İçişleri Bakanlığı'nın "Patriğin Seçimi ve Görevleri"ne ilişkin kalıcı bir düzenlemeye gereksiz nedenlerle karşı çıkmasına Patrik Hazretlerinin yanıtı: 'Ayrıcalık talep etmiyoruz' "Türkiye Ermenileri Patriğinin Seçim ve Görevleri"ne ilişkin kalıcı bir düzenleme yapılmasına İçişleri Bakanlığı'nın değişik nedenlerle karşı çıkması şaşkınlık ve üzüntü yarattı. Türkiye Ermeni Patrikliği Basın Sözcülüğü kanalıyla basına gönderilen açıklamada, duyulan tepki dile getirildi. Türkiye Ermenileri Patriği 2. Mesrob konuya ilişkin AGOS'a yaptığı özel açıklamada, "Biz Lozan'ın üstünde bir yetki istemediğimiz gibi Türkiye Cumhuriyeti kanunlarının dışında da bir ayrıcalık talep etmiyoruz" dedi. AGOS'un konuya ilişkin sorularını cevaplayan Patrik 2. Mesrob, Patrikliğin Devlet'le temasının ve diyaloğunun son yıllarda çok önemli bir noktada seyrettiğini belirterek, bu konuda da yine çalışmayı birlikte tamamlayacaklarını dile getirdi. Patriğin seçimi ve görevlerine ilişkin esasların belirlenmesi çalışmalarının yeni bir çalışma olmadığını ifade eden Patrik 2. Mesrob konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı: "Cumhuriyet tarihi boyunca ne yazık ki Patrik seçimlerimiz hem iç yapımızdan hem dışımızdan gelen değişik müdahaleler nedeniyle hep sorunlar yaşadı. Oysa bizim kadim bir geleneğimiz var ve sonunda da hep bu geleneklerimiz çerçevesinde seçimimizi yapıyoruz. Bundan böyle geçmişte yaşanan kargaşaların bir daha yaşanmaması için istedik ki bizim bu geleneklerimiz Devlet'in de tescil etmiş olduğu esaslar haline gelsin ve bundan böyle her şey bu kalıcı yazılı kurallar çerçevesinde yürüsün. "Bunun için birkaç yıldan beri Devlet'in değişik kademelerinin bu esasları belirleyen çalışmalarına biz de görüşlerimizle katkıda bulunduk. Çalışmalar artık neticelenecek bir noktaya geldi ancak henüz son şekli verilmedi. Muhtemelen yakın bir zamanda son şeklini vermeden bizim de görüşlerimizi alacaklardır. "Cumhuriyet gazetesinin haberindeki ayrıntılar ise bizi değişik açılardan gerçekten üzdü. Eğer haberin içeriği doğruysa belirtmeliyim ki İçişleri Bakanlığı'nın itirazlarıyla bize atfedilen hususlar bizim beklentimizle asla bağdaşmıyor. Bizim talep etmediğimiz hususlar bizim talebimizmiş gibi değerlendirilmiş ve karşı çıkılmış. Oysa bizim bugüne kadarki konumumuzun ve işleyişimizin dışında ya da üstünde herhangi bir talebimiz yok. Ne diğer Azınlıklardan ne de içinde yaşadığımız çoğunluktan farklı bir ayrıcalık talebimiz var ne de bir siyasi ya da idari yetki talebimiz sözkonusu. Bizim görevimiz Patriklik yeminimizdeki kapsam ve içerikle zaten belirlenmiş durumda. "Bizim istediğimiz tek şey iç işleyişimizi daha net, daha belirgin bir düzene sokmak. Patriğin azli konusunda Bakanlar Kurulu'nun karar vermesinin istenmesi ise sanıyorum bir yanlış anlamadan dolayı zikredilmiş bir husus olmalı. İddia edildiği gibi Patriği azletmek Ruhani Kurul'un yetkileri dahilinde değildir. Şartlar oluştuğu takdirde Ruhani Kurul ancak süreci başlatabilir. Azil eylemi ise ancak cemaat temsilcilerinden ve ruhanilerden oluşturulacak bir genel meclisin üye sayısının en az 3/2'sinin onayıyla mümkündür. "Bu ve buna benzer ayrıntıları ve düzenlemenin eksik ya da fazla görünen hususları hakkındaki düşüncelerimizi elbette ki Devlet yetkililerinin dikkatlerine sunacağız. Sonuç olarak şunu söylemeliyim ki, biz Lozan'ın üstünde bir yetki istemediğimiz gibi Türkiye Cumhuriyeti kanunlarının dışında da bir ayrıcalık talep etmiyoruz."
Yorumlar kapatıldı.