İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

radikal: Başka Lefter yok mu?

Ermeni cemaatinin takımı Taksimspor’un Başkanı Garo Hamaciyan, 15 yıl Sarıyerspor’da top koşturdu. FOTOĞRALAR: İSMAİL SAYMAZ

İSMAİL SAYMAZ
İSTANBUL – Müzelerini, devlere kök söktürerek aldıkları onlarca kupa ve madalya süslüyor. Ama sayıları altıya düşen azınlık kulüpleri, cemaatleri giderek azaldığı için artık ne Fenerbahçeli Lefter’e ve ne de Sarıyerli Garo’ya yeni isimler ekleyebiliyor.

Türkiye’deki azınlık kulüpleri Ermeni cemaatine ait Taksimspor ve Şişlispor, Rum cemaatine ait Beyoğluspor ve Kurtuluşspor, Musevi cemaatine ait Yıldırımspor ile Süryani cemaatine ait Gedikpaşaspor’dan oluşuyor.

İran’dan Türkiye’ye göçen Azeri ve İranlıların kurduğu Taçspor da eklendiğinde, sayıları yediyi bulan azınlık kulüpleri, İstanbul Birinci ve İkinci Mahalli Ligi’nde mücadele ediyor.

Halen ‘semt takımı’ olma kimliğini korudukları için sporcuların çoğu çevre semtlerden. Spor okullarında genç sporcular yetiştirilerek kulüplerin ömrü uzatılıyor. Cemaatlerin kendi kulüplerine ilgisi, yok denecek kadar az. Cemaatlerdeki azalmaya bağlı olarak, taraftar sayıları da düşüyor. Tek destekçileri, bağlı oldukları cemaatin yayın organları.

‘Kümede kalalım’

Diğer amatör kulüpler gibi, maddi olanaksızlık yüzünden zor ayakta duruyorlar. ‘Başarısız’ branşlar kapatılıyor, sporcular başka kulüplere veriliyor. En büyük korkuları, şampiyonluk. Bir üst lige çıkmaya hak kazansalar da parasızlık yüzünden kümede kalıyor.


Saha, kilise kadar önemli



Ermeni cemaatinin en gözde kulübü Taksimspor. 1940 yılında kurulan kulüp, Garbis İstanbulluoğlu, Corç Papazyan ve Onur Belge’yi yeşil sahalara kazandırdı. Binasını Şişli’ye taşıyan sarı-kırmızılılar, idmanlarını kendisine ait, Taksimspor Süleyman Seba Stadı’nda yapıyor. Basketbol, voleybol ve masatenisinde de mücadele veren kulübün 300′ ün üzerinde sporcusu var.

‘Tribün’ adlı bir dergi çıkaran kulüp, cemaate ait Marmara ve Agos gazetelerince destekleniyor. Kulüp başkanlığını, 15 yıl Sarıyer’de top koşturan Garo Hamaciyan yürütüyor. Hamaciyan’a göre, bir spor salonu ve saha yaptırmak, kilise yaptırmak kadar önemli.

Katya Karakütük, Taksimspor Bayan Basketbol Takımı’nın kaptanı. 23 yaşındaki Karakütük, İstanbul Üniversitesi Yunan ve Amerikan Dilleri Bölümleri’nde öğrenimini sürdüyor. Karakütük’e göre, salon sporlarının kültür seviyesi, kültürel kimliğe yönelik saldırının önüne geçiyor.

Şişlispor tırmanacak

Cemaatin diğer takımı Şişlispor’un binası, Taksimspor’ un aksine, Beyoğlu’nda. 1946 yılında kurulan kırmızı-siyahlılar, basketbol, voleybol ve satranç gibi salon oyunlarına ağırlık veriyor. İdmanlarını, Taksim’deki ‘Eseyan Ermeni Okulu’nun spor salonunda yapan kulüp, altyapıya eğiliyor.

Takımdaki 441 sporcunun yüzde 90’ı Ermeni. Kulübün ikinci başkanı Karun Kovan, diğer azınlık takımlarının aksine, bir üst lige çıkmak için uğraş verdiklerini söylüyor.


Avrupa’ya da uzandılar



Musevilerin spordaki temsilcisi ise Yıldırımspor. 1963’te kurulan

‘lacivert-mavili’ kulüp, basketbol, voleybol, masatenisi ve badmingtonda mücadele veriyor. Beş sene önce Basketbol Birinci Ligi’nde oynayan kulüp, Efes Pilsen dışında tüm rakiplerini yenerek Türkiye’yi Avrupa’da temsil etti. Birçok milli sporcu yetiştiren takımda 200’e yakın sporcu var. Yıldırımspor’un kaptanı Ari Dinar, takımı sayesinde cemaat içerisinde adının duyulmasından memnun. İkinci başkan Yaşar Yıldırıcı, iki kez hak kazandıkları halde, olanaksızlıklar yüzünden birinci lige çıkamadıklarını belirtiyor.


AEK ve PAOK’un kardeş kulübü Beyoğluspor



Rum cemaatince, 1884’te ‘Ermis’ adıyla kurulan Beyoğluspor, 1890’dan 1923’e değin ‘Pera’ adını kullandı. 1923’te ‘Beyoğluspor’ adını alan sarı-siyahlıların Yunanistan’da iki ‘kardeşi’ var: AEK ve PAOK. ‘Mübadele Yasası’ gereği Yunanistan’a göçen Beyoğluspor yöneticileri, Selanik’te

‘İstanbullular Spor Birliği’ni (AEK) kurdu. AEK’lılar, yerli Rumları yönetimde istemeyince kulüp iki yıl sonra bölündü. İstanbullu Rumlar Atina’ya taşındı, Selanik’tekiler ‘İstanbul PanYunan Gençler Topluluğu’nu (PAOK) kurdu.

60’ların sonuna dek İstanbul 1. Ligi’nde oynayan, Fenerbahçeli Lefter Küçükandonyadis ve geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Galatasaraylı Kadri Aytaç’ı yetiştiren kulüp, bu sezon lige çıkmadı. Kulüp yöneticisi Andrea Rombopulos, takımdaki Rum asıllı sporcu sayısının üçe düştüğünü anlatıyor: "Cemaat zaten 3 bin kişi. Beş yıl önce 55’ten fazla Rum takımı saptamıştım. Arnavutköyspor da kapanınca, sayımız ikiye düştü." Beyoğluspor’un 37 yaşındaki kaptanı Manol Aranyadis ise Galataspor’dan Sivasspor’a kadar birçok kulüpte top koşturmuş. Türkiye’deki tek Rum asıllı futbolcu olan Aranyadis, kültürel kimliği nedeniyle sorun yaşamadığını belirtiyor.

Ve ezeli rakibi Kurtuluşspor

Bir diğer Rum kulübüyse Kurtuluşspor. 1896’da, ‘Datavla’ adıyla kurulan

‘kırmızı-siyahlı’ takımda tek bir Rum yok. 1. Amatör Ligi üç yıl üst üste şampiyon bitiren kulüp, parasızlıktan deplasmana gidemedi.

Kulübün İkinci Başkanı Yani Vasilyadi, Beyoğluspor’la olan ezeli rekabetlerini, ‘Galatasaray-Fenerbahçe’ rekabetine benzetiyor: "Eskiden

kavgalar bile olurdu. Aslında şu vaziyette de aramızda rekabet var ama, artık kavga çıkmaz. Çünkü taraftarlar belli: Biz idare heyeti, hanımlar ve çocuklar…"


Şah Pehlevi düştü, ‘taç’ı kaldı yadigâr



Taçspor, İran’dan göçen Azeriler tarafından, 1947’de kuruldu. Kulübün amblemi olan ‘taç’, İran Şahı Rıza Pehlevi’yi simgeliyor. Pehlevi’nin desteğini alan kulübün İran’la bağları, 1979’daki İslam Devrimi’nden sonra koptu. İlk başkanı Muhsin Seyitzade döneminde bisiklet, güreş ve atletizme ağırlık veren kulüp, daha sonra futbola yöneldi. Küçükbakkalköy’de tesis kuran kulübün 10 tenis kortu, bir spor salonu ve bir de olimpik yüzme havuzu var. Futbol, basketbol, hentbol, tenis ve badmingtonda mücadele veren kulüpte 600’e yakın sporcu bulunuyor. Başkanlığını, Azeri asıllı Mahmut Naibi’nin yürüttüğü kulüpte, Naibi’nin iki kızından başka da Azeri ve İran asıllı yok.


Gedikpaşa’dan Trabzon’a

Süryanilerin yönetimindeki Gedikpaşaspor, 1951’de kuruldu.

Futbol ve basketbolda mücadele veren ‘lacivert-bordolular’, dördüncü bitirdikleri Birinci Mahalli Lig’den parasızlık yüzünden çekildi. Bir dönem Trabzonspor’u da çalıştıran Giray Bulak’ı yetiştirmekle övünen kulüp, kural gereği, gelecek sezona İkinci Mahalli Lig’den başlayacak. Yardımlarla ayakta durduklarını belirten kulüp başkanı Hanna Kaya, "Semtte Süryani kaldı mı ki! Bundan 20 yıl önce vardı. Sporcuların çoğu Süryani’ydi. Bu yıl altyapı bile kuramadık. Elimizde 10-15 futbol kaldı. Artık gelecek sezona bakıyoruz" diyor.

Yorumlar kapatıldı.