İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kadınların Örtünmesi Dinsel Bir Vecibe Midir?

SABAH Gazetesi'nin kadınların örtünmesi konusunda yönelttiği soruları ve
Ermeni Patrikliği Ruhani Kurul 2. Başkanı Rahip Sahag Maşalıyan'ın
cevaplarını aşağıda bulacaksınız:


1.      Kadınların örtünmesi dini bir vecibe midir? Hangi mertebede örtünmeleri
gerekmektedir?
CEVAP: Hıristiyanlıkta giyim ve kuşam dinsel bir vecibe değil, dinsel
kültürün bir öğesidir. Kadın yada erkek, toplumda genel geçer giyim-kuşam
kurallarına riayet etmeli, başkalarını rahatsız edici, kışkırtıcı
giysilerden kaçınmalı, ahlak ve edebe aykırı giyinmemelidir. Bu sınırlar
içinde kadınların örtünmesinin standardını biz Kutsal İncil'de değil,
yaşadıkları toplumda ararız. İmanlıların kılık kıyafetlerinin yaşadıkları
genel kültürle çelişip çelişmemesi, çatışma yaratıp yaratmaması  göz önünde
tutulması gereken temel prensiptir. Evrensel bir din olan Hıristiyanlığın
bir Afrika toplumuna ve Eskimo topluluğuna aynı giysileri emretmesi
düşünülemez. Hıristiyanlık bu anlamda bir şeriat dini değildir. İnsanların
Yaratıcıyla olan bağını güçlendirmek isteyen, şekilden çok öze vurgu yapan
ve ruhsal yaşamda kişinin bireyselliğini ön plana çıkaran bir inanç
sistemidir.

2.      Kutsal Kitapta örtünme ile ilgili yer alan bölüm hangisidir ve nasıl bir
açıklama yapar?
3.      Kilisenin içinde kadınların başlarını örtmesi şart mıdır? Yoksa bir
gelenek midir? Kutsal kitapta dayanağı var mıdır?
CEVAP: Yeni Ahit'te kadınların başını dua esnasında örtmelerini öngören
küçük bir pasajın dışında herhangi bir bölüm yoktur. Havari Pavlus'un
Korintos kentinde yeni oluşmuş Hıristiyan topluluğuna yazdığı mektupta yer
alan bu sözlerin nasıl anlaşılması gerektiği konusunda kiliseler arasında
yorum farklılıkları vardır. Tarihsel olarak biliyoruz ki, Korintos kenti, bu
mektubun kaleme alındığı zaman, 300 bin nüfüsu olan dev bir ticaret
merkeziydi ve on biblerce fahişenin varlığı bu putperest kentin içinde
bulunduğu ahlaksal çöküntüyü gayet iyi tarif ediyor. Böyle bir şehirde yeni
imana gelen insanlara bu yozlaşmadan korunmaları için elbette ki Havari
Pavlus bir takım kurallar önererek önderlik etmek durumundaydı. Roma
imparatorluğundaki genel putperest kültürdeki ahlaki ve cinsel yozlaşmaya
karşı Kilise'nin ve Hıristiyanlığın doğal tepkisi kadınların önce kilisede
ve giderek genel yaşamda örtünmesi şeklinde kendini gösterdi. Binlerce yıl
Hıristiyan kültürünün ayrılmaz bir parçası olan kadınların örtünmesi
geleneği giderek sanki dinin ve inancın bir gereğiymiş gibi algılanır oldu.
Ancak son yüz yılda batıda başlayan kadın eşitliği ve özgürlüğü hareketi
esnasında sorgulanan bu geleneğin Hıristiyanlığın özü ve İncilin mesajıyla
nasıl algılanması gerektiği gündeme geldi ve halen, İslamiyette olduğu kadar
keskin çizgilerle olmasa da, bu tartışma sürmektedir. Öyle görülüyor ki
Hıristiyanlıkta kadınların örtünmesi nasıl tarihsel bir zorunluluktan
doğduysa, bu örtülerin bir tarafa bırakılması da bir başka tarihsel
zorunluluk sonucu oluşmaktadır. Mutlak anlamda bağlıyıcı dinsel emirlerin ve
yaptırımlarınolmaması dolayısıyla Hıristiyan dünyasında bu konuda pek çok
farklı uygulama mevcuttur. Hatta aynı kilisede bile bu örtünme işinin nasıl
olacağına birey hıristiyanlar kendileri karar verir duruma gelmiştir. Bazı
köktendinci protestan kiliselerinde ve pek çok Ortodoks kilisesinde
kadınların dua esnasında başlarını örtmeleri hala bir iman vecibesidir.
Kadınların kilisede şapka yada başlık takmaları böyle bir geleneğin
izdüşümleridir.

4.      Rahibelerin başlarını örtmesinin nedeni nedir? Rahibeliğe ilk karar
verildiği andan itibaren mi örtünme başlar. Yoksa belli bir aşamaya geldiği
kabul edilen rahibelerin mi başlarını örtmesi beklenir?
CEVAP: Rahibelik bir kadının tüm yaşamını Tanrı'ya, kiliseye ve insanlığa
evlenmeden sunmasıdır. Rahibelerin, yaşadıkları toplumda dindarlığın timsali
olmaları beklendiğinden, o toplumun en sade ve mutaasıp normlarına göre
giyinmeleri doğal bir uygulamaydı. Rahibe giysileri, başlangıçta, kendi
zamanlarının her kadına özgü olan kapalı sivil kiyafetlerinden oluşmuştur.
Zaman içinde çoğalan ve çeşitlenen rahibe toplulukları, farklılıklarını
vurgulamak için bu giysilerde ve baş örtülerinde renk ve biçim değişimleri
uygulamışlardır. Aynı zamanda bu giysi, baş örtüsü ve diğer aksesuarlardaki
farklılıklar manastırlarda yaşayan rahibeler arasında mevki, rütbe ve kıdem
farkını belirleyen simgelere dönüşmüştür. Birisi manastıra kabul edildikten
sonra belirlenen örtünme normlarına uymak zorundadır. Rahibelik yemininde
ise baş örtüsünü kalıcı bir işaret ve adanma sembolü olarak giyinirler. Bu
konuda en tutucu diye bilinen Katolik kilisesinde 1964 yılından itibaren 2.
Vatikan Konseyinin kararları  doğrultusunda, hem sivil halk hem de rahibeler
için kilisede baş örtüsü takma zorunluluğu kaldırıldı. Nasıl bir giysi ve
forma seçeceklerine rahibe toplulukları otonom bir şekilde karar vermeye
başladılar. Pek çok rahibe topluluğu çağdaş kadın kiyafetini seçti, bazıları
baş örtüsünü saklamakla birlikte basitleştirdi, bazıları ise geleneksel
çizgide devam ettiler. Ortodoks rahibeler geleneksel örtünme biçimini
sürdürmektedirler.

5.      Kutsal Kitab'a göre başını ilk örten kadın kimdir?
CEVAP: Kutsal Kitap günümüzden 3.500 sene önce yazılmaya başlanmıştır. Orta
Doğu kültüründe kaleme alınan yazılar elbette ki baş örtüsünden yöresel bir
giyim tarzı olarak söz ederler. Ancak başını ilk örten kadını tesbit etmek
düğmeyi ilk kullanan kadını tesbit etmek gibi imkansızdır. Yaratılış Kitabı
Adem ve Havva'nın çıplak olarak yaratıldıklarından ve çocuklar gibi utanç
duymadan, masumiyet içinde yaşadıklarından söz eder. Günah işlediklerinde
ise çıplaklıklarının farkına varırlar ve utanç içinde kendilerini
yapraklarla örtmeye çalışırlar (her ikise de. Sadece kadın değil!!!). Ama
burada bile kadının başını örttüğüne dair herhangi bir ima yoktur. İncile
göre kadının doğal baş örtüsü kendi saçlarıdır. Musa'nın şeriatı erkeklerin
kadın kiyafeti, kadınların da erkek kiyafeti giymesini yasaklardı. Ama
evrensel boyutta hangi giysinin erkek, hangisinin kadına ait olduğunu
belirlemiyor, kendi kültürünü standard alıyordu. Etek, erkek giysisiydi Musa
zamanında.

Yorumlar kapatıldı.