İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Sinagogların elektrik parasını diyanet öder mi?

Ertuğrul ÖZKÖK

BUGÜNLERDE Türkiye’deki Musevi cemaati ile hükümet arasında çok hassas bir müzakere sürüyor.

Bu müzakere Türkiye’de devletin dine bakışı açısından önemli işaretler verecek.

Olay şu: 2002 başına kadar Türkiye’deki ibadethanelerden hangi dinden olursa olsun elektrik parası alınmıyordu.

Türkiye’de 65 bin dolayında cami olduğunu düşünürseniz, bunun TEDAŞ’ın üzerinde nasıl bir yük oluşturduğunu tahmin etmeniz güç olmaz.

Ancak geçen koalisyon hükümeti çıkarttığı bir kararnameyle TEDAŞ’ın üzerinden bu mali yükü kaldırdı.

Daha sonra yapılan düzenlemede camilerin elektrik paralarının Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ödenmesi kararlaştırıldı.

TEDAŞ TAHSİLATTA ISRAR EDİNCE

Ancak bu kararname uygulamaya konurken sinagog ve kiliselerin durumu boşlukta kalmış.

TEDAŞ da yeni kararnameye dayanarak sinagog ve kiliselere elektrik faturalarını düzenli bir şekilde göndermeye başlamış.

Tabii, o güne kadar elektrik parası ödemeyen dini cemaatler de birden başlayan bu uygulamaya şaşırmışlar.

İstanbul’daki Musevi cemaati ile TEDAŞ arasında bir dizi yazışma yapılmış, ancak bir sonuç alınamamış.

Musevi cemaati konuyu sonunda hükümete iletmiş.

MUSEVİ CEMAATİNİN HAKLI GEREKÇELERİ

Konuştuğum Musevi cemaatinin önde gelen isimlerinden birisi, şu haklı gerekçeyi öne sürüyor:

‘Mesele para meselesi değil. Konu, sinagogaların parasını bizim veya devletin ödemesinden çok daha önemli bir noktaya dayanıyor. Bizler bu toplumun asli üyeleriyiz. Hepimiz Tükiye Cumhuriyeti pasaportu taşıyoruz. Eğer devlet Müslüman vatandaşlarının ibadet yerlerinin elektrik parasını ödüyorsa, bu devlete aynı vatandaşlık bağları ile bağlı olan biz Musevilerin ibadet yerlerinin aynı masraflarını da karşılaması gerekmez mi? Bu devletin bütün vatandaşlarına eşit bakış açısını tescil ettirecek bir davranıştır.’

Aynı şahsiyet, şu makul gerekçeyi de getiriyor:

‘Devlet bizlerden vergi topluyor. Bizlerin vergi mükellefleri olarak ödediğimiz vergiler camilerin elektrik parasının karşılanmasına da gidiyor. Bundan bir şikáyetimiz yok. Ama vergilerimiz bizim kendi ibadethanelerimizin elektriği için kullanılmıyor. Burada bir çelişki yok mu?’

Cemaat ile hükümet arasında iki yıldır süren görüşmeler iniş çıkışlı bir grafik izlemiş.

Sanayi Bakanı Ali Coşkun yardımcı bir tutum almış. Ancak iş dönmüş dolaşmış, Maliye Bakanlığı’nın ‘Bu para tahsil edilecek’ şeklindeki katı tutumuna takılmış.

HÜKÜMETİN BULDUĞU FORMÜL

Dün aldığım bir bilgiye göre, hükümet sonunda cemaatin bu yaklaşımını haklı bulmuş ve bir formül arayışına girmiş.

Bu formüle göre, sinagogların elektrik harcamaları da Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından karşılanacakmış.

Bu arada, Musevi cemaatinin önceki gün yaşadığı bir tartışmayı da aktarmak istiyorum.

Önceki günkü gazetelerde Rum Fener Patriği Bartholomeos’un Türkiye’de dini özgürlüklerin sınırlı olduğu yolunda bir demeci yayımlandı.

Bartholomeos’un Reuters Ajansı’na verdiği bu demeci Musevi cemaati tarafından biraz şaşkınlıkla karşılandı.

Hatta bu şaşkınlık sınırını aşıp biraz tepki de yarattı.

MUSEVİ CEMAATİ AÇIKLAMAYA NE DEDİ

Cemaatin önde gelenleri önceki sabah Bartholomeos’un demecine karşılık Türkiye’deki Musevi cemaatinin aynı görüşte olmadığını gösteren bir bildiri yayımlama kararı aldılar.

Nitekim, Türk Musevi Cemaati Hahambaşılığı, dün yayımladığı bildiride Türkiye’de yaşayan Musevilerin ibadet ve din özgürlüğüyle ilgili sorun yaşanmadığını belirtti.

Bu arada, Reuters Ajansı da Patriğin sözlerini yanlış yansıttığını kabul ederek bir özür duyurusu geçti.

Ancak Musevi cemaati açıklamasını daha önceden yayımlamış olduğu için, bu açıklamayı geri çekme ihtiyacı da duymadı.

Bütün bu olaylar Türkiye’nin Müslümanlar dışındaki vatandaşları ile ilişkilerinde daha sağlıklı ve kucaklayıcı bir açılıma girdiğini gösteriyor.

Bu da desteklenmesi gereken bir süreçtir.

Yorumlar kapatıldı.