İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türkiye Ermenileri Patriği ABD Cumhurbaşkanı ile görüştü

27 Haziran Pazar öğleden sonra ABD Devlet Başkanı Georges W. Bush Türkiye’deki dini liderlerle görüştü.

ABD Büyükelçiliği’nin daveti üzerine toplantının yapılacağı Hilton Oteline avdet eden Patrik Hazretleri’ne Peder Drtad Uzunyan refakat etti.

Toplantıya diğer katılanlar ise şöyleydi: Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, İstanbul Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos I, Türkiye Musevileri Hahambaşısı Rav İsak Haleva, İstanbul Suryani Ortodoks Metropoliti Filiksinos Yusuf Çetin, İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Musatafa Çağrıcı, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman, ABD Başkanı’nın Milli Güvenlik Danışmanı Dr. Condoleezza Rice ve diğerleri.

Sıcak bir ortamda geçen toplantı Başkan Bush’un her bir konuğu şahsen selamlayarak “hoş geldiniz” demesiyle başladı. Başkan konuşmasının başında Türkiye’nin, gerçekten bir inançlar ve kültürler mozaiği olmasından takdirle söz edip Müslüman bir çoğunluğa rağmen nasıl laik ve demokratik bir ülke örneğini sergilediğini vurguladı.

Ermeni Patriği ile konuştuğunda Başkan Bush, Mesrob II Hazretlerinin ABD’de öğrenim görmüş olduğunu bildiğini ifade etti. Buna cevaben Patrik Hazretleri, gençlik yıllarında üniversite öğrenimi nedeniyle ABD’nin İstanbul’dan sonra ikinci adresi olduğunu, ABD Başkanı’nın ziyaretinin memnuniyet verdiğini söyledi.

Sözlerine devam eden Patrik Hazretleri, 19’uncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren Yeni Dünya kıyılarına yerleşen yüzbinlerce Ermeni’ye karşı Amerika’nın sergilediği konukseverlikten de söz etti. Başkan Bush Amerikalı Ermenileri çok takdir ettiğini söyleyip California Eyaleti’nin 35. Valisi olan George Dökmeciyan’dan da özellikle bahsetti.

Türkiye’deki azınlıkların durumundan bahsederken Patrik Hazretleri şöyle konuştu: “gerek Türkiye’de yaşayan gayrimüslim vatandaşlar, gerekse dünyanın herhangi bir ülkesinde azınlık olarak yaşayan etnik topluluklar için önemli olan üç kurum vardır ve bunlar şöyle sıralanabilir: Birincisi, dini mirası koruyabilmek ve cemaatin ruhani ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ibadethaneler, ikincisi kültür ve dil öğrenimi için okullar, üçüncüsü ise dini ve eğitsel faaliyetlerin gerçekleşebilmesi için mali kaynaklar sağlayacak kurumlar, vakıflar. Türkiye’deki azınlıklar da gelecekleri için ve cemaatlerinin bekası için işte bu kurumlarını ayakta tutma çabasındadırlar.

Patrik II. Mesrob, Türkiye’de var olan dini riyaset makamları arasındaki dinlerarası diyaloğun çok memnun edici bir şekilde gelişmeye devam ettiğini ve değişik inançlara sahip insanların bu ülkede bir komşuluk ve bir yaşam diyalogu içerisinde olduklarının altını çizdi.

Azınlıkların bazen üstlendikleri köprü rolüne de değinen Patrik II. Mesrob, cemaatlerin geçmişte ve bugün olduğu gibi gelecekte de Türkiye ile bölgedeki komşu ülkelerde bulunan dindaşları ve soydaşları arasında diyaloğun gelişebilmesi için katalizör olabileceklerininin altını çizdi.

Ayrıca Patrik Hazretleri din adamı kimlikleriyle ruhani bir görev üstlenmiş olan ruhani liderlerin siyasete karışmamaya azami çaba sarfettiklerini, ancak buna rağmen bazen siyaset olmasa bile özel durumlarda ahlaken görüş belirtmek veya seslerini duyurmak durumunda olduklarını söyledi. Dünya Kiliseler Birliği’nin bir girişimi olan “Şiddete karşı on yıl” girişimine tam destek verdiğini söyleyen Patrik Hazretleri, Türkiye’de yaşayan her tür inanca sahip kişilerin yazılı veya görsel basında devamlı seyretmek zorunda kaldıkları şiddet manzaraları karşısında yaşadıkları üzüntüyü kendisinin de hissettiğini vurgulayarak şöyle devam etti: “Bu tür görüntüler her gün Filistin’den, Sudan’dan, Afganistan ve Irak’dan ve de dünyanın başka yerlerinden medya vasıtasıyla evlerimize giriyor, bu durum beni çok üzüyor çünkü bu tür şiddet olaylarının değişik kültürler ve dinler arasında bir çatışma doğurabilmesinden, kalıcı düşmanlıklar yaratmasından korkuyorum.”

Başkan Bush, Patrik Hazretlerine söyledikleri için teşekkür etti, ancak Irak’dan gelen şiddet görüntüleri konusunda Bağdat’taki hapishaneden gelen şiddet görüntülerinin kendisini de hasta ettiğini söyleyerek, “Amerika veya Amerikanlık bu değildir. O gördüğünüz biz değiliz. İnanın bana bu konularda sizinle aynı şeyleri hissediyorum. Suçluların hukuk kuralları dahilinde yakalarına yapışacağız. Bu tür davranışlara müsaade edilemez, çünkü biz barışı ve özgürlüğü sağlamak için Irak’tayız” dedi.

Toplantı esnasında değinilen diğer konular da sırasıyla şunlar oldu: gayrimüslim din adamlarına yüksek öğrenim verilebilmesi için gerekli kurumların Türk Hükümeti tarafından sağlanması olasalığı; Bölgede barışın kalıcı olarak sağlanabilmesi amacıyla dinin üstlendiği rol; Dinlerin aslen barışı öğrettikleri, dinlerin doğru öğretilmesi ve siyasete alet edilmemesi gerektiği; Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesini Türkiye’deki tüm dini cemaatlerin arzuladığı ve bu konuda ABD Başkanı’nın olumlu tutumunu takdir etmeleri.

Patrik II. Mesrob II Hazretleri, Başkan’a Türkiye’deki Ermeni Kiliseleri hakkında bir albüm hediye etti. Başkan da Patrik’e üzerinde kendi adı işlenmiş olan kristal bir vazo verdi.

Toplantı sonrasında yerli ve yabancı basın mensuplarına katılımcıların resmini çekme imkanı sağlandı.

Patrik Mesrob ayrılmadan önce, Başkan Bush’a yazmış olduğu bir mektubu takdim etti. Mektubun içeriği şöyleydi:

“Sayın George W. Bush

A.B.D. Başkanı

Sayın Bay Başkan,

İstanbul’da gerçekleştirilen NATO toplantısı vesilesiyle ülkemizi ziyaret etmenizden büyük mutluluk duyduk.

Türkiye ile tarihten gelen dostluğunun ve müttefikliğinin yanı sıra, Amerika Birleşik Devletleri, 19’uncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren akrabalarımıza kucak açmış bir ülke olarak, ülkemizdeki Hristiyan cemaatleri arasında en kalabalık cemaat olan Türkiye Ermenileri tarafından her zaman sevgi ve dostluk duygularıyla anılagelmiştir.

Bu sıcak duygulardan cesaret alarak, size, son zamanlarda adım adım tüm dünyayı sarmalayan, ama özellikle bizlerin de içinde yaşadığı Ortadoğu bölgesini baskın biçimde etkisi altına alan şiddetten duyduğumuz endişeyi dile getirmek istiyorum.

Bu endişeyi özellikle size dile getirmemin nedeni, dünya lideri bir ülkenin başkanı olarak, gelişmelerin seyrine etki etme gücünün herkesten fazla sizde olduğunu düşünmemdir.

Savaş, terör, işkence, ambargo, dışlama ya da aşağılama… Hangi kisveye bürünürse bürünsün, şiddet, insanlık onuruyla bağdaşmayan sonuçlara yol açıyor, hafızalarda yüzyıllarca silinmeyen izler bırakıyor, insanı insana kalıcı olarak düşman ediyor. Dünya bu güne kadar masumlara zarar vermeyen tek bir şiddet eylemi ve tek bir misilleme hareketi görmedi. Ne yazık ki, şiddet yeni şiddetleri doğuruyor.

Bu nedenle barışı sağlamak, demokrasiyi egemen kılmak, terörü önlemek gibi meşru hatta yüksek amaçlara hizmet ederken bile, şiddete, silaha, savaşa başvurmanın çözüm yerine yeni acıları getireceğine, çoluk-çocuk, kadın-erkek masum insanlara zarar vereceğine inanıyoruz.

Tarih boyunca, devletlerin şiddete ve halk dalgalanmalarına karşı yaptıkları misillemeler, ulusların, hatta halkların topyekun cezalandırılmasına dönüşmüştür. Bugün de, Filistin’de, Irak’ta, Afganistan ve Sudan’da yaşananlar bunun bariz bir örneğidir. Bu tablo yüce duyguların eseri olamaz. Bu ancak bir intikam tablosu olabilir ve intikam duygusu uygarlıkla birarada varolamaz.

Amerika Birleşik Devletleri ve onun Başkanı’nın, şiddete başvurmaya gerek duymadan, uğrunda mücadele ettikleri değerleri korumayı başarabileceklerine inanıyorum. Bu başarı için Tanrı’ya inanç, çağrıya duyarlılık ve sonuçta iyinin üstün geleceğine güven yeterlidir. Şiddete sarıldıkça düzey yitireceğimizden, hedeflediğimiz dini ve ahlaki ideallere ihanet içinde olacağımızdan şüphe yoktur.

Sayın Başkan, şu anda maruz kaldığınız baskıyı kendimce tahayyül edebildiğim için sizi dualarımla destekleyeceğimden emin olunuz. Dünya barışı ile ilgili her vizyonda Tanrı’nın bulunmasını ve O’nun inancımızı kaybetmekten bizleri esirgemesini diliyorum.

Samimi iyi dileklerimle,

MESROB II

Türkiye Ermenileri Patriği”

LRAPER Kilise Bülteni 28/06/2004 
Ermeni Patrikliği 
TR-34130 Kumkapı, İstanbul 
Sorumlu Müdür: Peder Dırtad Uzunyan 
Editörler: Kıd.Ped.Dr.Krikor Damatyan, Vağarşag Srg. Seropyan 
Basın Sözcüsü: Av. Luiz Bakar 
T: +90 (212) 517-0970 
F: +90 (212) 516-4833 
El-mek: lraper@lraper.org 

Yorumlar kapatıldı.