MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç, AB karşıtı görüşlere hak verdiğini açıklarken Türkiye’nin, Rusya ve İran’ı da kapsayacak yeni girişimlere yönelmesi gerektiğini ileri sürdü
MURAT GÜRGEN
İSTANBUL – Harp Akademileri Komutanlığı’nın
‘Türkiye’nin Etrafında Barış Kuşağı Nasıl
Oluşturulur’ konulu sempozyumunda AB-Türkiye ilişkileri değerlendirildi. “AB’nin Türkiye’yi kabul etmeyeceği” görüşlerine katıldığını açıklayan MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç, Rusya Federasyonu ve İran’ı kapsayacak yeni arayışlara ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
‘AB bizi almaz’
Harp Akademileri’nin iki gün süren geleneksel sempozyumunda bu yıl, Türkiye’nin çevresinde yaşanan gelişmeler ele alınıyor. Bugün sona erecek sempozyumun dünkü oturumunda, ‘Dünya ve Türkiye’ başlığı altında ABD, AB ve Rusya ile ilişkiler değerlendirildi. Oturumun ana tartışma konusunu ise AB oluşturdu.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Erol Manisalı, sempozyumda ele alınacak konuların Batılı ülkelerin Türkiye’nin coğrafyasına katkı ve etkileri olarak saptanmasının, konuyu çok kibar hale getirdiğini savundu. Konunun, ‘Batı’nın dünyayı paylaşım meselesi’ olduğunu söyleyen Manisalı, AB içindeki kavgalara rağmen Avrupa Birleşik Devletleri’nin kurulacağını ancak Rusya, Ukrayna ve Beyaz Rusya ile birlikte Türkiye’nin bunun dışında tutulacağını ileri sürdü. Manisalı, “Hoşlanalım, hoşlanmayalım AB kesinlikle Hırıstiyan kulübüdür” dedi. Manisalı, AB’nin girişimlerini modern sömürgecilik olarak nitelerken, şöyle konuştu: “AB bizim yararımızadır ancak, pazarı ele geçirecekse, ulusal sanayiyi bitirecekse, bürokrasiyi Brüksel’den yönetecekse, Kıbrıs, Avrupa ordusu, PKK ve Ermeni konularında Türkiye’ye taban tabana zıt koşullar öne sürüp, ‘Aksi halde olmaz’ diyecekse, ‘Beni bölmek istiyor, içine almamak için bütün koşulları öne sürüyor’ derim ama, İspanya, Yunanistan, Portekiz gibi olsak tabii ki Türkiye’nin lehinedir. Ama beni bölerek, tek yanlı bağlayarak, oyalayarak davranırsa, ilelebet beni birliğe alacakmış gibi bir perspektifle bakamam. Bu devam ettiği sürece, TSK dahi 15 yıl sonra parmağını oynatamayacaktır”
Paşa hak verdi
Oturumun sonunda söz alan katılımcılar arasında MGK Genel Sekreteri Orgeneral Kılınç da yeraldı. “Manisalı’nın her sözüne tamamen katılıyorum” diyen Kılınç, ‘şahsi görüşlerini’ açıkladığını vurguladı. Kılınç, “Türkiye’nin yeni birtakım arayışlar içinde olması kesinkes ihtiyaç. Bunun da en doğru yöntemi zannediyorum, Rusya Federasyonu
ile birlikte, ABD’yi göz ardı etmeksizin mümkünse İran’ı da içerecek şekilde arayış içinde olunması. Türkiye, AB’den hiç yardım görmemiştir. AB, Türkiye’yi ilgilendiren sorunlara menfi bakıyor” dedi.
Kılınç’ın sözleri, sempozyumun ikinci bölümünde de tartışıldı. Prof. İlter Turan, Rusya ve İran ile üçlü ilişkinin değişik bir politika gerektirdiğini, İran’ın uzun vadeli işbirliği yapabilecek kadar siyasi istikrara kavuşmadığını, devrim ihracından vazgeçmediğini ve ABD’yle ilişkisinin bozuk olduğunu söyledi.
Konuşmacılardan Emekli Büyükelçi Turgut Tülümen de Türkiye’nin sorunlarının pek çoğunda İran ve Rusya’nın parmağı olduğunu vurguladı. Sempozyumu 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile izleyen 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de gazetecilerin, “AB’nin alternatifi
aranmalı mı” sorusu üzerine, “Böyle bir şeye gerek yok. AB’ye ne olmuş ki alternatif arıyorsun? Türkiye’nin bu yönde uyguladığı bir devlet politikası ve imzaladığı anlaşmalar var” diye konuştu.
Ecevit: Kişisel görüşü
MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç’ın sempozyumdaki konuşmasına Başbakan
Bülent Ecevit’ten de tepki geldi. CNN Türk’de
Nuri Çolakoğlu’nun sorularını yanıtlayan Başbakan Ecevit “Amerika ile İran nasıl bir araya getirilebilir onu bilmiyorum tabii. Orgeneral, kişisel düşünceleri olarak bunları
söyledi. Şu sıralar Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz olumlu gidiyor. Ama ileride birtakım ciddi sıkıntılar çıkarsa tabii ona göre tedbir aranır. Ama şu sıralar öyle bir arayış içinde değiliz” dedi.
Yorumlar kapatıldı.