İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hürriyet: Erivan’da vize sevinci

Ermeni soykırım iddialarının Fransa Parlamentosu’nda geçen yıl kabul edilmesi üzerine Türkiye, sınırda vize uygulamasını kaldırınca, Ermenistan vatandaşları vize için Türkiye’nin Tiflis, Bakü ya da Moskova büyükelçiliklerine başvurmak zorunda kaldılar. Masraf ve zahmetin artması Türkiye’ye gidişleri caydırdı. Bu da sadece ticareti değil, Ermenistan vatandaşlarının birinci tatil tercihi olan Türkiye’ye gelişlerini de olumsuz yönde etkiledi.

Türkiye Diplomasi Muhabirleri Derneği ile Erivan Basın Kulübü’nün düzenlediği ve Türkiye Demokrasi Vakfı tarafından desteklenen ‘İki ülke ilişkileri üzerinde basının rolü’ başlıklı toplantıda Ermeni meslektaşlar, dün Erivan havaalanından bizi, ‘‘Vize almak kolaylaştı, önümüzdeki bahara İstanbul’dayız’’ diye uğurladı.

Toplantı sırasında Ermenistan gazetecilerinin gündeme getirdikleri önemli bir konu da, Türkiye’ye gelmenin zorluklarıydı.

Azerbaycan topraklarının yüzde 20’si Ermenistan tarafından işgal edildikten sonra Türkiye’nin Ermenistan ile sınırlarını kapatmış olmasının, sadece ticareti değil, iletişimi de olumsuz etkilediğini söyleyen bir Ermeni gazeteci ilginç bir öneri getirdi. Ermenilerin Nahcivan’a geçişleri mümkündü. Gazeteciler için Nahcivan’dan Türkiye’ye geçiş olanağı sağlanması önerildi. Ama birisi var ki, ‘‘Aman şu kapı açılsın’’ diyor açık açık. Erivan’ın ünlü restoranlarından ‘Doğu Sofrası’nın Türk aşçısı Ramazan Oruç. 2 yıl önce İstanbul’dan Erivan’a giden bir Siirtli. Tek derdi annesi. 15 dakikalık Iğdır Kapısı’ndan Siirt’e inmek varken, Gürcistan üzerinden 2 günü yolda geçirmek zorunda.

11 EYLÜL İKLİMİ

Türkiye’nin attığı vize adımına ilişkin resmi bir tepki yok. Ancak Ermenistan Meclis Başkan Yardımcısı Torosyan, iki ülke arasında her türlü işbirliğinin gerektiğini vurguluyor. Torosyan, ‘‘Türkiye ile önkoşulsuz bir an önce ilişki kurmak istiyoruz. 3’üncü taraflar araya girmemeli. Örneğin Azerbaycan ile Ermenistan sorunu engellememeli bunu’’ diyor.

Ama ilişkileri etkileyen başka konular da var. Soykırım iddiaları, toprak talebi… Torosyan şunları söylüyor: ‘‘Ermenistan yöneticileri, bağımsızlıktan sonra hiçbir zaman toprak talebi hakkında konuşmadılar. Bu konuları konuşmak sorunları daha fazla karıştırmak anlamına gelecek. Toprak talebi olsa da, olmasa da fazla bir şey değiştirmiyor. Önemli olan neleri düzeltebiliriz. Ona bakmalıyız. Önce iyi ilişki kuralım.’’

Soykırım iddiaları ve toprak talebi konusunda kimse bir şey söylemek istemiyor. Yönetimdekiler, bir yandan muhalefet öte yandan diaspora korkusu yüzünden adım atamıyor. Ama bir ümit var. 11 Eylül iklimi ümidi. 11 Eylül’den sonra aynı kampta yer alan ülkeler olarak sorunların aşılabileceği ümidi var.

Yorumlar kapatıldı.