İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

sansursuz: Avrupa´da Yahudi Karşıtlığı Tartışması

Avrupa’da Yahudi karşıtlığı giderek artıyor. Filistin ayaklanması ve 11 Eylül saldırıları, Yahudi aleyhtarlığının artışında etkili oldu. Uzmanlar Heinrich Böll Vakfı’nın Berlin’de konuya ilişkin düzenlediği üç günlük konferansta görüşlerini dile getirdiler.

İsrail işgali altındaki topraklarda Filistin ayaklanmasının başlamasından ve 11 Eylül terör saldırılarından sonra, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde Yahudi aleyhtarlığı artmaya başladı. c

Almanya’daki Yahudi yerleri ve şahıslar, bir yılda bin 200 kez kaba kuvvete maruz kaldı. Yahudi aleyhtarlığı yeniden muteber bir davranış haline mi geliyor? İsrailli, İngiliz, Fransız ve Alman politikacılarıyla konunun uzmanları bu soruya yanıt aramak üzere, Heinrich Böll Vakfı’nın Berlin’de düzenlediği üç günlük konferansta biraraya geldiler.

“Artık bir yurdum var!”

”İsrail’de yaşıyor ve tabii düşmanlık görmüyorum. Bundan 20 yıl önce ilk kez kızımla Fransa’ya gittiğimde Paris metrosu, ‘Yahudi, memleketine dön!’ yazılarıyla doluydu. Kızıma anlamını söylediğimde, ‘öyle ise, biz de döneriz’, dedi. İlk kez, artık bir yurdumuzun olduğunu herşeyin değiştiğini ve büyüklerimin bu duygudan mahrum yaşadıklarını hissettim.”

Yahudi aleyhtarlığıyla tanışma

Kudüs’te yaşayan yazar ve yayıncı Avirrama, Yahudi aleytarlığı ile nasıl tanıştığını böyle anlatıyor. Golan’ın o zamanlar 4 yaşında olan kızı, şimdi İsrail Silahlı Kuvvetleri’nde vatanını savunan bir asker. Bayan Golan Avrupa’daki sağ ve sol çevrelerin giderek artan bir şekilde İsrail’den ırkçı devlet şeklinde söz ettiklerini ve Filistinliler’e ‘mazlumlarca zulüm edildiğini’ öne sürdüklerini söylüyor.

Yahudi karşıtlığı için Möllemann örneği

Heinrich Böll vakfından Ralf Fücks sadece Almanya’da halkın yüzde 20’sinin Yahudi aleyhtarı önyargılar beslediğini, bilimsel çalışmalarla ortaya çıkardıklarını anlattı. Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, Yahudi aleyhtarlığının ilk kez federal Cumhuriyet’in en üst kademelerine kadar sıçradığını belirtti ve geçen yıl paraşütle atlarken ölen liberal politikacı Jürgen Möllemann’ı örnek gösterdi.

Endişe verici oy avcılığı

”Almanya’nın siyasi hayatında ağırlıklı rol oynayan bir partinin Yahudi aleyhtarlığı ile oy avcılığı yapmaya kalkışmasını unutamayız. Bu davranış, Filistin’de uluslararası dayanışma gösterme ihtiyacını hisseden sağcı ve küreselleşme aleyhtarı çevrelerin yaptıklarından çok daha endişe vericidir.”

Yahudi karşıtlığında ABD’nin etkisi

Fransa’da ise Yahudi aleyhtarlığı, İsrail devletinin en güçlü müttefiki olan ABD’nin lanetlenmesiyle besleniyor. Sorbon Üniversitesi Felsefe Profesörleri’nden Alain Finkielkraut, vicdani köklerden kuvvet alan Yahudi aleyhtarlığının endişe verici olduğunu ve ırkçılığın Yahudi düşmanlığına yol açtığını söylediklerinde, “Biz yeni Yahudileri savunuyoruz, yani Filistinlileri” cevabını aldıklarını anlattı.

Fertler ve ülkeler arasındaki farklar

Londra’daki İbrani Etüdleri Enstitüsü’ndan Anthony Lerman ise Berlin’deki konferansta şunları söyledi:

”Yeni bir Yahudi aleyhtarlığı akımından söz etmek doğru olmaz. Avrupa’da İslam cemaatini tek bir blok olarak görme eğilimi söz konusu. Aslında fertler ve ülkeler arasındaki farkları görmek, içinde bulundukları şartları tartmak gerekir.”

İsrail devletinin varolma hakkı

Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer Berlin’deki Avrupa ve Yahudi düşmanlığı konulu konferansta bu olgunun geçmişe dayanmakla birlikte Ortadoğu anlaşmazlığından da güç aldığını ancak Avrupa’nın, İsrail devletinin varolma hakkını hiçbir zaman tartışma konusu edemeyeceğini söyledi:

“Öyleyse, Avrupa İsrail’e bakış açısını değiştirmelidir. İsrail’in varolma hakkının tarihi ve vicdani olduğu kadar kendi çıkarları açısından da tartışmaya açılamayacağını, Avrupa idrak etmelidir.”

Kaynak : Alman DW Radyosu Türkçe Yayınları

Yorumlar kapatıldı.