İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bir foto muhabirine onursal doktora unvanı

Doğan HIZLAN

DÜNYA fotoğrafçılığının simge adlarından Ara Güler’e salı günü Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Onursal Doktora unvanı verildi.

İki gün, alanlarının doruklarına çıkanlara ödül veren üniversiteler, beni mutlu etti.

Pazartesi günü doktora töreninden sonra Fazıl Hüsnü Dağlarca, gene doktora töreninden sonra Ara Güler konuşmalarında ortak bir kanıda buluştular:

‘Ben işimi seviyorum.’

Genç kuşaklara, mesleklerinin başında olanlara ya da meslek seçmek isteyenlere önemli bir uyarıydı, seçtiğiniz işi sevin ya da seveceğiniz işi seçin.

Ödülü Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayhan Alkış sundu, Ara Güler’i, sanatı yücelten bir konuşma yaptı.

Ayhan Alkış, üniversitesinin dışarı açılması konusunda, çeşitli sanatlarla ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla ortak epeyce kültürel çalışmalar yapmıştır, üniversite salonlarını dışarıya açmıştır. Artık modern üniversitelerimizin modern anlayışı benimsemiş rektörleri bu uygulamayı gerçekleştiriyorlar.

Kendi de hem fotoğrafı hem fotoğraf tarihini bilen, fotoğrafçı Prof. Dr. Mehmet Bayhan’ın konuşması, salondakilerde yeniden bir Ara Güler sevgisi, hayranlığı yarattı.

Onun yaşamını, eserlerini, yaptıklarını, sergilerini anlatmak için gerçekten çok çalışmış, emek ürünü bir yazı hazırlamıştı.

Ama sonunda gülerek şunu itiraf etti: ‘Üç sayfa ödüller, dört sayfa sergiler, bu listeler uzayıp gidiyor.’ Bu nedenle de konuşmasını özetlemek zorunda kaldı.

Dünya ölçeğinde bir sanatçının portresini çok güzel çizdi.

* * *

ÖDÜL töreninden benim belleğimde kalan en güzel an, onlarca foto muhabirinin ödülden sonra sahnenin önünde saf tutup fotoğraf ustalarının fotoğrafını çekmeleriydi.

Ara Güler de ilk iltifatı onlara yaptı:

‘Ben de onlardan biriyim.’

Bu, o anda alçakgönüllülüğü gösterişe dönüştüren bir tavır değildi.

Çünkü o fotoğraf sanatçısı sözüne kızar, ben foto muhabiriyim, der. Telesekreterinde bile ‘Burası foto muhabiri Ara Güler’in ofisi’, sesiyle karşılaşırsınız.

Meslektaşlarının ona sevgisi, saygısı beni çok duygulandırdı.

Fotoğrafın tarihi işlevini anlattı Güler, her bir foto muhabirinin gerçekte birer tarihçi olduğunu söyledi.

Doğruydu bu söz. Onun fotoğraflarına bakarken Türkiye’nin, İstanbul’un Türk insanının tarihini bulursunuz.

Türkiye’den ve dünyadan çektiği portrelerin her biri üzerine yazı yazabilaceğiniz ayrıntılara sahiptir.

Onun albümlerine baktığınızda fotoğrafla yazının, olağanüstü bir kompozisyonda buluştuğunu hemen fark edersiniz.

Onun bazı fotoğrafları vardır ki, sanki onlar benim merceğim gibidir. Öylesine beni etkilemiştir.

* * *

ARA GÜLER’i anlatmak gereksiz.

Alın albümlerini, önce bir İstanbul’un tarihini öğrenin.

Her zaman kendimi ayrıcalıklı görmüşümdür, çünkü Ara Güler benim de fotoğrafımı çekti.

Yorumlar kapatıldı.