İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni Harfleriyle Türkçe

Kevork Pamukciyan uzun yıllar boyunca sürdürdüğü tarih araştırmacılığı ve yazarlığı süresince Ermeni kültürü, tarihi ve edebiyatı konularında binlerce kaynaktan faydalanarak Türkçe ve Ermenice yüzlerce makale ve ansiklopedi maddesi, üç de çok önemli Ermenice kitap kaleme aldı. Aras Yayıncılık tarafından Ermeni Kaynaklarından Tarihe Katkılar dizi başlığı altında sunulan Pamukciyan’ın toplu eserleri dört ciltten oluşuyor.

1. İstanbul Yazıları

2. Ermeni Harfli Türkçe Metinler

3. Zamanlar, Mekânlar, İnsanlar

4. Biyografileriyle Ermeniler

Dizinin ikinci cildi, Osmanlı Ermenilerinin tarihi ve kültürel miraslarından biri olan ve elyazması olarak altı yüzyıllık, basılı olaraksa 276 yıllık bir geçmişe dayanan Ermeni alfabesiyle Türkçe yazma geleneğinin çeşitli örnekleri üzerinde yoğunlaşan 29 makaleden oluşuyor.

Ermeni Harfleriyle Türkçe Metinler adlı kitabın yayını sonrasında, Osmanlı Ermenilerinin, yaşadıkları topraklar üzerindeki çeşitli halklarla ilişkilerinin, dini, edebi ve bilimsel varlıklarının tarihi veçhelerinden biri olarak kabul edilebilecek “Türkçe’nin Ermeni harfleriyle kullanımı” konusunda Tarih ve Toplum dergisinde “Ermeni Harfleriyle Türkçe” başlıklı bir makale yayınlandı. Bu makaleyi aşağıda sunuyoruz.


Osmanlı Devleti sınırları içerisinde yaşayan etnik topluluklardan, dinleri (Rum) Ortodoks dilleri Türkçe olan Karamanlıların Grek alfabesini, Rumca konuşan ama Vatikan’a bağlı olan Sakızlı Katolik Rumların Latin alfabesini kullanmaları gibi, Türkçe konuşan Ermeni nüfus da yazılı ürünlerinde Türkçenin o dönem yazıldığı Arap alfabesini değil, kendi kutsal metinlerinin yazılı olduğu Ermeni alfabesini kullanmayı tercih etmişlerdir. Ermeniler, benzer koşullar nedeniyle Ermeni harfli Kürtçe, Ermeni harfli Arapça ve –Osmanlı sınırları dışında– Ermeni harfli Kıpçakçayı da kullanmışlardır.

Bugün her ne kadar akla ilk olarak Arap ve Latin alfabeleri gelse de, Türkçe’nin Göktürk (Köktürk) ya da Orhun-Yenisey alfabesinden itibaren, değişik dönem ve coğrafyalarda Sogd, Uygur, Mani, Brahmi, Süryani, Arap, Grek, Ermeni, İbrani, Latin ve İslav alfabeleri gibi başlıca on iki değişik alfabeyle yazıldığı ya da yazılmakta olduğu bilinmektedir.

5. yüzyılda Mesrob Maşdots’un yarattığı Ermeni alfabesinin Türkçe metinlerin yazımında da kullanılmasına 14. yüzyıldan itibaren yazma eserlerde, 18. yüzyıldan itibaren de basma eserlerde yaygın olarak rastlanır. Türkiye’de ve Ermenilerin göç ettikleri ülkelerde Ermeni harfli Türkçe eserlerin yayımlanması, 20. yüzyılın ilk çeyreğinden sonra giderek azalsa da 1960’lı yıllara kadar devam etmiştir.

Peki Ermeni harfli Türkçe hangi koşullar altında, kimler tarafından, hangi amaçlar doğrultusunda kullanılmıştır? Bu yazıda bu soruların cevaplarına dair genel bir çerçeve çizilmeye çalışılacaktır.

Türkçenin Ermeni harfleriyle yazımı, Türkçe konuşan, Ermeniceyi ya hiç bilmeyen ya da çok az bilen, Hıristiyanlık inancına bağlı Ermeni nüfusla yazı yoluyla iletişim kurmanın ve bu kitlenin aynı yolla kendini ifade etmesinin aracı olarak gelişmiştir. Ermeni harfli Türkçe, Ermeni kültürünü koruma ve yabancılaşmaya karşı koyma çabalarının ürünü olarak değerlendirilebileceği gibi, Ermenice bilmeyen, kendini Türkçe olarak ifade edebilen Ermeni nüfusun, Ermeni harfleri üzerinden kimlik aidiyetini sürdürerek bu aidiyetini yazıyla ifade etmesinin doğal sonucu olarak da kabul edilebilir.

Ermeni Harfli Türkçe Yazmalar

14. yüzyıldan 19. yüzyıla yaklaşık altı yüz yıllık bir döneme yayılmış olan Ermeni harfli Türkçe yazmaların önemli bir kısmı, aşuğlar (Ermeni âşıkları) tarafından yaratılan manzum eserlerdir. Deyiş, mani, hikâye, bilmece, destan ve şiir türlerindeki Ermeni harfli Türkçe yazmalar sevdadan savaşlara, tabii afetlerden yangınlara günlük hayata değgin pek çok tema içerirler.

Türkiye’de aşuğlar konusundaki ilk araştırma Fuad Köprülü’nün 1922’de yayımlanan “Türk Edebiyatının Ermeni Edebiyatı Üzerindeki Tesiratı” adlı makalesidir. Türkolog Istepan Gurdigyan’ın Surp Pırgiç Hastanesi’nin 1935 yılı salnamesinde yer alan “Tırkaked Hay Panasdeğdzner Yev Aşuğner” (Türkçe Yazan Ermeni Şairler ve Âşıklar) başlıklı makalesi ve Haçik Amiryan’ın Fuad Köprülü’nün tezlerine eleştiriler getirdiği Turkalezu Hay Aşuğner: Osmanyan Gaysrutyun, 16-20erort Tarer (Türkçe Söyleyen Ermeni Âşıklar: Osmanlı İmparatorluğu, 16-20. Yüzyıllar) başlıklı kitabı da bu konudaki önemli araştırmalardır.

Hayk Berberyan 1964’te yayımlanan “La Littérature Arméno-Turque” başlıklı makalesinde, aşuğları “17. yüzyıl Yeni Culfa/İran okulu”, “Anadolu ve İstanbul okulları”, “Kafkasya okulu” olmak üzere üçe ayırmıştır.

Osmanlı halklarının oluşturduğu çok kültürlü yapı içerisinde halk edebiyatı alanında Ermeni harfli Türkçe de önemli bir katkı sağlamıştır. Ermeni harfli Kürtçe, Ermeni harfli Arapça, Ermeni harfli Türkçe yazmalar sayesinde çeşitli milletlere mensup âşıkların, ozanların eserleri Ermeniler arasında yayılmış, aynı şekilde Ermeni aşuğ ve kusanlarının (ozan) eserleri de sözlü veya yazılı yoldan farklı toplumlarca benimsenmiştir.

Ermeni Harfli Türkçe Kitaplar

İlk Ermeni matbaasının 1511 ya da 1512 yılında kurulduğu kabul edilirse de Hagop Meğabard’ın Venedik’teki bu ilk baskı çalışmaları devamlılık göstermediğinden bu tarih Ermeni matbaacılığı açısından sembolik bir önem taşır.

1562’de, daha sonra Eçmiyadzin Gatoğigosluğuna gelecek olan I. Mikayel tarafından Papa IV. Pius’la görüşmek üzere İstanbul’dan Roma’ya gönderilen Apkar Tıbir Tokhadetsi (Tokatlı), buradan Venedik’e geçerek matbaacılık sanatını öğrenmiş ve oğlu Sultanşah’ın (Marc Antonio) yardımıyla tek sayfalık bir takvim ve bir Mezbur kitabı basmıştır. 1567’de İstanbul’a dönen Apkar Tıbir muhtemelen Surp Nigoğayos Kilisesi’nde (bugün Kefeli Mescidi; Karagümrük’te) kurduğu matbaada, Venedik’ten beraberinde getirdiği Ermenice hurufatı kullanarak iki yıl içinde altı kitabın basımını gerçekleştirmiştir.

Ermeni harfli Türkçe ilk kitap ise Mıkhitaristler Birliği’nin kurucusu Mıkhitar Sepasdatsi’nin (Sivaslı) Turn Keraganutyan, Aşkharhapar Lezun Hayots: Şaratryal Dacgagan Lezvav Ar İ Hokud Aynts Hayots, Vork Izdacgagan Lezu Miayn Kiden, Yev Papakin Usanil Zaşkharhapar Hayerenn (Yeni Ermenicenin Dilbilgisine Giriş: Yalnızca Türkçe Bilen ve Yeni Ermenice Öğrenmek İsteyen Ermeniler İçin Türk Lisanıyla Yazılmıştır) adlı eseridir. 149 sayfalık bu çalışma, 1727’de Venedik’te Antonio Bortoli’nin matbaasında basılmıştır.

Mıkhitaristler Birliği daha sonraki yıllarda Ermeni harfli Türkçe pek çok dilbilim kitabı yayımlamıştır. Birlik, dini alandaki yayınlarını da, yabancı dillerden çeşitli eserlerin çevrilmesi veya Katolik din adamlarının eserlerinin Ermenice veya Ermeni harfli Türkçe olarak basılması yoluyla yıllarca sürdürmüştür. Mıkhitaristlerin İtalya’da, Venedik’teki Surp Ğazar adası ve Trieste’de, Avusturya’da ise Viyana’daki matbaalarında basılan eserler, yayıncılık anlayışı ve baskı kalitesi yönünden üst düzeydedir. Bu merkezlerde yayımlanan çok dilli sözlükler, ders kitapları ve gramer kitapları bilimsel olarak bugünün ölçüleriyle dahi hayli başarılıdır.

Ermeni harfli Türkçe, dini alanda, bir yandan Katolik ve Protestan kiliseleri tarafından Gregoryen (Apostolik, Lusavorçagan) Ermeniler arasında Katolik ve Protestan inançlarını yaymak için kullanılırken, diğer yandan Gregoryen Ermenilerin bu mezhepler hakkındaki karşı-propaganda çalışmaları için de uygun bir zemin oluşturmuştur.

Amerikan Protestan Kilisesi de American Board of Commissioners for Foreign Missions aracılığıyla Osmanlı Devleti sınırları içerisinde Balkanlar, Orta ve Doğu Anadolu, Ortadoğu bölgelerinde yaşayan Hıristiyan halklar ve bu arada özellikle Ermeniler arasında faaliyetlerde bulunmuş, çeşitli vilayetlerde okullar, hastaneler, yetimhaneler, huzurevleri, matbaalar kurmuştur. Protestan misyonerler İmparatorluğun dört bir yanına çeşitli dillerde basılmış İnciller ulaştırıp halka bedava dağıtmışlardır. Bunlar arasında Ermenice, Ermeni harfli Türkçe ve Ermeni harfli Kürtçe İnciller önemli yer tutar.

Ermeni Harfli Türkçe kitapların dönemsel dağılımına bakıldığında, 1727-1840 yılları arasında Katolik inancını Ermeniler arasında yayma amacı doğrultusundaki yayınların ağırlıkta olduğu görülür. 1850-1870 yılları ise Ermeni harfli Türkçe literatür için edebiyat ve dünyevi konular bakımından zengin bir dönem olmuştur. Bu dönemde dilbilim, tarih, din, aydınlanma felsefesi, fen bilimleri, eğitim gibi on kadar türde telif ve çeviri kitap basılmıştır.

Ermeni harfli Türkçe basılı eserler konusunda elimizde Hasmig Istepanyan’ın hazırladığı 1985’te yayımlanan Hayadar Turkeren Kırkeri Madenakidutyun, 1727-1968 (Ermeni Harfli Türkçe Kitaplar Bibliyografyası 1727-1868) adlı bir katalog bulunmaktadır. Bu alandaki bir diğer inceleme de Ardaşes Kardaşyan’ın Madenakidutyun Hayadar Odar Lezvov Dıbakir Kirkeru (Yabancı Dillerde Ermeni Harfli Basılmış Kitaplar Bibliyografyası, Paris, 1987) adlı eseridir. Istepanyan’ın kataloğunda 1167 kitabın kaydı vardır ancak Istepanyan 2001’de yayımladığı Hayadar Turkeren Kıraganutyunı (Ermeni Harfli Türkçe Edebiyat) adlı çalışmasında, daha sonraki incelemeleriyle bu sayının iki katına ulaştığını tespit ettiğini ve kataloğun yeni basımının yayına hazır olduğunu belirtmekteyse de, halihazırda dahi katalog genel tablo hakkında aydınlatıcı bilgiler vermektedir. Katalogdaki bilgiler göre, 1727’den 1968 yılına kadar yaklaşık elli şehirdeki iki yüzü aşkın matbaada Ermeni harfli Türkçe kitap basılmıştır. Osmanlı sınırları içerisinde İstanbul, Antep, Bandırma, Merzifon gibi küçüklü büyüklü pek çok merkezin yanı sıra, özellikle 20. yüzyılda Ortadoğu ve Batı ülkelerinde önemli sayıda Ermeni harfli Türkçe kitap basılmıştır.

Tanzimat dönemiyle birlikte İstanbul’da Ermeni harfli Türkçe birçok gazete ve dergi de yayımlanmıştır. 1850-1890 yılları arasında, yalnızca İstanbul’da, Ermeniler tarafından çıkarılan 100 kadar süreli yayın vardır ve bunların 54’ü kısmen ya da tamamen Ermeni harfli Türkçedir. Bunların başlıcaları: Ahbar-ı Konstantiniyye, Ararad, Ceride-i Havadis, Ceride-i Şarkiyye, Cihan, Envar-i Şarkiye, Hüsn-i Niyet, İlave-yi Seda-yi Hakikat, Kheyal (Hayal), Manzume-i Efkâr, Mecmua-i Ahbar, Mecmua-i Fünun, Mecmua-i Havadis, Meğu (Arı), Münadi-i Erciyas, Okkabaz, Resimli Ziraat Gazetesi, Ruzname-i Muasır, Tadron (Tiyatro), Tercüman-i Efkâr, Varaka-yi Havadis, Zohal. Ayrıca, Osmanlı Devleti’nin resmi gazetesi Takvim-i Vekayi’nin de Ermeni harfli Türkçe edisyonu yayımlanmıştır.

Bu gazetelerde, Osmanlı Devleti’nde günlük yaşamın çeşitli yönleri, sosyal, iktisadi ve politik gelişmeler hakkında bilgilere rastlamak mümkündür. Metin And Tanzimat ve İstibdat Döneminde Türk Tiyatrosu adlı eserinde, Türk okuyucuların da Ermeni harflerini öğrenerek Manzume-i Efkâr gibi süreli yayınları izlediğine değinir.

1850’li ve 1860’lı yıllarda Osmanlı İmparatorluğu’nun yaşadığı dönüşüm ve ıslahat hareketlerinin estirdiği rüzgârlar Batı Ermenilerini sosyo-iktisadi bakımdan görece güçlü bir konuma getirmişti. Ermeni milletinin en etkin grubu olan amiralar, yerlerini sesleri artık daha çok duyulmaya başlayan esnaf ve aydın grubuna bırakıyor, toplumun iç meseleleri, eğitim, yönetim, ekonomi gibi konularda çetin bir iktidar mücadelesi yaşanıyordu. Babıâli tarafından 1863 yılında onaylanan ve “Ermeni Anayasası” olarak da bilinen Nizamname-i Millet-i Ermeniyan bu gelişmelerin bir sonucu olarak kabul edilir. Takvim-i Vekayi’deki Arap harfli Türkçe (Osmanlıca) neşrinin yanı sıra Ermenice ve Ermeni harfli Türkçe olarak da basılan nizamname Ermeni toplumunun iç yönetim esaslarını ve kısmen de devletle ilişkilerini belirleyen önemli bir tarihi belgedir.

1851’de Hovsep Vartanyan (Vartan Paşa) tarafından Ermeni harfli Türkçe olarak kaleme alınan Akabi Hikâyesi adlı eser, Batı menşeli bir edebi tür olan romanın Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde ilk kez denenmesidir (Eser, 1991’de Andreas Tietze tarafından Latin alfabesiyle de yayımlanmıştır.) Farklı mezheplere mensup iki Ermeni genç arasındaki sevdayı hikâye eden eserde, Gregoryen ve Katolik Ermeniler arasındaki çatışmalar ve dinsel fanatizm konuları derinlemesine işlenir. Vartanyan’ın 1852’de yayımladığı Boşboğaz Bir Adem, Lafazanlık ile Husule Gelen Fenalıklerin Muhtasar Risalesi adlı kısa romanı da mezhep çatışması konusuna başka bir yönden değinir. Bahriye Nezareti Tercüme Bürosu’nda baştercümanlık yaparak paşalık rütbesine erişen Hovsep Vartanyan telif-tercüme eserleri ve gazetecilik faaliyetleriyle Ermeni harfli Türkçe literatürün gelişmesine önemli katkılarda bulunmuştur.

Turgut Kut, 5. Türkoloji Kongresi’nde sunduğu “Ermeni Harfli Türkçe Telif ve Tercüme Romanlar” başlıklı tebliğinde Vartanyan’ın bu iki eserinin yanı sıra Ermeni Harfli Türkçe telif romanların önemlileri arasında Hovannes Balıkçıyan’ın “Karnik, Gülünya ve Dikran’ın Dehşetlu Vefatleri”, Hovsep Maruş’un “Bir Sefil Zevce”, Viçen Tilkiyan’ın “Gülünya Yahod Kendi Görünmeyerek Herkesi Gören Bir Kız” adlı eserlerini zikreder.

20. yüzyılda, özellikle 1915’ten sonra Ermeni harfli Türkçe kitapların basımı oldukça azalmıştır. Burada dikkat çekici bir husus, nicelik olarak yaşanan büyük düşüşe karşın kitapların basıldığı şehirlerdeki çeşitliliktir. 1920’li yıllardan sonra, artık küçüklü büyüklü Ermeni kolonilerinin yaşadığı Tebriz, Halep, Şam, Kahire, Beyrut, İskenderiye, Marsilya, Paris, Buenos Aires, Boston, Los Angeles, New York, Pasadena, Philadelphia, Fresno gibi kentlerde Ermeni harfli Türkçe kitaplar basılması, Tehcirden sonra buralara göçen Ermeniler arasında Türkçenin kullanıldığını göstermesi bakımından önemlidir. Istepanyan’ın kataloğundaki bilgilere göre, Türkiye’de basılan Ermeni harfli Türkçe son yayın –Surp Agop Hastanesi 1956-1963 Seneleri Hesapları Raporu’nu (İstanbul, 1963, 2 s.) bir yana bırakırsak– Kâtip mahlaslı Ğevont Sahakyan’ın Burunkışla’dan Daldan Dala (İstanbul, 1959, 72 s.) adlı kitabıdır. Yurtdışında basılan Ermeni harfli Türkçe son kitap ise Dikran Kireçyan’ın Destan Kitabı’dır (Buenos Aires, 1968, 101 s.) .

KAYNAKLAR

Haçik Bedros Amiryan, Turkalezu Hay Aşuğner: Osmanyan Gaysrutyun, 16-20erort Tarer (Türkçe Söyleyen Ermeni Âşıklar: Osmanlı İmparatorluğu, 16-20. Yüzyıllar), Paris, ty (1991).

Metin And, Tanzimat ve İstibdat Döneminde Türk Tiyatrosu (1839-1908), Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 1972.

Hayk Berberyan, “La Littérature Arméno-Turque”, Philologiae Turcicae Fundamenta, c. II, Wiesbaden, 1964, s. 809-819.

Istepan Gurdigyan, “Tırkaked Hay Panasdeğdzner yev Aşuğner” (Türkçe Yazan Ermeni Şairler ve Âşıklar), Daretsuyts Azkayin Hivantanotsi (Milli Hastane Yıllığı [Surp Pırgiç Hastanesi Salnamesi]), İstanbul, 1935, s. 116-127.

Karnig Istepanyan, “Hayadar Turkeren Hay Mamulı” (Ermeni Harfli Türkçe Basın), Hay Barperagan Mamuli Badmutyun (Ermenice Süreli Yayınlar Tarihi), c. I, Erivan, 1963, s. 237-274.

Hasmig Istepanyan, Hayadar Turkeren Kirkeri Madenakidutyun 1727-1968 (Ermeni Harfli Türkçe Kitaplar Bibliyografyası 1727-1968), ESSC Bilimler Akademisi Yayını, Erivan, 1985.

Hasmig Istepanyan, Hayadar Turkeren Barperagan Mamul (Ermeni Harfli Türkçe Süreli Yayınlar), ESSC Bilimler Akademisi Sosyal Bilimler Enformasyon Merkezi Şarkiyat Enstitüsü Yayını, Erivan, 1987.

Hasmig Istepanyan, Hayadar Turkeren Kıraganutyunı (Ermeni Harfli Türkçe Edebiyat), EC Ulusal Akademisi Şarkiyat Enstitüsü-Erivan Üniversitesi Yayınevi, Erivan 2001.

Fuad Köprülü, “Türk Edebiyatının Ermeni Edebiyatı Üzerindeki Tesiratı”, Edebiyat Araştırmaları, Türk Tarih Kurumu Yayını, Ankara, 1966, s. 239-269.

Günay Alpay Kut, “Matba’a/In Turkey”, Encyclopedia of Islam, c. VI, 2. baskı, Leiden, 1982, s. 799-803.

Turgut Kut, “Ermeni Harfleriyle Basılmış Türkçe Halk Kitapları”, Halk Kültürü, 1984/1, İstanbul 1984, s. 69-79.

Turgut Kut, “Ermeni Harfleriyle Basılmış Türkçe Destanlar”, Halk Kültürü, 1984/3, İstanbul, 1984, s. 65-73.

Turgut Kut, “Ermeni Harfli Türkçe Telif ve Tercüme Romanlar”, Beşinci Milletler Arası Türkoloji Kongresi-Tebliğler II, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayını, İstanbul, 1985, s. 195-214.

Turgut Kut, “Temaşa-î Dünya ve Cefakâr u Cefâkeş’in Yazarı Evangelinos Misailidis Efendi”, Tarih ve Toplum, no. 48, Aralık 1987, s. 22-26.

Talat Tekin, “Çeşitli Alfabelerle Türkçe Yazılar: İbranî Yazısı ile Türkçe”, Tarih ve Toplum, no. 1, Ocak 1984, s. 19-21.

Talat Tekin, “Çeşitli Alfabelerle Türkçe Yazılar: Ermeni Alfabesiyle Türkçe”, Tarih ve Toplum, no. 4, Nisan 1984, s. 6-9.

Teotik (Teotoros Lapçinciyan), Dib u Dar (Baskı ve Harf), İstanbul, 1912.

Vartan Paşa, Akabi Hikyayesi: İlk Türkçe Roman (1851), yay. haz.: Andreas Tietze, Eren Yayıncılık, İstanbul, 1991.

Yorumlar kapatıldı.