İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

`Ruhban´ için kavga

Teziç: Heybeliada Ruhban Okulu’nun YÖK’e bağlı olmasına Anayasa engel

DİLEK GÜNGÖR

ANKARA – Türk-Yunan ilişkilerinin 33 yıldır devam eden gerginlik konusu olan Heybeliada Ruhban Okulu’yla ilgili tartışmalar alevlendi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) ‘sır’ gibi sakladığı okulun açılmasına ilişkin raporun tamamlanmasında sona yaklaştığı öğrenildi. Bakan Hüseyin Çelik’e yakın bazı bürokratların üzerinde çalıştığı rapor, tamamlandıktan sonra Dışişleri Bakanlığı’na gönderilecek.

MEB, okulun açılması için 2547 sayılı YÖK Yasası’nın değiştirilmesi gerektiğini savunuyor. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç ise, 2547 sayılı YÖK Yasası’nda bu yönde yapılacak değişikliğin Anayasa’ya aykırı olacağını savunarak, “Okul YÖK bünyesinde kurulamaz” dedi. Prof. Teziç, Ruhban Okulu’nun açılması için YÖK Yasası’nın değiştirilmesi gerektiğini belirten MEB’e sert çıktı. Teziç, “YÖK Yasası değiştirilemez. Okul YÖK’e bağlanamaz. Yasanın bazı temel hükümleri var. Örneğin, Atatürk ilkelerine ve inkılaplarına bağlılık gibi. Şimdi Ruhban Okulu da mı bu ilkelere uyacak. Böyle bir hukuki garabetle sorun çözülemez” diye konuştu.

‘İlahiyat fakültesi farklı’

Türkiye’de dini bir okulun YÖK bünyesinde kurulmasının mümkün olmadığını dile getiren Teziç şöyle konuştu: “Bizim sistemimizde dini okul yok.

İlahiyat fakülteleri Cumhuriyet’in laik üniversiteleridir. Buraya isterse azınlık mensubu vatandaşlarımız da girebilir. Türkiye-Yunanistan arasında mütekabiliyet şartı var. Bu sadece hukuki de değil, aynı zamanda siyasi bir sorun.”

Teziç, vakıf tüzel kişiliği çerçevesinde Patrikhane’ye bağlı kurulacak okulun, MEB denetiminde var olabileceği önerisini yineledi.

Bu arada hükümet, Ruhban Okulu’nun açılabilmesi için bir dizi yasal değişiklik yapmak zorunda. Bu çerçevede, Anayasa’nın 130 ve 132. maddesinde değişiklik yapılması planlanıyor. Anayasa’nın 130. maddesinde, “Kanunda gösterilen usul ve esaslara göre kazanç amacına yönelik olmamak şartıyla vakıflar tarafından devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabilir” deniliyor. Anayasa’nın 132. maddesinde ise, “TSK ve Emniyet teşkilatına bağlı yükseköğretim kurumları özel kanunların hükümlerine tabidir” deniliyor. Değişikliklerle ya Patrikhane’nin okul açabilmesine olanak tanınacak ya da Anayasa’nın 132. maddesi Ruhban Okulu’nu içine alacak şekilde genişleyecek.

Gerekli düzenlemeler için AB uyum paketlerine benzer ‘Ruhban paketi’ çıkarılması gerektiği belirtiliyor.
MEB’in daha önce okulun açılmasına engel olarak gösterdiği 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Yasası’nda değişikliğe gidebileceği belirtiliyor. Söz konusu kanunun 3. maddesinde, “Askeri okullar, dini eğitim ve öğretim yapan özel öğretim kurumları ile Emniyet teşkilatına bağlı okulların aynı veya benzeri özel öğretim kurumu açılamaz” hükmü yer alıyor. MEB, daha önce hazırladığı Ruhban Raporu’nda Fener Rum Patrikhanesi’nin tüzel bir kişilik olmadığı için okul açmasının mümkün olmadığını belirtmişti.

‘Türbana örnek olur’

YÖK’ün, Ruhban Okulu’ndaki öğrencilerin dini elbiseleri ile eğitim yapması durumunda aynı koşulları türbanlıların da isteyebileceği endişesini taşıdığı öğrenildi.

127 yıl açık kaldı

Heybeliada Rum Ortodoks Aya Triyada Manastırı dahilinde bulunan Ruhban Okulu, ‘Ortodokslar arasında teolojik konular, kurallar ve ibadet şekli açısından birlik sağlamak’ amacıyla 1 Ekim 1844’te açıldı. Osmanlı döneminde kurulduktan sonra 127 yıl boyunca Patrikhane’nin kendisine tahsis ettiği ödenekle yaşayan okul, Anayasa Mahkemesi’nin ‘özel yüksek okulların devletleştirilmesi’ hakkında 1971’de verdiği 1971-3 sayılı kararla kapandı. Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu’nun 1951 tarih ve 151 sayılı kararıyla onaylanan Heybeliada Rum Rahipler Okulu Öğretim Yönetmeliği’nin 1. maddesinde okulun amacı, ‘Rahiplik mesleğine girecek gençleri yetiştirmek’ olarak belirtiliyordu. Okul, bini aşkın üst düzeyde din adamı yetiştirdi.

Bunların arasında patriklik makamına kadar yükselenler de oldu.

Yorumlar kapatıldı.