İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

azg: ERMENİ VE TÜRK GAZETECİLER DİYALOĞA DEVAM EDİYOR

Azg’ın haberi şöyle


Yerevan Basın Klübü, Türkiye Diplomatik Gazeteciler Birliği ile Washington’daki Amerikan Üniversitesinin “Global Barış merkezi adına” adlı girişimiyle 20 Ekim günü Başkentin “Congres” otelinde Ermeni ve Türk gazetecilerin yuvarlak masası gerçekleşti.

Komşu devletten dört Türk gazeteci kendi Ermeni meslektaşlarıyla temelde iki konu etrafında tartışma-değerlendirme gerçekleştirdi.

Bunlar “Türkiye ve Ermenistan’daki seçimler, bunların basında yorumlanması ve bunun toplum-politik hayatı ile Ermeni-Türk ilişkileri üzerine olası etkileri”, “Ermenistan ve Türkiye basınında bölgesel sorunların yorumlanması. Değişiklikler ve Benzerlikler” di.

Yuvarlak Masaya Ermenistan Dışişleri Bakanlığı basın sözcüsü Tzyunik Ağacanyan, Yerevan Basın Klubü Başkanı Boris Navasardyan ve Amerikan Üniversitesinin “Global Barış Merkezi” temsilcisi Steven Latec katıldılar.

Ermeni ve Türk gazeteciler zaten 1.5 yıldır aktif görüşmelerde bulunuyor ve bu 8. görüşme. Birkaç görüşmelere Azerbaycan basın temsilcileri de katılmıştı.

Yerevan’da bulunan Türk gazetecilere göre, Türkiye’de 3 Kasım’da gerçekleşecek olağanüstü Parlamento seçimlerinden ciddi bir beklenti içerisinde olunmamalı. Yönetime ister milliyetçiler, ister islamcılar, ister AB’ye girme taraftarları gelsin, Ermeni-Türk ilişkilerinde köklü bir değişiklik gerçekleşemez. Türk gazeteciler, Ermenistan ile ilişkilerde bulunmanın Ankara için birincil koşul olmadığını bu kez de vurguladılar. Bu yargıya Türk basını izlenerek de ulaşılabilinir. Türk basınında ilk sırayı Türkiye’nin AB üyeliği, Kıbrıs ve Kürt sorunları, Yunan-Türk ilişkilerinin düzelmesi v.s. yer almaktadır. Türkiye için Ermeni politikası onuncu sıradadır ve Ankara, Ermeni sorununa dış baskılara dayanabilmek amacıyla değinmektedir.

Ermeni gazetecilerin görüşüne göre, 2003 yılında gerçekleşecek Ermenistan Devlet Başkanlığı seçimleri de Ermeni-Türk ilişkilerinde ciddi bir sonuç getirmeyecek. Çünkü Türkiye Ermenistan’la olan ilişkisini uluslararası pratikte yeri olmayan önkoşullara bağlamaktadır.

Elbette Soykırım sorunu es geçilemez. Türklere göre, Türkiye’deki herhangi bir yönetim 1915 yılındaki olayları Soykırım olarak kabul edemez.

Komşu ülkenin gazetecileri bu konunun tarihçilere bırakılmasını ortaya attılar.

Yorumlar kapatıldı.