İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

lraper: Kültür Gecesi´nde Patriğimiz `Emanete Hıyanet Etmemeliyiz´ Dedi

8 Kasım 2003 Cumartesi günü Harbiye’deki Getronagan Derneği lokalinde bir kültür gecesi düzenlendi. Aziz Krikor Naregatsi’nin ünlü Dua Kitabı’nın Bininci Yıldönümü, dünyaca ünlü Ermeni kompozitör Aram Khatchatourian’ın Doğumunun 100’üncü Yılı, Karagözyan Okulu’nun 90’ıncı Kuruluş Yılı ve Surp Haç Tıbrevank’ın 50’inci Kuruluş Yılı’nın kutlandığı geceye Patrik Mesrob II Hazretleri, Ruhani Kurul Sekreteri Dr. Krikor Damatyan, birçok aydın ve öğretmen katılırken, öğrenci ve gençler dernek lokalini tamamen doldurmuştu.

Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Boğos Çalgıcıoğlu’nun açış konuşmasından sonra, Madlen Özberberyan’ın Siamanto’nun “Rüya” adlı şiirini okumasıyla program başladı. Lena Damar, Nensi Cavak, Natanayel Tavit, Artun Garabed Damatyan, diapozitif ve müzik eşliğinde sahneledikleri edebi yapıtla Beşinci Yüzyılda Ermeni edebiyatının altın çağını başlatan Aziz Çevirmenler’in anısını canlandırdılar. Teolojik çalışmaların yanı sıra, Armaş Manastırı’nda üretilen kültürel, edebi ve sanatsal değerlere de değinen gençler, Trabzonlu Patrik Karekin I Haçaturyan ile Yozgatlı Patrik Şınorhk kalustyan’ı da sevgiyle andılar.

Program komik bir skeçle devam etti. Burak Maçalıyan, Selin Kazikoğlu, Şila Temizel, Artun garabed Damatyan sergiledikleri başarılı oyunla günümüz İstanbul Ermeni cemaatindeki kültür aşınmasını taşa tuttular. Mezunlardan Aras Sarıçoban, Armaşlı Patrik Yeğişe Turyan tarafından kaleme alınmış olan “Ayp Pen Kim’inden bana ders verir misin?” adlı yapıtı meditatif bir üslupla başarıyla sahneledi.

En sonunda da, Getronagan Okulu Korosu ve Müzik Grubu birbirinden güzel şarkıları öğretmen ve şefleri Hagop Mamigonyan’ın yönetiminde çok büyük bir başarıyla seslendirdiler.

Herkes programın bittiğini sanırken, Okul Müdiresi Silva Kuyumcuyan-Margosyan sahneye çıktı, ve tam 42 yıldır kutsal öğretmenlik görevini özveri ve başarıyla sürdüren ve bu yıl yaşı itibarıyle emekli olmağa mecbur olan Ermeni Dili ve Edebiyatı öğretmeni Şoğer Çaparyan’a Getronagan Ailesi’nin derin bir sevgiyle teşekkür etmek istediğini söyledi. Emektar öğretmenin yaşam öyküsü okunduktan sonra, Getronagan camiası adına Patrik Hazretleri gümüş şükran plaketini sunarken salonda bulunanlar Şoğer Çaparyan’ı ayakta coşkuyla alkışladılar.

Program Patrik Hazretlerinin kapama konuşmasıyla son buldu. Patriğimizin konuşması şöyleydi:

“Her şeyden önce bu kültür gecesini düzenleyen Getronagan Derneği’ni, programı sahneleyen gençlerimizi, öğrencilerimize rehberlik eden öğretmenlerimizi kutluyor ve takdis ediyorum. Ancak şunu ilave etmeme izin
veriniz: Bu başarının arkasındaki gerçek kahramanlar çocuklarını bizim azınlık okullarımıza gönderen analar ve babalardır.

“Dünya üzerinde sayıca küçük bir halkız, ancak gurur duyduğumuz bir kültürümüz ve tarihimiz var. Nüfusumuza kıyasla dünya camiasına verdiğimiz akademisyen, sanatçı, bilim adamı, yazar, mimar ve düşünür sayısıyla onur duyabiliriz. Kültürümüzü korumanın yegane şekli dilimizi ve dinimizi öğrenmektir. Bu da ancak okullarımızda olabilir.

“Türkiye’de bugün bir çok etnik grubun kendi dilini, kültürünü ve mezhebini öğrenebileceği okulları yoktur. Ama sanki onlar kimliklerini ve kültürlerini bizden daha iyi koruyorlar. Bizim okullarımız var. Bu büyük bir zenginlik. Ancak onlardan yararlanıyor muyuz?

“Yasaların izni olduğu halde çocuklarımıza neden acaip, bize ecnebi gelen adlar veririz? Azınlık okulları gayet başarılı olduğu halde sırf onu bunu taklit ederek şımarıklıkla neden çocuklarımızı çok pahalı ve ne olduğu belirsiz sözde kolejlere göndeririz? Cemaatimizde neden her üç çocuktan ikisi azınlık okullarımıza gönderilmez? Çocuklarımız neden kiliselerdeki çocuk korolarına üye olmaz? Bütün bu haklarımız yasalarla korunuyorken, bu haklardan yararlanmamak, ve yeni kuşakları değerlerimize yabancılaştırmak düpedüz emanete hıyanet, yani hainlik değil midir?

“İşte ben bu yüzden çocuklarını Getronagan’a ve diğer okullarımıza gönderen velilerimizi kutluyorum. Bu okullarda çocuklarımız hem iyi ve bilinçli vatandaşlar olarak yetişirler, hem de dilimizi ve dinimizi öğrenerek kültürümüzü yaşatırlar. Bu uğurda büyük emek sarfeden, yıllarını feda eden sevgili büyüğümüzü, öğretmenimiz Şoğer Çaparyan’ı bir kez daha kutluyorum. Bu unutulmaz geceyi tertipleyen herkesi takdir ve tebrik ediyorum”.

Yorumlar kapatıldı.