İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

radikal: `Türban´ Fransa´da

PARİS – Fransa’daki başörtüsü tartışması her gün yeni bir olayla hararetleniyor. Laik sistemiyle 50 küsur milyonluk nüfusunun onda birini oluşturan Müslüman cemaatinin başörtüsü talebi çatışan Fransa’da, son olarak türbanlı bir kadın jüriden atıldı.

Türkiye’yle birlikte laik anayasaya sahip yegâne ülke olan Fransa’nın kamusal alanda başörtüsüyasağıuygulamasına devletokullarınınardından mahkemeler eklendi. Paris’in Bobigny banliyösünde, cinayete teşebbüsle ilgili bir davada jüriye seçilen Kuzey Afrika kökenli bir kadın, duruşmada yemin ettikten sonra başörtüsü taktığı gerekçesiyle jürilik görevinden alındı.

Darya Bhuhali’nin başörtüsünü yemin ederken omuzlarına sardığı, ancak yemek arasından sonra başına takarak salona geldiği belirtildi. Bunun üzerine savcılığın yaptığı şikâyeti dikkate alan Adalet Bakanlığı, Bhuhali’nin jüri üyeliğini iptal etti.

Dış görünüm engeli

İspanya’da ziyarette bulunmasına rağmen savcılığı destekleyen Adalet Bakanı Dominique Perben, türbanlı kadınların jüriye alınmaması talimatı verdi. Türbanın, Fransız kurumlarında laikliğin destekleneceği yönündeki anayasal bağlılığı ve eşitlik ilkesini ihlal ettiğini söyleyen Perben, “Mahkemelere dinsel inançlara dair açık işaretleri sokamayız.

Adalet sistemi tarafsız olduğunu göstermek zorunda. Bu nedenle bu türden bir dış görünüm, giyim tarzı kabul edilemez” dedi.

Mahkeme başkanı, türbanlı jüri üyeliğinin anayasadaki laiklik kavramına, Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’nin 6. maddesine ve mahkeme tüzüğünde jüri üyelerinin bağımsız ve tarafsız olmaları ilkesine de aykırı olduğunu sıraladı. Ancak Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’nin altıncı maddesi,

“Herkesin her nerede olursa olsun, hukuksal kişiliğinin tanınması hakkı vardır” diyor. Anayasanın birinci maddesi, “Fransa bölünmez, laik, demokrat, sosyal cumhuriyettir, yasa önünde tüm yurttaşların hiçbir dini etnik köken gözetilmeksizin eşit olmasını sağlar” derken, ikinci maddesi ‘eşitlik, kardeşlik, özgürlük’ ilkesini vurguluyor.

Darya’nın eşi Muhammed ise Le Parisien’e “Eşim zanlı hakkında karar vermek zorunda kalmadığı için çok sevindi. Bu onun omuzlamak istemediği büyük bir sorumluluktu” diyerek, mahkemenin böyle bir tutum benimseyeceğini öngördüklerini ima etti.

‘Darya rahatladı’

Muhammed, eşinin kendiliğinden başörtüsü taktığını, kızının ise başını örtmediğini belirterek, “Yargıçlar başörtüsü nedeniyle yerine başkasını getirdiyse, bunu tümüyle anlıyorum, hâlâ da okullarda laikliğin bu kadar hassas olduğu bir dönemde” diye konuştu. Son aylarda Fransız devlet okullarından çok sayıda Müslüman kız öğrenci başörtüsü taktıkları gerekçesiyle kovuldu. Fransa, en çok Müslüman nüfusa sahip olan AB ülkesi.

Fransız hükümeti başörtüsü konusunda bölünmüş bir manzara çizerken, Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın görevlendirdiği bağımsız komisyon laiklik uygulamalarıyla ilgili raporunu yıl başından önce sunacak. Başbakan Jean Pierre Raffarin, başörtüsüyle ilgili yasal düzenleminin 2004’ün ikinci yarısında çıkacağını söyledi. (Dış Haberler)

Yorumlar kapatıldı.