İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

lraper: Vakıflar Sempozyumu 3. Gün ve Kapanış

Patrik Mesrob II Hazretleri, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği “Cumhuriyet’in 80’inci Yıldönümünde Uluslararası Vakıflar Sempozyumu” adlı toplantının üçüncü gününe, İstanbul’a dönmek zorunda kaldığı için izleyemedi.

Sempozyumun üçüncü günündeki konuşmaları Patriklik Hukuk Komisyonu üyeleri Av. Setrak Davuthan ve Av. Sebuh Arslanglil izlediler.

“Vakıfların Yeniden Yapılandırılması” ana başlığı altındaki oturumu Prof. Dr. Fikret Eren yönetti.

Kamu vakıflarının ekonomik hayatımızdaki yeri hususunda yaptığı konuşmada Prof. Dr. Üstün Ergüder, kamu vakıflarının birtakım ayrıcalıkları nedeniyle özel sektörle haksız rekabette bulunduklarını ve vakıf esprisine aykırı olduklarını dile getirerek, vakıf hukuku bakımından mali sistemde reform yapılmasını, devlet ve vakıf ilişkilerinin yeniden düzenlenmesini ve dünyadaki uygulamaların yakından izlenerek kamu hizmetlerine katkıda bulunan vakıflara önemli oranda kaynak aktarılması gerektiğine değindi.

İkinci konuşmacı Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın, eski hukuktaki vakıfların yapısını ve gördükleri hizmetlerin parasal kaynaklarına değindikten sonra, yapılan yeni yasal düzenlemelerde vakıf faaliyetlerinde kısıtlayıcı hükümlerin ayıklanarak vakıf kurumunun özendirilmesi gerekliliğini dile getirdi ve dernekler hakkındaki kuralların yumuşatılması halinde şahıslar topluluğu olan bu kuruluşların da daha fazla işlerlik kazanacağını ileri sürdü.

Mukayeseli Hukuk alanında vakıfların yeniden yapılandırılması konulu bölümde üçüncü konuşmacı Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, hazırlanacak yeni bir düzenlemede öngördüğü çözümleri onbir ana başlık halinde sundu.

Hatemi, Cemaat Vakıflarıyla ilgili yaptığı açıklamada ise bunun din ve vicdan özgürlüğüyle temel hak ve özgürlüklerle ilgili bir konu olduğunu, bu nedenle cemaat vakıfları üzerindeki Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün vesayet ve denetiminin kaldırılması gerektiğini, keza devletin bu kuruluşlar hakkında fiili ve siyasi mütekabiliyet fikir ve uygulamalarını terk etmesi gerektiğini vurgulayarak, fermanlarla faaliyet gösteren yabancı din kurumlarının bu müktesep hakları nedeniyle cemaat vakfı statüsüne alınması yolundaki önerisini dile getirdi. Bu arada hazırlamış olduğu kanan tasarısını ilgili devlet kurumlarına gönderdiğini ekledi.

Dördüncü konuşmacı Oktay Hatipoğlu, vakıfların vergi mevzuatında uyması gerekli hükümlere değindi.

Öğleden sonraki oturumu Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt yönetti ve bu hükümet döneminde Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün vakıfların emrinde olacağını ve bu hususta bir konsensüs açıklamak istediğini dile getirdi.

Liberal Düşünce Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Atilla Yayla bir siyaset bilimcisi olarak, Türkiye’nin heterojen bir toplum yapısına sahip olduğunu ve bu özelliğin ortadan kaldırılamayacağı gerçeğinden hareketle vakıflara ait işlemlerin kolaylaştırılması, negatif ayrımcılığın kaldırılması, cemaat vakıflarına da negatif ayrımcılık yapılmaması gerektiğini dile getirdi ve liberal düşünce derneğinin faaliyetlerine kısaca değinerek sadece fikir ürettiklerini de konuşmasına ekledi.
(www.liberal.org.tr)

Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı adına emekli Tuğgeneral Murat Adıyaman vakıfların yeniden yapılandırılmasında bir tek kanuna tabi kılınmasını, vakıfların sosyal amaçlı vakıflar ile kamu kuruluşlarının geliştirilmesi için kurulan vakıflar olarak guruplandırılması, bu arada güvenlik unsurunun göz ardı edilmemesi, vakıf işlemlerinde formalitelerin asgariye indirilmesi, tüm vakıfların envanterinin yapılmasını ve arşiv işine önem verilmesi gerektiğini vurguladı.

Üçüncü konuşmacı Av. İnal Avcı, Avrupa normlarına göre vakıfların yeniden yapılandırılmasında gözetilmesi gereken batı normlarını karşılaştırmalı ve şematik şekilde açıkladı.

Oturumun kapanış konuşmasını yapan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, bu sempozyum nedeniyle sunulan değerli bildiri ve fikirlerin ışığı altında uygulamalardan kaynaklanan sorunların süratle çözüme kavuşturulacağını ve bundan böyle kendilerine yeni bir yasa tasarısı hazırlamak yolunda görev düştüğünü, hazırlanacak tasarının ilgili kesimlerin görüş ve önerilerine açık olacağını ve bu hususta önyargılı olmadıklarını da sözlerine ekledi.

Yorumlar kapatıldı.