İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

AP bu kez tatlı sert

Radikal’in haberine göre. Avrupa Parlamentosu, bugün onaylanacak tavsiye niteliğindeki raporunda, Türkiye’ye ilişkin bildik uyarılarını yineliyor. Ancak raporun tonu hayli ılımlı. Ermeni lobisi ise yine işbaşında.

Haberin devamı şöyle.

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) gündemine gelen her Türkiye raporu gibi Türkiye’nin İlerleme Raporu da sert tartışmalara yol açıyor. AP Genel Kurulu’nda bugün onaylanarak tavsiye kararına dönüşecek olan Türkiye’nin İlerleme Raporu, bu haliyle kabul edilirse, son yılların en
ılımlı raporu olacak. Ancak Ankara’nın
‘Ermeni soykırımı’nı tanımasından Türkiye’ye Kopenhag kriterlerine uyması için 10 yıl süre tanımaya uzanan 15 değişiklik önergesi sunuldu.

Ermeni lobisi, Fransız parlamenter Alain Lamassoure’un kaleme aldığı rapora, ‘1915
Ermeni soykırımının tanınması’ ifadelerini ekletmeye çalışıyor. AP’nin geçen yıl kabul ettiği Türkiye raporuna son anda ‘soykırım’ın
tanınması gerektiği ifadesi eklenmişti. Bunun üzerine Phillipe Morrion, Türkiye raportörlüğünden istifa etmişti. AP ile TBMM’nin danışma organı Karma Parlamento Komisyonu toplantısına katılan Türk parlamenterler önergelerinden duyulan rahatsızlığı iletti. Bir değişiklik önergesi de AB’nin üyelik koşullarını belirleyen Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirmesi için Türkiye’ye 10 yıllık süre tanınmasına dair.

Lamassoure raporunda, Ankara’da koalisyondaki
görüş ayrılıklarına rağmen reformlara dair irade görüldüğü belirtiliyor. Ancak TBMM’nin gayretleri memnuniyetle karşılansa da yapılan anayasal reformlar yeterli bulunmuyor.
Ayrıca Türkiye’nin ‘terörizmle’ mücadeleye karşı oluşturulan koalisyonda yer alması memnuniyetle karşılanıyor.
Raporda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Refah Partisi’nin kapatılmasına dair Türkiye’yi haklı bulan kararının not alındığı
belirtiliyor. Ancak çoğulcu demokrasi için siyasi partilerin kapatılmasının doğru olmadığına dikkat çekiliyor. Türkiye’nin AİHM’nin tüm kararlarına uyması isteniyor.

Kürt sorununda diyalog istemi

Kürt kökenli vatandaşlara dair geçmişe oranlı ılımlı bir ton tutturuluyor. Kürtlere ayrımcı bir politika izlenmemesi, diyalog ortamının artırılması isteniyor. Kürtçenin kullanımına dair yasa değişiklikleri olumlu bulunsa da hakların ülkenin bütünlüğünü tehdit etmeyecek şekilde genişletilmesi gereğine işaret ediliyor.
Ekonomi bölümünde ise AB’nin Türkiye’ye vaat ettiği yardımları bir an önce ulaştırması isteniyor. Kıbrıs bölümünde de Türkiye 2002 sonuna dek çözüm bulması için uyarılıyor ve BM’nin çözüm çabalarının desteklenmesi isteniyor.

Komisyon raporu yazım aşamasında

AP’nin yanı sıra AB’nin idare organı komisyonun 13 Kasım’da açıklayacak ilerleme raporu da şekilleniyor. AB Komisyonu’nun Türkiye masası şefi Micheal Lee, raporun son dakikaya dek yazımının süreceğini söylerken, taslağın son halinde Türkiye’nin AB’yle müzakere sürecinin ilk aşaması anlamına gelen ‘tarama sürecine geçebileceğine’ dair görüş bulunmadığı öğrenildi. Ancak Ankara’nın
yapacağı ödevleri içeren ‘Katılım Ortaklığı Belgesi’nde (KOB) yer alan kısa vadeli ödevlerin hukuken yerine getirilmiş olmasından dolayı memnuniyet dile getiriliyor. Taslakta Anayasa değişiklikleri memnunlukla karşılanıyor. Ancak çoğulcu demokrasinin gereklerinin yerine getirilmesinin istendiği vurgulanıyor.

Yorumlar kapatıldı.