Patrik II. Mesrop, SABAH’a “Ölüm ve hastalıktan elimizde 18 din görevlisi kaldı. Birçok kilisemiz din görevlisi olmadığı için kapalı” dedi
Diyanet’e 15 bin yeni imam kadrosu verilmesinin yankısı sürerken, Ermeniler de aynı taleple gündeme geldi.
Türkiye Ermenileri Patriği II. Mesrob Mutafyan, SABAH’a yaptığı açıklamada, ölüm ve hastalıklardan dolayı ellerinde sadece 18 din görevlisi kaldığını söyledi. Türkiye’de 43 Ermeni kilisesi olduğunu kaydeden II. Mesrob, dini hizmet verilebilmesi için papazlık derecesine haiz en az 45 din gorevlisine ihtiyaç bulunduğu belirtti. II. Mesrob, şöyle devam etti “Bu durum Ermeni asıllı Türkiye Cumhuriyeti vatandaslarının din ve vicdan hürriyetini kısıtlayıcı niteliktedir. Vaftiz, düğün ve cenazelerde, pazar törenlerinde ve özellikle dini yortularımızı kutlamada zorlanmaya başladık. Birçok kilisemiz din görevlisi yokluğu nedeniyle kapalı.”
II. Mesrob, ayrıca, İstanbul’daki herhangi bir üniversitenin bünyesinde, Hıristiyan Teoloji kürsüsü kurulması gerektiğini kaydetti. Türkiye’de Ermeni, Süryani, Rum, Katolik, Protestan kiliselerinin resmen tanındığını bu ibadethanelerin içinde dini yaşamı düzenleyen ve vaaz edebilen aydın din görevlilerinin yetişmesinin de gerekli olduğunu söyleyen II. Mesrob, “Bir teoloji kürsüsünden herkes yararlanabilir. Ayrıca Hıristiyan azınlık okullarında dil ve din dersi verebilecek uzman öğretmenler yoktur. Böyle bir kürsüden azınlık okullarının da öğretmen açığı kapatılabilir” dedi. Konuyu son 5-6 yıldır devamlı dile getirdiğini belirten Mesrob, “Hatta iki kez Başbakanlık katına ilettim. Sayısız devlet yetkilisiyle de görüşürek durumumuzun vehametini açıkladım. Ancak henüz cevap alamadım” dedi. II. Mesrob, sözlerini şöyle tamamladı “Artık bu problem ertelenemeyecek durumdadır. Elazığ, Malatya, Sivas ve Kastamonu’daki cemaatlerimiz eski Ermeni kiliselerinin binaları durduğu halde ne yazık ki onları açamamakta ve ibadet edememektedirler. Ankara ve Mersin’deki kilise binalarının yerinde bugün başka binalar yükseliyor. Bu küçük cemaatlerin yeniden birer ibadethaneye kavuşabilmeleri ne kadar güzel bir jest olurdu! Dünya kamuoyuna ‘Biz diyalog istiyoruz’ diyebilirsiniz. Ama Ermenistan ve diasporadaki Ermeniler’den önce, Türkiye’deki T.C. vatandaşı Ermeniler’in içtimai, dini, eğitim haklarını tamamen tanımak, emin olunuz güvenilirliğin en somut örneği olurdu.”
Yorumlar kapatıldı.