DİHA/İSTANBUL
Av. Akın Atalay, Av. Bahri Bayram Belen, Av. Mebusa Tekay, Şair Ersin Salman, Tiyatro Sanatçısı Füsun Demirel, Yayıncı Erol Öz, Akademisyen Günçay Gürsoy, Ressam Gencay Güleryüz, Yönetmen Orhan Alkaya, Yazar Oya Baydar, İşadamı Osman Kavalı, Sanatçı Rojin, Tunceli Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Nimet Tanrıkulu’nun da aralarında bulunduğu Barış Girişimi üyesi bir grup, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın çeşitli kaymakamlıklara gönderdiği ‘Fişleme Yönergesi’ni protesto etmek için Beyoğlu Kaymakamlığı önünde toplandı.
Barış Girişimi adına bir açıklama yapan Oya Baydar, yönergeyle toplumun tamamına potansiyel suçlu gözüyle bakıldığını belirterek, “Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na atfedilen fişleme yönergesinin, kişilerin hak ve özgürlüklerine yönelmiş, anayasal dayanaktan yoksun ve halkımızın neredeyse tamamını potansiyel suçlu sayan bir uygulama olduğunu düşünüyor, en kısa zamanda kaldırılmasını talep ediyoruz. Bütün toplumu devlete karşı suç işleyebilecek ve ulusal çıkarlara zarar verebilecek kişiler olarak gören zihniyetin, çeşitli fikirlerden, eğilimlerden, dillerden ve kimliklerden yurttaşların güven içinde bir arada yaşamalarını, çok ihtiyaç olan ulusal barış ve uzlaşma ortamının sağlanmasını güçleştirdiği görüşündeyiz” diye konuştu.
‘Kendimizi ihbar ediyoruz’
Yönergeyi birkaç maddeye indirgemenin işin özünü gözardı etmek olduğunu vurgulayan Baydar, yönergenin tamamını protesto amacıyla kendilerini ‘ihbar’ edeceklerini söyledi. Baydar, “Yurttaşlık haklarının bu yönergeyle zedelendiğini düşünen ve kendilerini rencide olmuş hisseden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak yönergede sayılan gruplardan herhangi birine veya birçoğuna mensup olduğumuzu dilekçeyle bildiriyor, yetkili ve sormulu mercilerin yükünü hafifletmek için kendimizi ihbar ediyoruz” dedi.
Açıklamanın ardından, Oya Baydar, Mebuse Tekay, Akın Atalay, Bahri Bayram Belen grubu temsilen hazırlamış oldukları dilekçeyi Beyoğlu Kaymakamı Ali Kamil Başar’a teslim ettiler. Kaymakamlık çıkışında kısa bir açıklama yapan Baydar, Kaymakam’ın kendilerine “Bize bir yönerge gelmedi. Verilen dilekçelere cevap vereceğiz” dediğini aktardı. Grup, açıklamanın ardından sessiz şekilde dağıldı.
‘Bu gecikmiş bir eylem’
Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın yayınlamış olduğu ‘yönerge’yi ve yaptığı açıklamaları DİHA’ya değerlendiren aydınlar tepkilerini şöyle aktardı:
Orhan Alkaya: Yönergenin alt metnini iyi okumak gerekir. Bunun basına sızdırılması, basında kullanılma biçimi, içi kırılmalara ve iç çelişkiye işaret ediyor. Ama biz kayıtsız şartsız demokrasinin savunmasından yanayız. Yönergede üç maddenin kaldırılması hiçbir şeyi değiştirmez. Hiçbir biçimde kabul edemeyeceğimiz, temel insan haklarına özgürlüklerine aykırı bir uygulama.
Füsun Demirel: Yönerge, Türkiye’de hala insan hakları ve demokrasinin yerleşmediğinin göstergesidir. Bu girişimle demokrasinin oturtulması için devletimize yardımcı oluyoruz. Bunu ironik bir eylem olarak düşünmüş barış girişimci arkadaşlar. Fişleme kararı ise bu ülkenin utancı. Böyle bir hukuk düşüncesinin tartışılması bile utanç veriyor insana.
Mehmet Güleryüz: Fişleme olayları yeni çıkmış bir olay değil. Ama bugün hala sürüyor olması vahim. Bizim eskiden beri böyle bir klasörümüz var. Bu fişleme nedenleri bahsedildiği gibiyse bizim her hareketimiz bir fişleme. Benim ve arkadaşlarımın bu konuda iyi koleksiyonları var.
Yorumlar kapatıldı.