İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hürriyet: İstanbul´da Ermeni bayrağı

Ferai TINÇ

Türkiye, Ermenistan’ın Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü nezdindeki diplomatik misyonunun açılışına ev sahipliği yaptı. Böylece soykırım çığlıkları atan Avrupa’ ya medeniyet dersi verdi.

Türkiye, Ermenistan’ın Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü nezdindeki diplomatik misyonunun açılışına ev sahipliği yaptı ve soykırım çığlıkları atan Avrupa’ya medeniyet dersi verdi. Avrupa Parlamentosu’nun sözde Ermeni soykırımı için Türkiye’yi uyardığı gün, İstanbul’daki temsilcilik açılışında Ermenistan Ulusal Marşı çalıyordu.

Avrupa Parlamentosu önceki gün Türkiye’yi, soykırımı tanımaya ve Ermenistan’a karşı yumuşamaya çağıran kararı kabul ederken, İstanbul, Ermenistan’ın Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü nezdindeki diplomatik misyonunun açılışına ev sahipliği yapıyordu. The Marmara Oteli’nde düzenlenen geniş katılımlı davet, Ermeni Ulusal Marşı ile açıldı. Davetin en ilginç konuğu ise Avrupa Parlamentosu’nun kabul ettiği raporu hazırlayan İsveçli parlamenter Per Gahrton idi. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü nezdindeki Ermenistan daimi temsilcisi, genç bir diplomat olan Arsen Avagyan, ‘‘Türkiye, ev sahibi ülke olarak bizim faaliyetlerimize ve bu açılışın yapılmasında bize yardımcı oldu. Burada hiçbir olumsuzlukla karşılaşmadık’’ derken Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın diplomatik kart ve vize verdiğini söyledi. Ermenistan ile diplomatik ilişki olmamasına rağmen, Ermenistan’ın Türkiye’de temsilcilik açması, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesinde olumlu bir adım olarak değerlendirilirken, davete katılan birçok konuk, Avrupa Parlamentosu’nda kabul edilen kararın, bu gelişmeleri gölgelediği konusunda birleştiler.

KABUL ETSENİZ NE OLUR?

Bir süre konuşma fırsatı bulduğum İsveçli parlamenter Per Gahrton’a, ‘‘Türkiye’ye yönelik soykırım iddiaları ve bunları kabul etmesi için yapılan baskılar, Ermenistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin düzelmesine zarar vermez mi?’’ sorusunu yönelttim. Per Gahrton, ‘‘Ermenilere karşı Osmanlı döneminde kötü davranıldığını Türkiye zaten kabul ediyor. Bu uygulamaları yapanlar yargılanmış. Şimdi de kabul edin. Bu sorun kapansın’’ yanıtını verdi. ‘‘Soykırım insanlık suçudur. Osmanlı döneminde yaşananlarla, bir ırka ya da etnik gruba yönelik sistematik yok etme faaliyeti bir tutulabilinir mi?’’ soruma Gharton’un yanıtı şu oldu: ‘‘Siz sadece Almanların soykırım suçu yaptığına inanıyorsunuz. Oysa dünyada birden fazla soykırım oldu. Örneğin Ruanda’da yanılan da soykırımdır.’’ Soykırımın, uluslararası yasalara göre, tek olduğunu ve geçmiş değil gelecek nesilleri de sorumluluk altına alan bir insanlık suçu olduğunu hatırlattığımda ise ‘‘Gelecek nesilleri neden bağlasın? Almanlar, özeleştiri yaptılar ve bitti. Şimdiki nesiller bu suçun sorumluluğunu taşımıyorlar artık’’ yanıtını verdi.

O TARİHTE OTURUM OLMAMIŞ

Per Gahrton’un hazırladığı raporda, Atatürk’ün TBMM’nin 10 Nisan 1921 tarihli oturumunda İttihat ve Terraki’yi soykırım yapmakla suçladığı ileri sürülüyor. Oysa yapılan araştırmalar sonucunda o tarihte TBMM’de hiçbir oturum olmadığı ortaya çıktı. Bu konuda bir şey söylemeyen Gahrton, soykırım iddialarının Türkiye’ye karşı bir baskı olarak kullanılmasının iki ülke arasındaki ilişkileri olumsuz etkilediği konusunda susmayı tercih ederken, bu iddiaların Türkiye kamuoyunu kızdırdığını bildiğini söyledi.

O da geldi

Avrupa Parlamentosu’nda kabul edilen Kafkasya Raporu’nun altında imzası bulunan İsveçli Parlamenter Per Gahrton da, Ermenistan Daimi Temsilcisi’nin beklemediği bir konuk olarak misyonun açılış törenine katıldı.

Kafkasya Raporu

Avrupa Parlamentosu’nun kabul ettiği Kafkasya Raporu’nda Türkiye’yi ilgilendiren 15. madde şöyle: Komşu ülkeler olan Rusya, İran ve Türkiye’yi Güney Kafkasya’nın gelişmesine yapıcı biçimde katkıda bulunmaya çağırır. Bu çerçevede Rusya’yı, bölgedeki askeri varlığını azaltmaya, Türkiye’yi Avrupa iddialarına uygun bir biçimde, özellikle de Ermenistan’a ambargoyu sona erdirme konusunda gerekli adımları atmaya çağırır. Bu çerçevede 18 Haziran 1987 kararında söylendiği gibi Ermenilere yönelik 1915 soykırımının tanınmasının ve uzlaşma için bir temel yaratılmasının altını çizer.

Yorumlar kapatıldı.