Ermeni asıllı Kanadalı yönetmen Atom Egoyan’ın tartışmalı filmi ‘Ararat’, gösterime girmek için Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli’nin olumlu görüşünü bekliyor. Ararat’ı ithal eden Belge Film’in sahibi Sabahattin Çetin, Ülkü Ocakları’nın filme gösterdiği aşırı tepki üzerine Bahçeli’ye bir mektup yazdığını ve filmin gösterim tarihinin mektuba gelecek cevaptan sonra belli olacağını söyledi.
Geçtiğimiz hafta İstanbul Ülkü Ocakları’nın yaptığı bir açıklama, Ararat ile ilgili tartışmaları yeniden başlatmıştı. “Ararat filmini Türkiye’de yayınlama ve yayınlatma cesaretini gösterenler, Türk’e düşmanlığın bir bedeli olduğunu da unutmamalıdır.” denilen açıklama üzerine, ithalatçı firma, filmin gösterimini ileri bir tarihe erteleme kararı aldı. Belge Film’in sahibi Sabahattin Çetin, kendilerine ulaşan bir tepki olmadığını ancak bazı kişilerin salon sahiplerine serzenişlerini ilettiğini belirterek, “Biz de polis nezaretinde film göstermektense, ortamın daha müsait olmasını beklemeye karar verdik.” dedi. İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı Levent Temiz ise Ararat’ın gösteriminin savunulacak bir tarafı olmadığını ifade ederek, “Filmin gösterime girmemesi için elimizden geleni yapacağız.” diye konuştu. Temiz, yasal sınırlar içinde açıklama ve protesto eylemleri yapabileceklerini söyledi.
Atom Egoyan’ın sözde Ermeni soykırımını anlattığı filmi Ararat’ın Türkiye’de 16 Ocak’ta vizyona girmesi planlanmıştı. Tartışmalara sebep olan film, Kültür ve Turizm Bakanlığ’ndan gösterim izni almış, Bakan Erkan Mumcu da geçtiğimiz günlerde “Filmi yasaklamak sadece filmin haksız bir popülarite kazanmasına sebep olur. Film, gösterime girecek, isteyen izler.” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Sabahattin Çetin de bakanın sözlerini destekleyerek, “Ararat yasaklanırsa amacına ulaşmış olacak. Gösterildiğinde ise esas değeri ortaya çıkacak ve tarihin çöplüğüne atılacak.” diye konuştu. Çetin ayrıca, dünyada filmi izleyen Ermeniler’in de filmden memnun kalmadığını hatırlattı. İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı Temiz ise filmin sanatsal açıdan iyi veya kötü oluşunun kendilerini ilgilendirmediğini belirterek, tarihsel gerçekliği çarpıtan bir filmin ne olursa olsun gösterilmemesi gerektiğini savundu.
Ararat ilk kez 20 Mayıs 2002’de 55. Cannes Film Festivali’nin yarışma dışı bölümünde görücüye çıkmıştı. Film, Edward Saroyan adlı bir yönetmenin (Charles Aznavour) 1915’teki tehciri işleyen bir film yapma öyküsünü anlatıyor. Filmde Saroyan, tehcir sırasında anneannesi tecavüze uğramış ve o zamanlar küçük bir kız olan annesi de buna tanıklık etmiş biri olarak gösteriliyor. Atom Egoyan, Toronto Star gazetesiyle The Globe and Mail dergilerine verdiği demeçte, filminin “Geceyarısı Ekspresi”yle karıştırılmamasını isteyerek, “Türk kamuoyu filmi izlediğinde son derece dürüst ve adil bir yapım oldugunu görecek.” şeklinde konuşmuştu. Ancak film, dünyada gösterime girmesiyle birlikte sinema çevrelerinin de tepkisiyle karşılaştı. Ararat’ı Cannes’da gösterildiğinde izleyen eleştirmen Vecdi Sayar, ‘aldatıcı’ olarak nitelediği filmin, ‘nefret koktuğunu’ ve ‘tüm bir ulusu lekelemeye’ katkıda bulunacağını belirtti. Sayar, Ararat’ın, yapımcının iddiasının aksine ırkçı bir film olduğunu dile getirirken sinema eleştirmeni Alin Taşçıyan da, filmin dünya çapında eleştirmenler nezdinde ‘Agoyan’ın en zayıf filmi’ olarak nitelendirildiğini söyledi.
‘Yorum yapmak için filmi görmek gerekir’
Ermeni cemaatinin yayın organlarından Agos Gazetesi’nin Kültür Sanat editörü Lora Baytar, Ararat’ın farklı yorumlara açık olduğuna dikkat çekerek “Her ne şekilde olursa olsun, yorum yapmak için önce filmi seyretmek gerek.” dedi. Filmde tedirgin edici kimi görüntüler olduğunu doğrulayan Baytar, ancak bu bir iki sahnenin bir filmin gösterimi için büyük bir engel oluşturamayacağını dile getirdi. Baytar, filmin Türk-Ermeni ilişkilerine olumlu veya olumsuz etkisinin ise izleyenin bakış açısına göre şekilleneceğini savundu.
Elif Tunca / İstanbul
Yorumlar kapatıldı.