İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Lutzika Dudu

Dun aksam Gugas kardesimin kardesi Onnik’le bana yolladigi
dergi ve kitaplar icinde bekledigim Hagop Ayvaz’in 28 sene kulis’te yazdigi sevimli, candan, bize has hiciv ve zevkli ignelemeleri ile dolu “LUTZIKA DUDU” yu aldim.

Onnik’le Chatelet’de bir kahvede oturup biraz sohbet ettik, sonra ayni otobusle evlerimize donerken Onnik bir istasyon sonra inerek evine gitti. LUTZIKA DUDU’lari otobuste okumaya basladim ve eve gelince devam ettim.

LUTZIKA DUDU, 70 ile 80 yaslari arasi “barav” (dul) bir Istanbul dudu’su (hayeren “Dudu gnik” tabir olunur). Bu eser Lutzika Dudu yolu ile herkesi taniyan, lafi, sohbeti cekilen, simdi artik yerine yeller esen canim Istanbul’un “ramgoren” veya “hayevar” denilen halk dilinin en guzel teshir edildigi yer olarak kalacak edebiyatimizda. Bunu gecen asir baslarinda Hagop Baronyan “Azkayin Cocer”, Yervant Odyan degisik hicivleri ile, meshur karikaturcumuz Sarukhan temsil etmislerdi.

Istanbul’da artik hayeren belli ve cok dar bir cevrede konusuluyor; buna paralel olarak da halk agzi hayeren artik cok nadir isitiliyor. Bu tip hayereni ben cocuklugumda yani 50 li yillarin sonlarinda ve 60 li yillarin baslarinda Ferikoy pazarinda, yegeghetzi avlularinda, Zadig ve Dznunt tebriklerinde isitir ve isin suurunda olmadan icimde tarifsiz bir sicaklik duyardim. Bu “hayevar” bizim malimiz, bizden cikmis, dogmus, bizim medz mayrig ve medz hayriglerimizin eseri… Bu “hayevar” sicak sicak yegeghetzi, Ferikoy Pazari, tatli dedikodu, kiz isteme “aghcikdes”, zadigte el opme “tzerkbak”, vicdan, heyecan, hayootyoon ve haygagan hoki kokar…

Allah daha uzun omurler versin, 90 yasini asan sevgili varbed Hagop Ayvaz tam 50 sene, 1946 dan 1996 ya kadar, buyuk bir mucadele ve maddi sikintilar icinde Turkiye’de misli gorulmemis san’at, edebiyat ve tiyatro dergisini tek basina ustun bir azkayin ruhla, mesrobyan heyecanla cikardi. Kendini tanima ve birkac sohbetine katilma serefine nail oldugum icin mutluyum.

Lutzika Dudu bizi makalelerinde Samatya’nin, Ortakoy’un, Ferikoy’un, Bakirkoy’un Siro seghanlarini, Karagozyan,Getronagan, Kinaliada kampi balolarini,Istanbul’un son kuslari hayeren usdatlari sohbetlerini gezdirir, tanitir ve o yerlerdeki ortami ince bir hiciv ve ignelemelerle canli olarak korur…Lutzika Dudu goz ucuyla suzdugu Istanbul “yuksek sosyetesi”ni oyle tatli ve insafli bir sekilde tiye alir ki, o hicivlere mazhar olanlar bile Lutzika Dudu’ya sevgi ile bakar, tekrar o hicivlerden ve ignemelerden nasip alacaklari firsatlari gozlerler. Lutzika Dudu’ya balolarda davetiye yollamiyanlar ertesi Kulis’deki yazilarda Dudu’dan agizlarinin payini pek deshetli alirlardi…

Lutzika Dudu bizi gecen asrin baslarinda yasanan Istanbul’un bereketli, tatli gunlerine goturur; ramazanlarda Direklerarasina, Eliza Binemeciyan’a, Mnakyan efendinin kumpanyasina, Peruz hanimin kantolarina, Kavuklu Hamdi’ye, Muhsin Ertugrul’a , Kemani Tatyos’a, lavtaci Onnig’e va daha nice bu sehr Istanbul’u Dersaadet yapan insanlara goturur.

Istanbul’un artik eskiye yuz dondugu yillar olarak eskiler eger 1955 i
gosterseler de, ben bunun 12 Mart 1971 den sonra tamamen gerceklestigini saniyorum. Ama o yillardan bugune kadar geri kalan kelaynak kuslari misali birkac “yanyan” aile ile idare etmeye calisilan Bolsahayutyun artik gercekten maziye karismak uzere. Ne Kinaliada’daki o canim “Medzaskanc”i Nshan Beshiktasliyanin mirasini arsha asarak konusan yanyanlar, ne de istanbul efendisi ve hanimefendisini bulmak kolay degil. Lutzika Dudu’nun tabiri ile artik Kinaliada’da hayeren Jamanag veya Marmara alan kalmadi;
kalin kicli kaba “hay” kizlari ve karilari artik Hurriyet, Star ve yari
pornografi, yari rezalet kokan pespaye dergiler alip okuyorlar…

Aras yayinevinin bu devasa guzellikteki eseri Istanbul haylarina kazandimasini kutluyorum. Okunmasi ve okunurken de huzunle eskiye donulmesi bizlere koklerimizi ne kadar iyi hatirlatiyor…

Hagop Ayvaz varbede daha nice uzun ve saglikli bir omur diliyorum.

Gettze Lutzika Dudu ve onun tatli “Hayevar”i….

Allaha ismarladik sevgili gercek bolsahayutyun, sevgili yanyanlar, sevgili medzaskancimizi bize sevdiren, imrendiren tatli hayuhiler….anushig nayiryan kizlarimiz…dost ve candan babacan haylar, yasamasini, yemesini, icmesini edeple bilen buyuklerimiz….Ve hala merhaba israrla ayakta kalmis birkac kelaynak kusu yanyanlarimiz… sevgililerimiz….. sizlerle gene ana dilimiz medzaskanci sohbet etme hulyalari ile….hepinize merhaba.

Sevgiyle,

Ohannik Akopcan

Bu kitabı IDEEFIXE’den online satın alabilirsiniz…


Bu kitabı listeme ekle



Lutsika Dudu

Hagop Ayvaz
Aras Yayıncılık

Hayat, İstanbul’un avam Ermenicesi’ni aldı götürdü, neredeyse hiç konuşulmuyor
artık. Hagop Ayvaz, 1968-1996 yılları arasında yayınladığı Ermenice tiyatro
dergisi “Kulis”te yazdıklarıyla bu özgün dili Lutsika Dudu’nun ağzından
yaşatmaya çalışmıştır. Türkçe ve İstanbul’da konuşulan diğer dillerle
harmanlanmış bu kendine özgü ağzın dergi sayfalarında kalmasını istemedik ve H.
Ayvaz’ın 1968’den ve 1996’ya kadar yayınladığı 280’e yakın Lutsika Dudu
macerasını barındıran bir seçki hazırladık.
Lutsika Dudu kim mi? O, artık
yaşı kemale ermiş ama her şeyi bilen, bilmese de kendi yöntemleriyle öğrenip
ifşa etmekten (!) çekinmeyen bir Ermeni “müzevir Müzeyyen”, bir kız
kurusu”…
Bu kitap, biraz gülmek isteyen okurun bu ihtiyacını kati
surette tatmin edeceği gibi, İstanbul Ermenileri’nin avam ağzını ve yaşam
tarzını incelemek isteyen filolog ve sosyologlara da bir kaynak olarak hizmet
edecektir.
(Önsöz)

arasyayincilik@superonline.com
www.arasyayincilik.com

Son not; usdat Hagop Ayvaz Lutzika Dudu’lara Agos’ta devam ediyor.

Yorumlar kapatıldı.