İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kirkor Döşemeciyan ve arkadaşlarından ‘zorunlu açıklama’

Kirkor Döşemeciyan ve arkadaşlarının Hye-Tert’e gönderdikleri açıklamayı aynen aktarıyoruz…

Zorunlu açıklama

Görev süresi tamamlanmakta olan Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı Yönetim Kurulunun seçim hazırlıkları sürerken,şahsımız ve birlikte hareket ettiğimiz arkadaşlar adına aşağıdaki açıklamayı yapma zorunluluğu doğmuş bulunmaktadır.

Öncelikle belirtilmesi gereken husus,aksine bir intiba oluşturmaya çalışılmasına rağmen, kurumda uzun yıllar hizmet vermiş bir şahsın kişiliği davranışımızın asıl hedefi değildir.Ayrılık, bu şahıs ve yandaşlarının Hastane anlayışı ile bizim düşlediğimiz, kuruluş gayelerine sadık olduğu kadar günün gereklerine göre yönetilen, kurumlaşmış bir Hastane kavramının uyuşmazlığından kaynaklanmaktadır.

Sn. Pilo Atan’ın S.P.Hastanesine katkıları tarafımızca her türlü tartışmanın dışında tutulmaktadır,Sn.Atan’ın göreve geliş şartlarını ve Sn.Atan ile, bizim de dahil olduğumuz, çalışma arkadaşlarının bugünkü durumu sağlayıncaya kadar sarf ettikleri emeği en iyi bilenlerdeniz. Bu emeği inkâr etmek kimsenin haddi değildir,bunu yok sayacakların karşılarında ilk bulacakları insanlar da bizleriz.Ancak Sn. Pilo Atan’ın geçmişten gelen hakları bazı hakikatleri görmesine engel olmamalıdır.Bugün meydana çıkardığı eser boyutları, kadrosu, bütçesi velhasıl her yönü ile Sn. Atan’ı fazlasıyla aşmış bulunmaktadır, son yıllarda yetenekli kimselerden kurulan Yönetim Kurulları bu durumun dışarıdan farkedilmesini önlemiş bulunmaktadır, ancak bu Kurullarla Sn. Atan’ın ilişkilerinin pürüzsüz yürüdüğünü söylemek de mümkün değildir. Basiretli bir yöneticinin bu durumu fark etmesi, esas yönetim mevkiinden uzaklaşarak eserini ehil ellere teslim etmesi,kendisinin de tecrübeleri ile yardımcı olmağa devam etmesi kurumlarda çok sık görülen ve geleceği emniyete alan en doğru yoldur.

Bu düşüncelerimiz Sn.P.Atan’a 3 Mart 2001 tarihinde aktarılmış ve değerlendirilmesi önerilmiştir.Bu görüşmede,olası bir adaylıktan vazgeçme kararı sonucunda seçim platformu üstüne ,hak ettiği yüksek noktaya çıkacağı,her türlü dedikodudan uzak kalacağı ,onursal bir hüviyet kazanacağı ,jübilesinin de görevdeki arkadaşları tarafından yapılmasının uygun olacağı Sn. P.Atan’a hatırlatılmıştır.

Bu konuşmalar yapılırken seçimde adaylığımızın henüz söz konusu olmadığını önemle vurgulamak gerekir.

Sn.Atan gerek şahsen,gerekse yakın arkadaşları ile birlikte ifadeye çalıştığımız hususları değerlendirmiş ve bu değerlendirme sonunda haklı görmüş olacak ki 15 Mart 2001 tarihli Yönetim Kurulu toplantısında seçimde aday olmadığını beyan etmiş ve toplantıdan ayrılmıştır.Sn. Atan’ın ayrılmasından sonra bir başka üye kendisinin seçimde aday olacağını, muhakkak kazanacağını, bu takdirde de P.Atan’ı tekrar geri getireceğini büyük bir heyecanla ifade etmiştir.

Bu ifade ile birlikte imparatorluk koşullarında dahi seçme ve seçilme mekanizmasını işletmiş olan Hastanemizde,uzun yıllardan beri özlenen,tümüyle demokratik bir seçim olanağı doğduğunu düşündük.Yani fikir bazında karşıt,biri eski alışkanlıkları sürdürmeyi amaçlayan,diğeri yönetim anlayışının değişmesi gerektiğini savunan iki görüşün programları ile halkımızın karşısına çıkmaları,yapacaklarını anlatarak oy istemeleri ve buna göre seçilmeleri veya elenmeleri söz konusu olmuştu.
Aranıp da yıllardan beri bulunamayan bu fırsatı değerlendirerek demokratik bir seçim yolunu açmak üzere aday olmayı düşündük…

Düşündük diyoruz çünkü demokratik bir seçimi istemeyenler derhal “birleşme” çağrıları yaparak ve cemaatin bazı saygın kişilerini de harekete geçirerek,iki düşüncenin kıyaslanacağı hakiki bir seçimi ne pahasına olursa olsun önleme çabalarına girdiler.

İyi niyetlerinden hiç şüphe etmediğimiz basın ve bazı dostlarımız da “birleşme”ye taraftar göründüler, onlara göre birlikten kuvvet doğacaktı,oysa söz konusu olanın bir kötü olay karşısında birleşme değil, bir ilke mukayesesi imkânını yok etmek olduğu gözlerden uzak kalıyordu.

Cemaatin saygın bir kişiliğine “birleştirme” görevi verildi,Sn.Pilo Atan aday olmadığını ve gönül rahatlığı içinde ayrılacağını bu kez basın yoluyla açıkladı ve aday teminine geçildi.

Tabii bütün iyi niyetlere rağmen aday yetersizliği sebebiyle yapay yol çözüm olamadı,”birleştirme” durumundaki kişi görevi iade etti ve demokratik seçim yolu yeniden açılmış oldu…Ama bu mânâda bir seçimi kesinlikle göze alamayanlar,bu kez de ayrılma kararını dünyaya iki kez ilân etmiş Sn.P.Atan’ın yeniden aday olması gayretini başlattılar.Doğrusu bunu başarmaları için pek büyük çaba sarf etmeleri de gerekmedi, Sn.Atan evvelce verdiği ve iki kez duyurduğu karardan hemen vazgeçerek “Hastaneyi kurtarmaya” yeniden soyundu.

Bu karar Hastane çatısı altında,Yönetim Kurulunun bilgisi ve onayı olmadan yapılan bir toplantı ile pekiştirilmeğe çalışıldı.Bu toplantıya davet edilen cemaat kurumları mensuplarına ezbere bildikleri ve hiç kimse tarafından inkâr edilmeyen Pilo Atan mesaisi bir kez daha anlatıldı ve bu fedakârlığa karşın bu insanın kapı önüne konmakta olduğu mesajı gözyaşlarına karıştırılarak verildi.Olay çarpıtılarak bir ilke meselesi olmaktan çıkarılmış ve hislere hitap edilerek şahsiyete dökülmüştü.Söz konusu toplantıda karşı görüşü temsil eden hiç kimse bulunmadığından dinleyiciler anlaşmazlık sebeplerine ilişkin hiç bilgi alamamış ve toplantı planlandığı şekilde Sn.P.Atan’a destek “show”u şeklinde sona ermişti.

“Show”dan sonra bu destek görüntüsüne rağmen,oluşturulacak aday kadro içinde yokluğumuzun aksülameli düşünülmüş olsa gerek, üzerimizdeki “birleşme” baskısı sürdürülmüş ve Sn.P.Atan’la bir görüşme yapmamız sağlanmıştır.Ana ilkelerimizden sapma söz konusu olmadığı için bu görüşme tabiatıyla neticesiz kalmıştır.
Henüz herşeyin kaybolmadığına içtenlikle inanıyor,her günün bir yeniliği yanında getirebileceği inancı ile vazgeçmek istemediğimiz esasları da arzedip açıklamalarımızı tamamlıyoruz.

1.HASTANE,KURULUŞ AMACINDAN SAPMAKSIZIN VE HAYIR KURUMLUĞU VASFINDAN FEDAKÂRLIK EDİLMEDEN, ÇAĞDAŞ METODLARLA VE BİLGİ ÇAĞININ OLANAKLARI KULLANILARAK YÖNETİLMELİDİR. GEREK ZOR GÖRÜNEN YAKIN GELECEKTE, GEREKSE ORTA VE UZUN VADEDE BAŞARILI OLABİLMENİN TEK YOLU BUDUR,

2.YÖNETİCİLER GÜNÜ GELDİĞİNDE GÖREVİ DEVRETMESİNİ, DEVRETTİĞİ KİŞİLERE DE YARDIMCI OLMAYI BİLMELİDİR,

3.DENEYİM KAZANMAK VE BU SURETLE HEM AYRILAN YÖNETİCİLERİN YERİNİ DOLDURMAK, HEM DE KURUMUN GELECEĞİNİ EMNİYET ALTINA ALMAK ÜZERE YÖNETİM KURULUNDA MUHAKKAK GENÇ ÜYELER BULUNMALIDIR,

4.HALKIN DEMOKRATİK SEÇİM YAPMA VE İRADESİNİ ORTAYA KOYMA HAKKINA SAYGI GÖSTERİLMELİDİR.

Saygılarımızla

Kirkor Döşemeciyan ve arkadaşları

Yorumlar kapatıldı.