
arazilerinin yabancılar tarafından satın alınması, incelemeye değer!..

Yasaya EVET diyenler

Mehmet BARLAS: Demek yabancılar Türkiye’nin yarınına
güveniyor. Bazıları, yabancılar Türkiye’de mülk
alıyorlar diye telaşta. Bunlar, “Eyvah, vatan toprakları elden gidiyor”
diye feryat etmeye başladılar bile. Neticede alışık olmalıyız
böyle şeylere. Bir ülkede yabancıların ev alması, o
ülkenin geleceğine ve istikrarına yabancıların güven
duyduğunu kanıtlar. Neden Türkiye’nin varlıklıları, New-York’ta,
Londra’da, Paris’te falan ev alırlar? Herhalde hiçbir Türk
zengini, bizim devlet tarafından, ABD veya İngiltere yahut Fransa
çöküp parçalandığı zaman, bu emlaka Türk
bayrağı çekip, sınırlarımızı genişletmekle görevlendirilmiş
değildir. Demek Türkiye de bu görünüme girmeye
başladı ki, yabancılar ev, villa, tatil konutu, iş yeri almaya
başladılar.

Fatih ALTAYLI: YabancI uyrukluların emlâk alımına imkân
veren yasal düzenlemeden sonra, Türkiye’de pek çok
yabancı emlâk almaya başladı. Pek çok Türk’ün
özellikle ABD veya İngiltere’de mal mülk sahibi olduğunu
biliyoruz. Şimdi de yabancılar Türkiye’de mülk sahibi
olabiliyorlar. Bence bir zararı yok. Tabii bu arada spekülasyonlar
gırla. Yakında bu yasaya karşı bir kampanya açılırsa hiç
şaşırmam. Spekülasyonların hedefinde ise İsrailliler var.
İsraillilerin GAP bölgesinde çok miktarda arazi aldıkları
iddiaları bir süredir ortalarda dolaşıyor. Türkiye bu şekilde
satılarak bitmez. Böyle bir paranoyaya sahip değilim. Bu
bilgilerin Türkiye açısından ‘stratejik’ bir önemi var
mıdır onu da bilmiyorum.

Yorumlar kapatıldı.