İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ertuğrul Özkök: Türklerin sayısı Ermenileri yakaladı

Ertuğrul ÖZKÖK

HAFTA sonu Paris’teydim. Paris temsilcimiz Muammer Elveren, çok ilginç bir şey söyledi.

Fransa’da yaşayan Türklerin sayısı, Ermenilerin sayısına yetişmiş.

SAYISAL EŞİTLİK

Fransa’da 400 bin civarında Ermeni var.

Türklerin sayısı da 400 bine yaklaşmış.

Tabii arada önemli bir fark var.

Ermenilerin hepsi Fransa vatandaşı.

Türklerin ise sadece 60 bini vatandaşlık hakkı almış.

Bir önemli fark da, Ermenilerin hem ekonomik hayatta hem de medyada çok etkili olmaları.

Ama yine de bu sayısal karşılaştırma önemli.

Hiç kuşkumuz olmasın ki, bu sayısal eşitlenme, bir gün niteliksel dönüşümleri de beraberinde getirecektir.

Fransa’daki sayısal eşitlenme şu bakımdan çok önemli.

Bugün Türkiye’nin Ermenistan’la bir sorunu yok.

Ama Ermenistan dışında yaşayan ‘‘Diaspora Ermenileri’’ ile sorunu var.

Çünkü onların tuzu kuru ve çok daha fanatikler.

Diaspora Ermenileri’nin güçlü olduğu iki ülke var.

Biri ABD, öteki Fransa.

Şimdiden şunu söyleyebilirim.

Önümüzdeki yıllarda Fransa’da Türkler ve Ermeniler arasında ciddi bir tarih tartışması başlayacak.

Ben ‘‘sayısal eşitlikte’’ yapılacak olan bu tartışmanın çok yararlı olacağına inanıyorum.

EGOYAN FİYASKOSU

Muammer Elveren ilginç bir şey daha anlattı.

Atom Egoyan’ın ‘‘Ararat’’ filmi Fransa’da hiç iş yapmamış.

Seyirciden hiç ilgi görmeyince film bir hafta içinde afişten inmiş.

Atom Egoyan benim çok beğendiğim bir sinema yönetmenidir. Bazı filmlerini iki, üç defa seyrettim.

Bana göre ‘‘Ararat’’ onun sinema kariyerinde bir ‘‘eksi puan’’ olarak hatırlanacaktır.

O zorlama filmi hiç yapmasaydı, daha iyi olurdu.

Tıpkı Yılmaz Güney’in ‘‘Duvar’’ filmi gibi.

Dünya artık ideolojik amaçlarla hazırlanmış filmlere prim vermiyor.

Bu da sinema sanatı için çok olumlu bir gelişme.

Cannes Festivali böyle ideolojik filmlere hálá prim veriyor olsa da, seyirci bunu yutmuyor.

Paris’te Başkonsolosumuz Aydın Bilgin’le akşam yemeği yedik.

Bilgin beni, Gerard Depardieu’nun restoranına götürdü.

Lokantada ancak saat 22.00’de yer bulabildik.

Eskiden randevu evi olarak kullanılan bir mekánda açılmış.

Bilgin’le biraz Fransa’daki Türkleri konuştuk.

Bana çok sevindirici bilgiler verdi.

Fransa’daki Türkler arasında ‘‘suç oranı’’ çok düşükmüş.

Ülkede yaşayan Türk sayısı 400 binken, cezaevlerindeki Türk sayısı sadece 100’müş.

Oysa Cezayirliler arasında suç oranı oldukça yüksekmiş.

LAİK MÜSLÜMANLAR

İkinci sevindirici haber ise Türklerin çoğunun türban tartışmasına da etkin biçimde katılmadıkları oldu.

Fransa’da yaşayan Müslümanlar arasında sevindirici bir gelişme var.

Türban olayını kaşıyarak radikalleştirmek isteyen azınlığa karşı, ‘‘makul çoğunluk’’ sesini yükseltmeye başlamış.

Anlayacağınız artık laik Müslümanlar da alanı kavgacı marjinallere ve fanatiklere bırakmamak için harekete geçmiş durumda.

Ben Fransa’daki tartışmadan da yapıcı sonuçlar çıkacağını tahmin ediyorum.

Fransız Devleti, türban olayını yoluna koymakta kararlı görünüyor.

Hükümetinin yapmak istediği şey üç maddeden ibaret.

BUNDAN İBARET

Meraklıları için, önceki gün Bakanlar Kurulu’ndan geçen bu üç maddeyi aynen veriyorum.

Birinci madde: Laiklik prensibinin uygulanacağı ilkokul, kolej ve liselerde öğrencilerin gösterişli dini simgeleri takmaları yasaktır.

İkinci madde: Kanun Fransa’nın denizaşırı adalarında, Müslüman halkın çoğunlukta olduğu Wallis, Futuna ile Mayotte ve Yani Kaledonya’daki kamu okullarında da aynen geçerlidir.

Üçüncü madde: Bu kanunun uygulanması resmi gazetede yayınlandıktan sonra ilk öğretim yılında geçerli olacaktır.

Gördüğünüz gibi bu kadar basit…

Yorumlar kapatıldı.