Tarihi 7500 yıl geriye giden ve Ermenistan sınırlarında bulunan ve dünyada benzeri olmayan Karahunç Yıldız Gözlemevi, Dünya’nın 8. harikası olarak kabul edilebilir. En eski kültürler olarak kabul edilen Sümer ve Mısır uygarlıklarının 5-5,5 bin yaşında olduğu dikkate alınırsa, biz Ermenilerin ataları, diğerlerinden en az 2000 yıl önce, düzeyi yıldızları gözleyebilen bir uygarlığa sahipti.
İlk bakışta sansasyon gibi görünen bütün bu bilimsel araştırmaların sahibi tanınmış bilim adamı ve akademisyen Baris Heruni. Dünya bilim çevrelerinde çok saygın bir isim olan Heruni, Karahunç Gözlemevi’nin yaşının 7,5 bin olduğunu ve benzerlerinden en az 2000 yaş büyük olduğunu söylemekte. Karahunc’un kelime anlamı, kar-taş ve hunc-hnçel-yankılayan, konuşan anlamlarından oluşmakta.
Karahunc’ta 223 taş kaydedilmiş olup, bunlardan 84’ü üzerlerinde çizgiler barındırmakta olup, ufkun farklı noktalarına yönlenmişler, bir kısmı ise gökyüzüne yönlenmişlerdir. Aralarında, gözlem aletlerinin de olduğu üzerinde çizgi-geçiş bulunduran taşlar ve birkaç taştan oluşan gruplar ilk bilimsel bulguların ortaya çıkarıldığı 1994 yılında bulunmuştu. Bu üzerinde çizgiler bulunan taşlar, birer özgün teleskop olup, bunlar aracılığıyla Güneş, Ay, gezegenler ve yıldızlar gözlenmiştir.
Bu gözlemevinin varlığı, o dönemde sadece Ermeni harflerinin varlığını değil, sayıların, pozitif bilimin ve aynı zamanda istikrarlı devletin dirlik ve düzenin varolduğuna şehadet etmektedir. Başka türlü, yıldızları gözlemlemek, hesaplamalar yapıp bunları kaydetmek mümkün olmazdı.
Yorumlar kapatıldı.