İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

hürriyet: AB için 2004´ün barut fıçısı Türkiye

Türkiye’ye ilişkin AB İlerleme Raporu, Avrupa basında geniş yer buldu. Alman, İngiliz ve Yunan basını Kıbrıs konusundaki uyarıya dikkat çekerken, Belçika basını ise Türkiye dosyasının AB için 2004’ün barut fıçısı olacağını yazdı.

Belçika basını, dün açıklanan AB ilerleme raporu çerçevesinde Türkiye’ye ilişkin yorum ve değerlendirmelere geniş yer verirken, Ankara’ya baskının ”maksimum” düzeye taşındığı, AB’nin, ileri adımlar atan Türkiye karşısında geri adımlar attığı görüşlerini yansıttı.

”Le Soir” (Akşam) gazetesi, bugünkü baskılarında Türkiye konusuna çok geniş yer ayırdı ve ”AB’nin Ankara’ya sarı kart gösterdiğini” yazdı.

AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Günther Verheugen’in açıklamalarına yer veren gazete, Kıbrıs sorununun çözülmesinin Türkiye’nin önüne koşul olarak koyulduğunu, AB’ye girecek bir ülkede dikenli teller bulunamayacağını, gerçekleştirilen reformların son derece yetersiz görüldüğünü kaydetti.

Belçika Başbakanı Guy Verhofstadt’ın ve Dışişleri Bakanı Louis Michel’in Türkiye’den yana tavır koydukları belirtilen haberde, Avrupa Parlamentosu’nda çoğunlukta olan Hıristiyan demokratların, Türkiye’nin AB adaylığı konusunu tekrar tartışmaya açmaya hazırlandıkları belirtildi ve ”Avrupa, Türkiye konusunda bölünebilir. Bu dosya, 2004’ün barut fıçısı olacak” yorumunda bulunuldu.

”Le Soir”, ”İki dünya ve iki kültür arasında sıkışmış Türkiye”başlıklı bir yazıya da tam sayfa yer verdi.

”Atatürk Türkiye’sinin 40 yıldır Avrupa kapısını çaldığını”, ”Brüksel ile Ankara arasında iyi niyet ve tehdit çekişmeleri yaşandığını”, ”mantık evliliği ile medeniyetler şoku” görüşlerinin çarpıştığını yazan gazete, Türkiye’nin AB’ye tam katılım iradesiyle yaptığı reformlar hakkında bilgi verdi.

Türkiye’de iktidarın zamana ihtiyacı olduğu, zihniyetlerin değişmesinin vakit alacağı ifade edilen yazıda, Belçika, İtalya, İspanya, İngiltere, Almanya ve Fransa’nın Türkiye’yi cesaretlendiren mesajlar veren grubu oluşturdukları belirtildi.

DENKTAŞ-KIBRIS

Yazıda, Kıbrıs konusunda gelişmelerin, ”(KKTC Cumhurbaşkanı) RaufDenktaş’ın seçimleri kaybetmesi ile” mümkün olabileceği ileri sürüldüve Türkiye’nin bir ayağının AB içinde, diğer ayağının AB dışında olduğu anlatıldı.

”Le Soir”, bu sayfada, laik Türkiye’nin büyük çoğunluğunun Müslüman olduğunu hatırlattı ve çarşaflı Türk kadını fotoğraflarına yer verdi.

”La Derniere Heure” (Son Saat) gazetesi, ”Türkiye’nin yolu dahaçok uzun” başlıklı haberinde, bu ülkede AB yolunda gerçek ilerlemelerkaydedildiğini ancak bunların yetersiz görüldüğünü yazdı.

AB Komisyonu’nun Türkiye’ye verdiği karnede, ”daha iyi olabilir”notu çıktığı kaydedilen haberde, Türkiye’de reformların hayata geçirilmesi için zamana ihtiyaç olduğu oysa fazla vakit kalmadığı, 2004 yılında başarı sağlanmazsa tam üyelik müzakerelerinin 2005’te başlayamayacağı belirtildi.

Komisyon’un eleştirilerini yansıtan gazete, Türkiye Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün bu raporu ”objektif” bulduğunu açıkladığını, gelecek aylarda sorunların çözüleceğini söylediğini duyurdu.

Haberde, AB Komisyonu’nun Kıbrıs konusunu gündeme getirme şekline de değinildi ve Türklerin bu bağlantıyı reddettikleri ifade edildi.

Muhafazakar ”La Libre Belgique” (Özgür Belçika) gazetesi, ”Kıbrıs Türkiye’nin yolu üzerinde engel” ifadesini kullandı, Türkiye’nin, önüne koyulan Kıbrıs koşulundan rahatsız olduğunu, Verheugen’in ise bunu ”bilinçli bir şekilde yaptıklarını” söylediğini yazdı.

Haberde, Avrupalı Hıristiyan demokratların, Türkiye’nin AB üyeliğini tekrar tartışmaya açtıkları, bu ülke ile ”geliştirilmiş ortaklık” önerisi getirdikleri, Verheugen’in de bu tartışmanın kaçınılmaz bir şekilde yaşanacağını kabul ettiği bildirildi.

İNGİLİZ BASINI

Avrupa Komisyonu tarafından dün yayımlanan ilerleme raporu konusunda yazı ve yorumlara yer veren İngiliz basını, daha ziyade Türkiye konusunda yapılan değerlendirmeler üzerinde durdu.

Haberine, ”umutlarını AB’ye bağlayanlara daha iyisini yapmaları söylendi” başlığını atan The Times gazetesi, Türkiye ile ilgili bölüme ayrı bir haberde yer verirken, bu haberin başlığını da ”Kıbrıs kördüğümü Avrupa kulübüne girişin önüne geçti” olarak kullandı.

Türkiye’nin dünkü raporda Kıbrıs sorununu çözmediği gerekçesiyle uğradığı saldırıyı büyük bir şaşkınlıkla karşıladığını ve cesaret kırıcı bulduğunu belirten gazete, ”bunun hükümet için anlamı Türkiye’nin bütün rüyalarının bir tek alana bağlandığı şeklindeydi. Bualan da reformcu hükümetin aşırı milliyetçi kesim ve Ordu’ya rağmen ilerleme sağlaması mümkün olmayan bir alandı” görüşünü savundu.

Buna karşılık Ankara’dan Kıbrıs konusunun çözümünün AB’ye girişin şartları arasında bulunmadığına dair açıklamaların geldiğine de işareteden Times, Türkiye’nin özellikle son dönemde pek çok konudaki reformların tamamlanması ve hayata geçirilmesi için büyük çabalar verdiğine dikkati çekti.

‘CESARETLENDİRME GEREK’

The Times gazetesi başyazarı da ”Daha Geniş Bir Avrupa” başlıklıyazısında AB’nin, Türkiye’nin üyelik yolundaki ilerlemesini cesaretlendirmesi gerektiğini vurguladı.

Komisyon raporunda, Türkiye’de sağlanan gelişmelerin altının çizilmesini doğru bir davranış olarak değerlendiren başyazar, Türkiye’nin büyük bir stratejik öneme sahip olduğunu kaydetti.

Türkiye’nin doğu ile batı arasında hem coğrafi hem de kültürel birkavşak oluşturduğunu belirten Times başyazarı, Türkiye’nin dostu olan İslam ülkelerine çoğulcu demokrasi adına önemli bir örnek oluşturduğunun da altını çizdi.

Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin Türkiye’deki reformlara hız verdiğini de hatırlatan Times yazarı, Avrupa’nın uzun zamandır Türkiyekonusunda ”miyop” bir tavır içinde olduğunu, bu ülkenin üyelik macerasının tam 40 yıl önceye dayandığını da vurguladı.

40 yıldır Türkiye’deki büyük istekliliğe rağmen komisyonun her değerlendirmesinde yeni itirazlar ortaya koyduğunu, bu itirazların önce ekonomik zayıflıkla başladığını, sonra Türkiye’nin insan hakları karnesinin ortaya getirildiğini belirten yazar, ”şimdi de AB’nin bir başka sorunu olan Kıbrıs konusunda yeterli çaba göstermedikleri öne sürülerek Türkler dışarıda tutulmak isteniyor” dedi.

Türkiye’de bunların gerçek gerekçeler olmadığı, asıl itirazın kültürel ve politik noktalardan kaynaklandığına inandığını da belirtenTimes yazarı, bazı Avrupalı politikacıların Müslüman bir ülkeyle egemenliklerini bölüşmek konusunda isteksiz olduklarını ifade etti.

Bunun siyasi açıdan yanlış ve kabul edilemez bir tavır olduğunu vurgulayan yazar, ABD’nin Türkiye ile uzun zamandır son derece stratejik bir paylaşım içinde bulunduğunu ve bu paylaşımın NATO içindeolduğu kadar Ortadoğu’da istikrar sağlayıcı bir etki konusunda da sürdüğünü hatırlattı.

ABD’nin de, AB’nin Türkiye’ye kucak açmasını istediğini belirten Times başyazarı, ”AB için Türkiye’nin değerini takdir etmenin tam zamanı” dedi.

GUARDIAN-DAILY TELEGRAPH

Guardian gazetesi de, Türkiye’ye AB umutlarının Kıbrıs’ın birleşmesi çabalarına bağlı olduğunun söylendiği yolunda bir başlığa yer verdi.

Komisyon’un, bu yöndeki ifadelerin rapordan çıkartılması yönündekiçabaları görmezden geldiğini savunan Guardian, ”Türkiye’ye önümüzdekiAralık ayı itibarıyla AB kriterlerini karşılayıp karşılamadığı söylenecek. Ama siyasi gözlemcilerin büyük çoğunluğunun, Müslüman bir ülkenin AB’ye üye olup olamayacağı yolunda kuşkuları var” dedi.

Daily Telegraph gazetesi de, AB komisyonunun genişlemeyle ilgili raporuna dair gelişmelere yer verirken, Telegraph yazarı Amberin Zaman’ın Batman’da yaptığı röportajı da yayınladı.

Gazete, AB’nin olumlu etkisinin Batman’daki halkın yaşamını daha şimdiden olumlu etkilemeye başladığını duyurdu.

ALMAN BASINI DA KIBRIS DEDİ

Alman Frankfurter Rundschau gazetesi, Kıbrıs sorununun, Türkiye’nin AB üyeliği yolundaki en büyük engellerden birini teşkil ettiğini yazdı.

Gazetede, dün açıklanan AB ilerleme raporuyla ilgili olarak verilen haberlerde, AB Komisyonu’nun raporunda, Türkiye’ye ”kapının açık bırakıldığı”, ancak adaletin yeteri kadar bağımsız olmadığı, işkencenin tümüyle önlenemediği ve temel hakların hala kısıtlandığı şeklinde eleştirilere yer verildiği belirtildi.

En büyük engellerden birini de Kıbrıs sorununun oluşturduğu ifade edilen haberde, sorunun, Kıbrıs Rum kesiminin AB’ye üye olacağı 1 Mayıs 2004’e kadar çözülmemesi durumunda, bunun Türkiye’nin AB yönündeki çabalarını büyük ölçüde olumsuz yönde etkileyeceği kaydedildi.

Gazetede, ”Erdoğan Hızlı Gidiyor” başlığıyla verilen bir başka haberde de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, kendisinden beklenmeyen bir hızla Türkiye’nin modernleşmesi için çaba harcadığı belirtilerek, son dönemde yaptığı reformlara yer verildi. Türkiye’nin son olarak büyük bir ekonomik kriz atlattığı hatırlatılan haberde, ekonomik büyüme hızında Türkiye’nin dünyada Çin Halk Cumhuriyeti’nden sonra ”potansiyel olarak ikinci sırada” yer aldığı ifade edildi.

Gazetede Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin yer alan yorumda ise Almanya’daki muhalefet partilerinin bu konuyu Avrupa Parlamentosu seçim kampanyası için malzeme yapmaya karar verdikleri hatırlatıldı, iktidar partilerinin de aslında Türkiye’nin AB üyeliği konusunda büyükçekincelere sahip oldukları görüşüne yer verildi.

‘TÜRKİYE KIBRIS SORUNUNU ÇÖZMELİ’

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi de ”AB: Türkiye Kıbrıs Sorununu Çözmeli” başlığıyla verdiği haberde, Kıbrıs sorununun Türkiye’nin AB üyeliği önündeki en büyük engel olarak kalmaya devam edeceğini yazdı. Haberde, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’ün ise buna karşılık Kıbrıs sorununun çözümünün Kopenhag kriterlerinin bir parçası olmadığını dile getirdiği hatırlatıldı.

Die Welt gazetesi de Türkiye’deki reformların komisyon raporunda büyük takdir toplamasına rağmen uygulamada yetersiz görüldüklerini, Türkiye’nin önündeki en büyük engeli de Kıbrıs sorununun oluşturduğunuyazdı.

YUNAN BASINI: TÜRKİYE’NİN AVRUPA YOLU KIBRIS’TAN GEÇİYOR”

Bu arada, Yunan basını AB Komisyonu’nun ilerleme raporu ve strateji belgesinin Türkiye’nin Avrupa yolunun Kıbrıs’tan geçtiğini kesinlikle ortaya koyduğu yorumunu yaptı.

Türkiye’nin ilerleme raporunda ”Kıbrıs şartının” yer almaması için büyük çaba harcadığı, ancak başarısız olduğu değerlendirmesini yapan gazeteler, Kıbrıs konusunun Kopenhag kriterlerinde yer almamasına rağmen artık ”bir ilke” olarak öneminin altının çizildiğini yazdılar.

Yunan basını, 1 Mayıs 2004’den sonra hiçbir AB üyesi ülkenin Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti ile dayanışmayı reddedemeyeceğini de savundu.

Gazeteler, bundan böyle Kıbrıs sorununun çözümünün Türkiye-AB diyaloğunun bir parçası haline gelmiş olduğunun akılda tutulması gerektiğini de vurguladılar.

(aa)

Yorumlar kapatıldı.