Alman gazetesi Frankfurter, ‘Türkiye kültürel açıdan AB’ye uyar mı?’’ başlığıyla bir makale yayınladı… Makalede üyeliğe engel oluşturacak kültürel farklılıklar madde madde sıralandı…
ALMANYA’DA yayımlanan Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung gazetesi, Türkiye’nin AB üyeliğiyle ilgili tartışmalarda, ekonomik farklılıklardan çok kültürel farklılıkların öne çıktığını yazdı. Gazetedeki makalede, AB ülkeleri ve Türkiye’deki değer yargıları hakkında yapılan bir araştırmanın sonuçlarına yer verildi. İşte araştırmaya göre farklılıklar:
İNANCA SAYGI YOK
Türkiye’de dini inançların politikayı yönlendirmesini isteyenlerin oranının çok fazla olmasının en büyük fark olduğu yorumunun yapıldığı makalede, Tanrıya inanmayanların üst düzeyde görev için uygun olmadığına inananların oranının AB ülkelerinde yüzde 17.9 iken, Türkiye’de yüzde 62.3 olduğu belirtildi.
DEMOKRASİ LAFTA
Makalede hakkında ayrıntı verilmeyen araştırmanın sonuçlarına göre, demokrasiyi en iyi yönetim şekli olarak görenlerin oranı AB ülkelerinde yüzde 93.5, Türkiye’de yüzde 87.9 çıktı. Ancak demokrasi anlayışı çok farklı. Çünkü demokrasi içinde otoriter yönetim isteyen vatandaşların oranı AB ülkelerinde yüzde 25’te kalırken, Türkiye’de bu oran yüzde 66.1’e yükseliyor.
CİNSEL TERCİHLER
Değer farklarının çok daha büyüdüğü konuların da bulunduğu kaydedilen makalede, AB ülke vatandaşlarının yüzde 18.6’sı eşcinsel komşu istemezken, bu oranın Türkiye’de yüzde 90 civarında olduğu belirtildi. Aynı şekilde, Yahudi komşu istemeyen AB vatandaşlarının oranının yüzde 8.3, Türk vatandaşlarının oranının ise yüzde 61.9 olduğu ifade edildi.
CİNSİYET AYRIMI
İŞ imkanlarının az olması durumunda erkeklere öncelik verilmesini isteyenlerin oranının da AB ülkelerinde yüzde 19.7, Türkiye’de ise yüzde 61.9 olduğu kaydedildi.
‘Türkiye kültürel açıdan AB’ye uyar mı?’’ başlıklı makalede, AB sözleşmesinde, ortak değerleri savunmak isteyen Müslüman Avrupa ülkesinin tam üye olarak alınamayacağı şeklinde madde bulunmadığı, aksine din özgürlüğünü içerdiği için kriterleri yerine getirdiği takdirde Türkiye’nin üye olabileceği belirtildi.
Makalede, bu araştırma sonuçlarının Türkiye’nin AB’ye alınmaması için neden olarak gösterilemeyeceği ifade edildi.
Yorumlar kapatıldı.