Terör örgütü ASALA’nın yıllarca silahlı hedefi olan Türk diplomatlar, şimdi de Fransa’daki Ermeni lobisinin ‘sözde soykırım’ davalarıyla yıldırılmak isteniyor
——————————————————————————–
Sevil KÜÇÜKKOŞUM / ANKARA
ERMENİ Komitesi’nin Türkiye’nin Paris Başkonsolosu Aydın Sezgin’e “soykırım inkârcısı yayın yaptığı” gerekçesiyle dava açması üzerine Türkiye, Fransa’ya nota verdi. Dışişleri Bakanlığı, “Diplomatik misyona dava açılamayacağı gerekçesiyle” dava tebligatını, bir nota ile birlikte iade etti.
Tam 34 diplomatımız ve onların yakınlarının 1973 – 1994 yılları arasında ASALA kurşunlarıyla şehit edilmesinin ardından, Ermeni lobisi şimdi de Türk diplomatlarına “davalarla” savaş açıyor. Ermeni Davasını Savunma Komitesi (CDCA), geçen ay mahkemeye başvurarak, “Vahşetin kurbanı 1.500.000 Ermeni’nin hayatına mal olan trajedide yaşamlarını yitirenlerin anısına hakaret edildiği” gerekçesiyle, Türkiye’nin Paris Başkonsolosu’na dava açtı. CDCA’nın internet sitesinde yapılan açıklamada ise “TC. Başkonsolosluğu, internet sitesinde Fransız halkına Ermeni soykırımını inkar etmeleri yönünde yayın yapıyor” denildi. Komite yetkilileri, dernek adına Fransız Adalet Bakanlığı’na yaptıkları başvuruda, “TC. Paris Başkonsolosu’nun internet sitesinde, Fransız toplumuna yönelik Ermeni Soykırımı inkârcılığını yayma suçundan yargılanması, cezaya çarptırılması ve internet servisi veren Wanadoo şirketince siteye girişin engellenmesi”ni istedi.
Dava kabul edildi
İlginç olan Fransız mahkemesi de, diplomatik dokunulmazlığı bulunan ve Fransız yasalarına göre yargılanması mümkün olmayan Başkonsolos’un şahsına açılan davayı kabul etti. 9 Temmuz tarihinde Paris Asliye Hukuk Mahkemesi’nden gönderilen dava tebligatı ile Başkonsolos Aydın Sezgin, 9 Ekim tarihli duruşmaya çağrıldı. Paris Başkonsolos’u Aydın Sezgin’e gönderilen bu duruşma çağrısı, “Yabancı misyonların dokunulmazlıkları göz ardı edilmek suretiyle, doğrudan hukukî girişimde bulunulmasının, taraf olunan uluslararası anlaşmaların ihlâli anlamına geldiği”ni belirten bir nota ile birlikte iade edildi.
Türkiye Cumhuriyeti Paris Başkonsolosluğu’nun internet sitesinde “Tarihi gerçekler ve Ermeni iddiaları” başlıklı sayfada sözde “Ermeni Soykırımı” hakkında Türk Devletinin öne sürdüğü tezler yayınlanıyor. Davaya gerekçe olan konsolosluk sitesindeki metin, Türk Dışişleri Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde yer alan “Ermeni İddiaları: 10 Soru 10 Cevap” sayfasının Fransızca’sından oluşuyor.
Gayssot Yasası
Fransa, Ermeni lobisinin girişimleri sonucu, 2001 yılında “Sözde Ermeni Soykırımı”nı yasa tasarısı olarak Ulusal Meclisi’nde kabul etmişti. Sözde Ermeni soykırımının tanınması sonrasında “soykırım yoktur” görüşünü ileri sürmenin yasadışı olup olmadığı tartışma yarattı. Fransız Parlamenterler’in bir bölümünün “Yasa, semboliktir ve Türkiye Cumhuriyetini kınamayı amaçlamamaktadır” şeklindeki yorumlarına karşın, hukukçular arasında yasanın bağlayıcı nitelik taşıdığını savunanlar bulunuyor.
Söz konusu yasa “Fransa 1915’te Ermeniler’in soykırıma maruz kaldığını kabul eder’’ şeklinde tek cümleden oluşuyor. Bu yasaya dayanarak sözde Ermeni soykırımı, Fransa’da “Gayssot Yasası’’ olarak anılan ve Yahudi Soykırımı’nı inkâr etmeyi suç sayan kanun kapsamına girip girmeyeceği konusunda farklı değerlendirmeler bulunuyor.
Amaç sindirmek
Dava, Ermeni Soykırım yasasının yürürlüğe girmesiyle birlikte, soykırım inkârını suç kapsamına alan, ancak soykırım tanımını Londra Anlaşması’ndaki Yahudi soykırımına bağlayan Gayssot Yasası’na eşgüdümlü olarak açılmış bulunuyor. Bu durumda, sözde “soykırım yasasını” Türkiye aleyhine uygulanma çabasının ilk örneğini Aydın Sezgin’e açılan bu dava oluşturuyor.
Ancak bazı hukukçular, ceza hukukunun ana ilkelerine göre kanunla açıkça suç olarak tanımlanmayan fiiller için ceza verilemeyeceğinin belirtiyorlar. Gayssot Yasası’na göre, Yahudi soykırımını inkâr suç kapsamına alınırkan, sözde Ermeni soykırımı hakkında soykırımını tanımamanın suç teşkil edeceğine dair bir kayıt bulunmadığı gibi, herhangi bir cezadan bahsedilmiyor.
Bernard Lewis örneği
BAZI hukukçular Ermeniler’in soykırımına uğramadığının ifade edilmesini yasaklayan bir hüküm bulunmamasına rağmen, tarihçi Bernard Lewis’in bu konuda nasıl mahkûm edildiğini hatırlatıyorlar. Lewis, 13 Aralık 1993 tarihinde Le Monde gazetesine verdiği bir mülakatta 1915 yılı olaylarını soykırım olarak tanımlamanın bu dönem tarihinin Ermenilerce yorumlanmasının sonucu olduğunu söylemişti. Fransa’daki Ermeni kuruluşları Lewis aleyhine soykırımını inkâr ettiği gerekçesiyle dava açmışlar ve Lewis davacılara 1 Frank tazminat ödemeye mahkûm olmuştu.
Yorumlar kapatıldı.